Şehit Kaymakam Safitürk'ün eşi Ayşegül Safitürk'ün SEGBİS aracılığı ile izlediği duruşmayı ayrıca Vali Mustafa Yaman, Derik Kaymakamı Hakan Kafkas, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yusuf Kenan Topçu, İl Emniyet Müdürü Hasan Onar, Derik Kaymakamı Hakan Kafkas, şehidin babası Asım Safitürk, şehidin ablası Ayşe Türkhan, şehidin ağabeyi Ali Haydar Safitürk takip etti.
DURUŞMA 7 SAAT SÜRDÜ
Mardin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuksuz sanıklar Abdülkadir Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Saime Ateş Mesutoğlu ve Hüseyin İzci hazır bulundu. Sanıklar Abdülkadir Deniz, Saime Ateş Mesutoğlu ile tutuklu bulunan Devran Aslan hazır bulunurken, başka illerdeki cezaevlerinde tutuklu olan sanıklar Tahsin Erdaş, Şerif Mesutoğlu, Mehmet Deniz, Nursel Eser, Ahmet Deniz, Fikret Bağı, Fikret Deniz, Vedat Erol, Zinet Erdaş ve Zuhal Dalçin ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı. Kimlik tespiti ve tanıkların dinlenmesinin ardından sanıkların savunmaları alındı.
Mahkeme tanıklardan, Şehit Kaymakam Safitürk'ün yakın koruması polis memuru Mehmet Karaman, Derik Mal Müdürü Vekili Beşir Ulusoy ve Mehmet Ali Gezgin'in ifadelerini alması ile başladı. Mahkemede ilk ifadesine başvurulan Karaman, ilçede 2 yıl görev yaptığını, 3 ay da Şehit Kaymakam Safitürk'ün koruma görevini yürüttüğünü anlattı. Şehit Kaymakam Safitürk ile birlikte Ankara'ya gittiklerini, döndüklerinde ise 10 Kasım törenine katıldıklarını belirten Karaman, önce öğretmen evine daha sonrada makama geçtiklerini söyledi. Sekterlik odasındayken patlama sesinin geldiğini ve hemen makam odasına girdiğini aktaran Karaman, "Büyük bir patlama sesi geldi. Patlamadan sonra hemen makama girdim. Göz gözü görmüyordu. Kaymakam beye seslendim. Elini tutarak 'iyi olacaksınız' dedim. Nefes aldığını hissettim. Yardım için bağırdım. Daha sonra karşı odadan telsiz ve hücum yeleğimi aldım, telsizden anons yaptım. Kaymakam beyi ambulansa bindirdik. Kızıltepe İlçe Devlet Hastanesi'ne götürdük" dedi.
Olay günü sehit Kaymakamı hastaneye yetiştiren tanık İlçe Mal Müdür Vekili Beşir Ulusoy ise 10 Kasım törenin ardından kaymakamlık binasına girdiklerini, makama giderken patlamanın meydana geldiğini ifade ederek, patlamadan sonra hemen içeri girdiklerini ve yaralı kaymakama müdahale ettiklerini anlattı. Şehit kaymakamın özelliklerini anlatan Ulusoy, çok merhametli ve çok iyi bir yönetici olduğunu belirterek, "Şehit kaymakam ihtiyaç sahibi herkese yardım ederdi. Çok iyi bir yöneticiydi. Bir vakıf toplantısında eşi cezaevinde bulunan 5 çocuklu bir kadının yardım edilip edilmeyeceği konuşuluyordu. Kendisi ona yardım edilmesi talimatını vermişti. Herkese yardım ederdi, kimseyi ayırmazdı" diye konuştu.
Tanık beyanlarının ardından mahkemede savunmalarını yapan tutuklu sanıklardan Tahsin Erdaş, Fikret Bağı, Devran Aslan, Vedat Erol, Zuhal Dalçin, Nursel Eser, Zinet Erdaş, Mehmet Deniz, Ahmet Deniz, Fikret Deniz üzerilerine atılı suçlamaları reddederek, tahliye ve beraatlerini talep etti.
Tutuksuz sanıklar Abdülkadir Deniz ve Saime Ateş Mesutoğlu da olayla ilgileri ve bilgilerinin bulunmadığını ileri sürerek, beraatlarını istediler.
İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliği yetkili avukatları ile müşteki avukatları, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini, sanık avukatları da tutuklu ve tutuksuz yargılanan müvekkillerine atılı suçları reddederek tahliye ve beraatlerini talep etti.
Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından tutuklu sanıklardan Zuhal Dalçin, Nursel Eser ve Zinet Erdaş'ın tahliyesine, tutuksuz sanık Abdülkadir Deniz'in hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verdi. Heyet, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve diğer taleplerin reddine karar vererek duruşmayı 20 Kasım'a erteledi.
İddianamede, sanıklardan Abdulkadir Deniz, Ahmet Deniz, Devran Aslan, Fikret Baği, Fikret Deniz, Hüseyin İzci, Mehmet Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Nursel Eser, Saime Ateş Mesutoğlu, Şerif Mesutoğlu, Tahsin Erdaş, Vedat Erol, Zinet Erdaş ve Zuhal Dalçin hakkında, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Kamu malına zarar vermek", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirilmesi" ve "6136 sayılı yasanın 12. maddesine muhalefet" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 23 yıldan 54 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İçişleri Bakanlığı'nca Kanun Hükmünde Kararname (KHK) gereği Derik Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk, Derik Kaymakamlığı'ndaki makam odasında 10 Kasım 2016'da düzenlenen saldırıda şehit düşmüştü.
ŞEHİT KAYMAKAMIN FAİLİNİN KARDEŞİNDEN DESTEK
Bu arada şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün katledilmesine ilişkin 11'i tutuklu 15 sanığın yargılandığı davanın 4’üncü duruşmasının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile mahalle muhtarları adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya katılan ve Kaymakam Safitürk'ü şehit etmekle suçlanan Yazı İşleri Müdürü Tahsin Erdaş'ın kardeşi Muzaffer Erdaş'ın sosyal medya hesabından, "Tahsin kardeşime çamur atanlar yargı önünde hesap vereceklerdir" mesajını paylaştığı görüldü.
Kaynak: Diyarbakır Söz