2013 yılında Danıştay tarafından yürürlüğe giren Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) alt öğrenimden tercih hakkının iki ay önce kaldırılmasıyla mağdur olan vatandaşlar, bu kararı veren üst kuruldan 3 yargıcın FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınmasıyla harekete geçti. Kendilerine 2013 yılında verilmiş olan alt öğrenimden tercih hakkının iptal edilmesinin devleti itibarsızlaştırmak için yapıldığını ileri süren vatandaşlar, 2013 yılında yürürlüğe giren alt öğrenimden tercih hakkına güvenerek maddi olarak birçok yükün altına girdiklerini ifade etti. Mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen vatandaşlar konuyu mahkemeye taşıdı.
Danıştay kararıyla 2013 yılında üst öğrenimden KPSS'ye girenler teknik ve sağlıkla ilgili alt bölümlere ait kadrolar için de tercih yapabiliyordu. Ancak Danıştay’ın üst karar organı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu kararı iki ay önce iptal etmişti. 2013 yılında bu kararın çıkmasıyla lisans mezunu olan ve atanamayan birçok kişi tekrar üniversite sınavlarına girip özellikle sağlık bölümlerini tercih ederek okumaya başladı. Okulu bitirmelerine az bir süre kala bu kararın iptal edilmesiyle mağdur olan öğrenciler, kararı alan 3 yargıcın FETÖ'den açığa alınmasıyla verilen kararın geriye dönük olarak tekrar gözden geçirilmesini istiyor. İptal kararının devleti itibarsızlaştırmak ve ülkeyi karıştırmak için alındığını iddia eden mağdurlar, konuyu mahkemeye taşıdı.
“O KARARA GÜVENEREK OKUDUK”
Biyoloji öğretmenliği bölümünü bitiren Kamuran Balyen, atanamadığı için 2013 yılında Danıştay 12. Dairesi’nin verdiği karara güvenerek sınava girip diyaliz teknikerliği bölümüne başladığını söyledi. Balyen, Danıştay’ın 2013 yılında aldığı kararla ilgili olarak, “Bu karara göre lisans mezunları iki yıllık bir sağlık bölümü veya teknikerlik bölümünü okuma hakkı kazandılar. Bu karara güvenerek diyaliz teknikerliğine başvurduk. Kazandık. Gittik okuduk. Diplomayı aldık. Fakat iki ay önce Danıştay’ın üst kurulu Danıştay 12. Daire’nin aldığı kararı bozdu. Bu karara göre biz lisans mezunları olarak alt öğrenimden tercih yapamayacaktık. Yani okuduğumuz üst öğrenim neyse sadece oradan tercih yapabileceğiz. Bu şu anlama geliyor. Bizim okuduğumuz bu iki yıllık fakülte tamamen boşa gitti. Aldığımız diploma, emeklerimiz tamamen boşa gitti anlamına geliyor. Bununla ilgili olarak dava açtık, itiraz ettik. Birçok yere mail gönderdik, faks çektik. Ulaşabildiklerimize arayıp sorduk fakat herhangi bir geri dönüş olmadı” dedi.
“ARKADAŞIM ÖN LİSANS PUANINA GÖRE, BEN LİSANS PUANINA GÖRE AYNI YERE TERCİH YAPABİLİYORUZ”
Diyaliz teknikerliği bölümünde okuduğu arkadaşının KPSS tercihlerinde ön lisans puanıyla, kendisinin ise lisans mezunu olması nedeniyle lisans puanıyla tercih yapabildiğini aktaran Balyen, "Ortada bir adaletsizlik varsa yine bize yapılıyor" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Ben lisans mezunuyum, benimle birlikte diyaliz teknikerliği okuyan başka biriyle aynı sınava giremiyoruz. O ön lisans sınavına girerken, ben lisans sınavına girebiliyorum. Lisans sınavı ön lisans sınavından çok daha zordur. Örneği ben lisans sınavında 70 net yaptığım zaman 70 puan alırken, ön lisans sınavına giren arkadaşım 70 net yaptığında 80 puan alabiliyor. Yani burada eğer yine bir adaletsizlik varsa bu yine bize yapılıyor. Çünkü biz aynı bölümü okuduk, aynı bölümden mezun olduk fakat biz daha zor bir sınava tabi tutuluyoruz ve o sınavdan aldığımız puanla tercih yapabiliyoruz. En azından bizden alınan o hak geri verilsin. En azından lisans sınavından aldığımız puanlarla tercih yapabilelim.”
“3 YARGIÇ FETÖ KAPSAMINDA AÇIĞA ALINDI”
Danıştay 12. Dairesi'nin kararını bozan üst kurulda görevli 3 yargıcın FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındığını ifade eden Balyen, “Bizim kanaatimize göre bu alınan karar tamamen bilinçli olarak alındı. Bizi devlete ve hükümete karşı tamamen soğutmak, ülkeyi karıştırmak için alındı diye düşünüyoruz. Çünkü bu karar tamamen hukuksuz ve adaletsiz bir karar. Binlerce kişi mağdur edildi. Yani devlet bir hak verdi. Öğrenciler, insanlar bu hakka güvenerek gidip okudular. Emek verdiler, yıllarını verdiler. Maddi olarak büyük bir kayba girdiler. Fakat bir anda birileri çıkıp bir karar aldı. Ve her şey sıfırlandı. Bu kararın bilinçli olarak verildiğini düşünüyoruz. Bir an önce alınan bu hukuksuz ve adaletsiz kararın geri çekilmesini bekliyoruz. Elimizden gasp edilen haklar geri verilsin” diye konuştu.
“TÜRKİYE GENELİNDE 25 BİN MAĞDUR VAR”
Habip Çiçek ise biyoloji bölümü mezunu olduğunu, o karara güvenerek kendisinin de Avrupa Meslek Yüksek Okulu İlk ve Acil Yardım Bölümü'nü bitirdiğini ve Türkiye genelinde 25 bin kişinin bu durumda olduğunu söyledi. Çiçek, "Atamamıza iki ay kala bu hak elimizden alındı. Kararı iptal eden Danıştay hakimlerinden üçü FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınmıştır. Devleti itibarsızlaştırma politikası izlemişlerdir. Zaten Danıştay’ın 2 yıl içerisinde verdiği bütün kararlar devlet nezdinde de gözden geçirilecektir. Bunu da geçen gün haberlerden öğrendik. 15 Temmuz’dan önce Danıştay’ın verdiği kararlar gözden geçirilecek denildi. Bu kararın da gözden geçirilmesini istiyorum. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Hiç değilse bundan sonraki süreçte alt öğrenim hakkı verilmesin mağdur olan insanlara atama hakkı verilsin" şeklinde konuştu.
“VERİLEN HAKLAR GERİYE DÖNÜK OLARAK ALINAMAZ”
Yine Danıştay’ın verdiği karara göre hareket eden iktisat bölümü mezunu Mesut Vural, kendisinin de diyaliz teknikerliği bölümünü okuduğunu ve verilen haklarının geri alınamayacağını söyledi. Vural, "Hukukçu arkadaşlara sorduğumuzda verilen hak geriye dönük olarak alınamaz dediler. Biz o maddeye dayanarak gidip okuduk. Maddi manevi bayağı bir emeğimiz var. İl dışında okuduk, özel üniversitelerde okuduk. Bu hakkımızın tekrar geri iade edilmesini istiyoruz. En azından okuyanları kapsamaması gerekiyordu bu kararın. Bu şekilde atananlar da var. Onlar da görevden alınmadı. Fazla okumak suç olmamalı bu ülkede. Hukuk devleti sonuçta. İnşallah hakkımız geri verilir” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz