DİYARBAKIR'da, merkez Bağlar İlçesinde Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube binasına PKK'nın yan kuruluşu olan TAK'ca bomba yüklü araçla düzenlenen, 2 polis memurunun şehit olduğu, 9 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyla iligili 10 kişi gözaltına alındı. Patlamanın etkisiyle evleri kullanılamaz hale gelen 25 aile ise otellere yerleştirildi. Terörün mağdur ettiği, evi ve işyeri hasar gören vatandaş ile esnaflar, teröre veryansın ederek, "Bıçak kemiğe dayandı, yeter artık. Kürtleri öldürüyorsunuz, Kürtlere zarar veriyorsunuz" dedi.
Merkez Bağlar İlçesi Aydın Arslan Bulvarı üzerinde bulunan Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne yönelik geçen cuma günü düzenlenen, 2 polis memurunun şehit olduğu, 9 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı terör saldırısı ile igili yürütülen soruşturma kapsamında 10 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
POLİSİN YAKIN OPERASYONU
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube müdürlüğü ekiplerinin de saldırıyla ilgili çalışmaları sonucu, olayda kullanılan ve çalıntı kaydı bulunmayan minibüsün plakasına mobese görüntülerinden ulaşılırken, aralarında minibüs sahibinin de bulunduğu 10 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
OLAYLA BAĞLANTILI 10 KİŞİ
Olayla bağlantıları bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan 10 kişi sorguları Emniyet Müdürlüğünde devam ederken, saldırı ile ilgili çalışmalarında sürdüğü belirtildi.
25 AİLE OTELLERE YERLEŞTİRİLDİ
Patlamanın etkisiyle patlama noktasına yakın yerlerde bulunan 100'den fazla evde ağır hasar meydana gelirken, hasar tespit ekiplerinin çalışmalarına göre, bölgede patlamanın etkisiyle 12 bin kişinin etkilendiği ortaya çıktı. Patlamanın meydana geldiği bölgede vatandaşların hasar tamirat ve eşya toparlamaları devam ederken, zarar tespit komisyonların çalışmaları da sürdürüyor. Evleri kullanılamaz hale gelen ve gidecek yeri bulunmayan 25 aile Diyarbakır Valiliğince kentteki çeşitli otellere yerleştirildi. Patlamada evi tamamen yıkılan 3 çocuk babası Mehmet Çakıştır, patlama sırasında evde uyuduklarını patlama sonrası çocuklarının kolon altında kaldığını ve onları güçlükle çıkardığını söyledi.
EVİ KULLANILMAZ HALE GELDİ
Evinin önünde çaresiz bir şekilde oturarak harabeye dönen evini izleyen ve bir kafede garsonluk yapan Mehmet Çakıştır, "Patlama sırasında ben ve çocuklarım uyuyorduk, deprem olduğunu zannettik, çocuklarım o anda kolonların altında kalmıştı onları çıkardıktan sonra kendimiz dışarı atabildik. O anda silah sesleri, toz duman her şey birbirine karışmıştı. Çocuklarımda yaralanmıştı tedavi edildiler. Ben bu evi 2012 yılında borçla aldım, ne yapacağımı bilmiyorum. Çocuklarımı köye götürdüm orada kalıyorlar. Şimdi ne yapacağımı şaşırdım, 1 çocuğum okula gidiyor nasıl olacak, ne yapacağım bilmiyorum" dedi.
İSYAN ETTİLER YETER ARTIK
Saldırıda işyeri ve evleri hasar gören vatandaşlar isyanlarını Söz haber'e aktardı. Esnaflık yapan Muhammet Yüksel, tepkisini şöyle dile getirdi; “PKK yıllardır, Kürtler üzerinden bir baskı bir katliam oluşturuyor ve maalesef halkımızın bir kısmı bunun farkında değil. Ki farkında olup buna ses çıkaramayan halkımız vardır. Bu artık bir yere kadardır, yani bugün bomba orada patladıysa yarın bizim evimizin önünde de patlayabilir artık buna sesimizin yükselmesi lazım bu bir vahşettir, bu bir katliamdır. Küçük çocukları hedef alarak sivil vatandaşları hedef alarak hedef gözetmeksizin vatandaşların olduğu insanların yoğun olduğu bir yerde bomba patlatmak vahşettir. Vahşet kelimesi bile bu patlamanın yanında herhalde tarifi yetersiz kalır.
BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR
Ama halkımızın bu noktada artık sesini yükseltmesi lazım, belki kendilerine göre haklı nedenleri vardır bugüne kadar korku politikalarıyla bu halk sindirilmeye çalışıldı, ama artık bir yere kadardır. Artık dur demesi lazımdır bıçak kemiğe dayandı artık bu halkın artık dur demesi lazım yani bu baskı bu korku ne zamana kadar sürecek yani artık susmamamız lazım bu bomba muhakkak bir gelip Allah muhafaza bizi de çocuklarımızı da bulur bu yüzden artık susmamamız lazım."
Evi hasar gören Halit Akıntı ise, "evimizi yakıyor, işyerimizi yakıyorlar, sokakta bizi öldürüyorlar. Ne yapmak istiyorlar. 40 yıldır bunu yapıyorlar. Zarar gören biz, öldürülen biz, yaralanan biz, aç-perişan bırakılan biziz. Bunu yapan kim fark etmez. Farklı isim, farklı şeyler olabilir sonuçta bunların yöneticisi bunların yönetimi Amerika’dır, bizim gördüğümüz Amerika gerek Suriye’de gerek Irak’ta gerek Türkiye’de konumuna göre yerine göre isim kullanmaktadır." dedi.
Türkiye'yi Suriye ve Irak'a çevirmek istediklerini bildiklerini söyleyen Akıntı," Biz Suriye ve Irak olmak istemiyoruz, Müslüman halkımızla biz burada barış ve güven ve selamet içinde yaşamak istiyoruz. Biz bunlara çok tepkiliyiz bu konuda hükümetimizi sonuna kadar destekliyoruz bu konuda elinden geleni yapmasını istiyoruz, zalimlere teröristlere karşı hükümetimizin yanındayız. Biz onlara kanan masum halkımıza seslenmek istiyoruz, masum halkımız 30,40 yıldır kandırıldı çocukları dağlara çıkarıldı, kızları dağlara çıkarıldı, bölgenin genel ananelerinden genel kültürlerinden olan namus kavramları bitirildi. Yaklaşık yarım asırdır bu milleti yalan dolan ile kandırdılar, biz milletimizin artık uyanmasını istiyoruz."
BİRDEN KANLAR İÇERİSENDE KALDIK
Bombalı saldırıya uykuda yakalandıklarını anlatan Sultan Yavuzer, birden kendisinin ve çocuklarının kanlar içerisinde kaldığını söyledi. Eşini yıllar önce kaybettiğini ve gidecek yerlerinin olmamasından dolayı çocuklarıyla beraber hasar gören evlerinde kaldıklarını belirten Yavuzer, “Sabah uykudayken patlama oldu. Çocuklarımın hepsi kan içerisinde kaldı. Eşimi yıllardır önce kaybettim, şimdi de sokaklarda kaldım. Bunu yapan insan değil. Biz hepimiz Kürt ve kardeşiz. Bu neden yapıldı, biz insan değimliyiz? Birbirimize zarar veriyoruz. Olan halka oluyor. Evim yıkıldı, evimi yapacak durumda değilim. Yetimlerime devlet sahip çıksın. Ayakkabısız, çorapsız sokaklardayız. Hiç kimse elini uzatmıyor. Öldünüz mü kaldınız mı diye soran kimse yok. Cumhurbaşkanına Başbakana sesleniyorum, bize destek çıkın.” ifadelerini kulandı.
ALLAH BUNU YAPANLARI KAHRETTİN
Gördüğü manzara karşısında şaşkına döndüğünü söyleyen Sadık Tekin “Manzara dehşet verici. Allah bunu yapanları kahretsin. Bu kışın ortasında bu insanları mağdur etmek bir insanın yapacağı bir şey değil. İnsanlık dışı bir manzara. Ayrıca bazı pikapçıların ve evlerini kiraya veren ev sahiplerinin fırsatçılık yaptıklarını duyuyoruz. Bunları da kınıyoruz.” dedi.
YARALAR SARILACAK
Saldırının ardından, zarar gören iş yeri ve evlerde hasar tespit çalışmaları sürüyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılan hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Valilik tarafından yürütülen çalışmalarda ise şimdiye kadar bin 709 ev ve iş yerinde hasar tespit edildi.
750 BİN LİRA ÖDEME YAPILACAK
Yapılan tespitler neticesinde ilk etapta, 233 iş yeri sahibine 750 bin lira, Bağlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca da öncelikli ihtiyaçlarını karşılanması amacıyla ev sahiplerine 500'er lira ödeme yapılması kararlaştırıldı.
İKİ APARTMAN YIKILACAK
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince yapılan incelemelerde ağır hasarlı olduğu tespit edilen 48 daireden oluşan iki bloğun yıkılması ve sahiplerine de ilgili kanun gereğince hak edişleri kadar ödeme yapılması kararı verildi.
PSİKOLOJİK DESTEK SUNULACAK
Öte yandan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından, saldırıdan etkilenen mağdur ailelere psikolojik destek verilmeye başlandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz