Medya Platformu Derneği ile Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi işbirliğinde Türk ve Filistinli akademisyenlerin katıldığı Uluslararası Filistin Çalıştayı'nda çeşitli konularda oturumlar yapılıyor.
Fatih Neslişah Sultan Kültür ve Spor Merkezi Fikir Atölyesi'ndeki "Uluslararası Filistin Çalıştayı: Akademisyenler Konuşuyor" toplantısının açılışında konuşan eski AK Parti milletvekili ve çalıştayın kurul başkanlığını yapan Mustafa Açıkgöz, İsrail'in Filistin'e yönelik son dönemdeki saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk 40 bin kişinin şehit olduğunu söyledi.
Açıkgöz, 100 binlerce kişinin bölgede açlık çektiğini, İsrail ile Başbakan Binyamin Netanyahu'nun dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir zulmün peşinden koştuğunu, bu konuda gerekli cezai yaptırımların uygulanacağına inandığını belirtti.
Filistin konusunda bazı Avrupa ülkelerinin iki yüzlü davrandığına dikkati çeken Açıkgöz, "Medeni görünen bazı ülkeler konu Filistin olunca başlarını kuma gömüyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin'in yanında dimdik durduğunu belirten Açıkgöz, Müslüman ülkelerin bu dava sahip çıkması gerektiğini kaydetti.
Fatih Kaymakamı Cafer Sarılı ise Filistin davasında konuşması gerekenlerin bunu yapmadığı için İsrail'in zulmüne maruz kalındığını söyledi.
Bölgedeki zulmün ancak her platformda dile getirilmesiyle sona erebileceğini dile getiren Sarılı, çalıştayın hayırlı olmasını diledi.
- "Filistinliler topraklarını satmasalardı' cümlesi ucuz söylem"
Uluslararası Filistin Çalıştayı Koordinatörü Prof. Dr. Adem Palabıyık'ın başkanlığındaki birinci oturumda konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedri Gencer, Filistin konusunun bazı kesimlerce "unuturulmak" veya "kanıksatmak" istendiğini anlattı.
Prof. Dr. Gencer, Türkiye'nin yaklaşık iki asırdır çok derin bir kimlik krizi olduğu, bu sebeple Filistin'in günlük tüketilen bir konuya dönüştüğünü ifade etti.
Filistin konusunun sanılandan çok daha büyük öneminin olduğuna dikkati çeken Gencer, bu konuda millet, ümmet ve insanlık parametrelerinde birleşilmesi gerektiğini söyledi.
Siyonizmle mücadelede yabancı dil kullanılmadan uluslararası alanda kamuoyu oluşturulamayacağını ve sosyal medyada etkileşim alınamayacağını vurguladı.
Filistin'deki ölü sayısının meselenin boyutunu göstermeye yetmeyeceğini, "Filistinliler topraklarını satmasalardı" cümlesinin ucuz söylemler olduğunu dile getiren Gencer, "Filistin davası, aslında Türkiye'de İsrail'e bağlı kurulmuş yalan düzeninin de çökmesi demektir. Türkiye'deki Siyonist lobinin ne kadar güçlü olduğu bu süreçte daha net ortaya çıkmıştır." diye konuştu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Gazzeli Asma Younus da İsrail'in zulmüyle çocuk yaşlarda tanıştığını anlattı.
İsrail'in saldırılarında babası ve ağabeyi başta olmak üzere birçok aile ferdini ve akrabasını kaybettiğini aktaran Younus, son dönemde İsrail'in zulmün şiddetini arttırdığını kaydetti.
Çalıştaya, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Fadi Zatari ile Filistinli akademisyen Esra Alshaikh de katıldı.
Çalıştayın sonuç bildirgesi, İstanbul'daki İsrail Başkonsolosluğu önündeki basın açıklamasıyla duyurulacak.
Kaynak: Anadolu Ajansı