Ankara Polatlı'da kaybolduktan 8 gün sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara, Ağrı'da kaçırıldıktan sonra açlıktan öldüğü 18 gün sonra ortaya çıkan Leyla Aldemir olayı başta olmak üzere son dönemlerde artak çocuk istismarı, tecavüz ve cinayetleri, Diyarbakır'da AK Parti İl Teşkilatı ile Amed Dicle Kadın Platformu'nun ayrı ayrı düzenledikleri basın açıklamasıyla lanetlerken, toplumsal maneviyatın yükseltilmesi gerektiği vurgulandı.
PARTİ ÖNÜNDE AÇIKLAMA
AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı teşkilatı, Polatlı'da kaybolduktan 8 gün sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın öldürülmesine tepki gösterdi. İl Kadın Kolları Başkanı Güzel Kızoğlu, parti binası önünde yaptığı açıklamada, minik Eylül'ün acı haberinin tüm insanlığın yüreğini dağladığını söyledi.
Dünyalar tatlısı bir çocuğun dalından koparılarak canına kıyıldığını ifade eden Kızoğlu, şöyle dedi: "insanlık düşmanları Eylül'ü acımasızca bizden aldılar. Üzüldük, ağladık, yıkıldık. kahrolduk, lanet ettik. Hepsi bu kadar. Yine acımızla baş başa kaldık. Eylül acısı; hazan, hüzün ve gece olup çöktü yüreğimize. Millet olarak, kurtların kuzularımızı parçaladığı bir canavarlık ile karşı karşıyayız."
TOPLUMSAL MANEVİYAT ŞART
Maneviyata, ilme, irfana, ahlaka, adalete ve adanmışlığa çağıran tüm sesleri yükseltmek gerektiğini aktaran Kızoğlu, devletin alacağı her türlü ağır ceza ve yaptırımı sonuna kadar desteklediklerini söyledi.
Kızoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz AK kadrolar olarak, çocuk istismarlarına ve katliamlarına ilişkin, birbiri ardınca yaşanan bu üzücü olayların son bulması için var gücümüzle çalışacağımızın sözünü veriyoruz." Açıklamaya, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, İl Başkanı Süleyman Serdar Budak ve partililer katıldı.
AMED DİCLE KADIN PLATFORMU
Öte yandan, Amed Dicle Kadın Platformu, çocuk istismarı ve çocuğa yönelik şiddet olaylarını protesto etti. Diyarbakır'daki eylemde, Amed Dicle Kadın Platformu öncülüğünde bir grup kadın, çocuk istismarı ve çocuğa yönelik şiddete yönelik tepki için Ofis Ekinciler Caddesi üzerinde basın açıklaması yapmak istedi. Grup, Yenişehir ilçesi Ofis semtine geldi. Bölgeden önlem alan polis, açıklama yapılmasına izin verilmeyeceğini belirtti. Polis yetkilisi, daha önceden yapılması planlanan açıklamaya izin verilmeyeceği konusunda yazılı başvurunun reddedildiğini aktardı. Polis müdürünün konuşması üzerine kadınlar, "Evet tebligat yapıldı ama biz duyuru yapmıştık, yönlendirme yapmak amacıyla buraya geldik. Bu toplumsal bir sorun bu açıklamayı yapmamamıza izin verin. Bu masumane ve çocuklar için yapılan bir açıklama, neden izin verilmiyor?" dedi.
BEN DE BİR BABAYIM, SİZ DE BİR ANNESİNİZ
Polis müdürü ise "Çocuk istismarı konusunda buna tepki gösterebilirisiniz, bizim buna itirazımız yok. Bunun yol ve yöntemleri çeşitlidir. Biz size neden açıklama yapıyorsunuz demedik, herhangi bir kapalı alanda yapabilirisiniz dedik. Siz de bunu imzaladınız. Bu kanayan bir yaradır, ben de bir babayım, sizler de annesiniz. Ben bunlara katılıyorum. Bunlara karşı değilim, bizler de karşı değiliz. Ama biz şuan da esasta değiliz, usuldeyiz. Açık alanda açıklama yapma yasağımız mevcut, Diyarbakır'da da bu yasağımız hala devam ediyor. Bunu siz de biliyorsunuz. 15 Ağustos 2016 yılından beri devam ediyor" demesi üzerine grup arasındaki kadınlar, ayrılmayacaklarını belirterek, açıklama yapma konusunda ısrarlı olduklarını söyledi.
ÖZEL YÖNTEMLER UYGULANIYOR?
Polis yetkilisi, daha sonra elindeki yazılı yasak belgesini kadınlara gösterirken, bu sırada HDP Milletvekili Dersim Dağ polis müdürüne, "Neden Diyarbakır'da özel yöntemler uygulanıyor?" diye sorması zerine Polis yetkilisi, "Hanım efendi ben kanun uygulayıcısıyım. Siz milletvekili mi oldunuz? Mazbatayı aldınız. Siz 5542'yi okudunuz mu? 2911'i okudunuz mu?" diye karşılık verdi. HDP'li Dağ da, "Evet okudum. Merak etmeyin benim herşeyden haberim var" dedi.
Yaşanan diyaloglar üzerine polis müdürü üst mercilerle yaptığı görüşme sonrasında basın açıklaması yapılmasına izin verildiğini duyurdu. Grup adına Bahar Karataş'ın yaptığı açıklamada, "Bir çocuğun çıkaramadığı ses olmak, gerekli yasal düzenlemelerin, önleyici hizmetlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yönteminin ne hadım nede idam olmadığını biliyoruz. İdam ve hadımın uygulandığı ülkelerde kadın ve çocuğa karşı istismarı, taciz ve tecavüzü engellemediğini görüyoruz. Bu erkek egemen zihniyetin yarattığı yanlış politikaların sonucudur" diye konuştu. Yapılan konuşmanın ardından kadınlar, olaysız bir şekilde dağıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz