HABER MERKEZİ
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin Suriye sınır hattında teröristlerce menfeze döşenen el yapımı patlayıcılarla düzenlenen saldırıda şehit olan 3 askerin cenazesi, yapılan törenin ardından memleketlerine gönderildi. Cenazeler şehitlerin memleketinde gözyaşları içerisinde toprağa verildi.
Akçakale'nin karşısında bulunan ve Barış Pınarı Harekatı ile terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nin Tel Abyad kentinin, Türkiye sınırına yakın bir noktada askeri aracın geçişi sırasında menfezde patlama meydana geldi. PKK/YPG'li teröristler tarafından daha önceden menfeze yerleştirilen el yapımı patlayıcıların infilak etmesi sonucu sınır hattındaki güvenlik duvarın bir bölümünün yıkıldığı patlamada, askeri araçta bulunan Piyade Teğmen Murat Alyakut (26), Onbaşı Enes Koç ve sözleşmeli er Ertuğrul Ulupınar şehit oldu. Saldırının ardından PKK/YPG hedefleri, topçu birlikleri tarafından ateş altına alınarak, çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi.
CENAZELER 3 FARKLI İLE GÖNDERİLDİ
3 şehidin cenazesi, sabah saatlerinde Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundan alınarak tören için GAP Havalimanı'na getirildi. Burada düzenlenen uğurlama törenine; Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak, 20'nci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Oktay Ağbuga, İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, protokol üyeleri, güvenlik güçleri ile şehitlerin yakınları katıldı. Törende, şehit askerlerin tabutunun başında gözyaşı döken yakınları, protokol üyeleri tarafından teselli edilmeye çalışıldı. Özgeçmişlerinin okunmasının ardından şehitlerin Türk bayrağına sarılı tabutları, İl Müftüsü Ramazan Tolan'ın dua ettirmesinin ardından askerlerin omuzlarında uçağa taşındı. Törenin ardından şehit Alyakut'un cenazesi Kahramanmaraş'a, şehit Ulupınar'ın cenazesi Mersin'e, şehit Koç'un cenazesi ise İstanbul'a gönderildi.
KARDEYİ CENAZE NAMAZINI KILDI
Şehit Piyade Teğmen Murat Alyakut (26) cenazesi, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Cenaze namazını, şehidin imam ağabeyi Musa Alyakut kıldırdı.
'YÜREĞİME SIĞDIRAMADIM, SENİ KEFENLERE SIĞDIRMIŞLAR'
Törende güçlükle ayakta duran şehidin eşi Gülsüm Alyakut, eşinin Türk bayrağına sarılı tabutunun önündeki fotoğrafını okşayarak, "Murat ben seni yüreğime sığdıramadım seni kefenlere sığdırıp tabuta koymuşlar. Kurban olurum ben senin yoluna" dedi.
'ALLAH BİZLE ŞEHİDİN AĞABEYİ OLMAYI NASİP ETTİ'
Şehidinin özgeçmişinin okunmasının ardından cenaze namazına geçildi. Namazı, şehidin imam ağabeyi Musa Alyakut kıldırdı. Namazdan önce kardeşinin tabutunun başında konuşan Musa Alyakut, "İnsanlar, isimlerinin önüne unvan koymak için hem maddi hem manevi, hem fiziki, hem zihnen yıllarca çaba sarf ederler. Ama Cenab-ı Hak bize öyle bir şey nasip eyledi ki, hiç çaba sarf etmeden, hiç gayret etmeden babama şehit babası, anneme şehit annesi, hanımına şehit eşi, bizlere de şehit ağabeyi olmayı nasip eyledi" dedi.
ŞEHİT ENES KOÇ'UN CENAZESİ
Şehit olan er Enes Koç'un cenazesi helallik için Bahçelievler'deki evine götürüldü. Babası Cemalletin Koç, annesi Emine Koç, kardeşleri ve yakınları taziyeleri kabul etti. Yakınları tabuta sarılarak uzun süre gözyaşı dökerken, şehidin dayısı Ahmet Deniz "Sen kalk ben yatayım Enes" dedi. Taziye evine gelenler "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez" sloganları attı. Alınan helalliğin ardından şehit Enes Koç'un cenazesi Ataköy 5. Kısım'da bulunan Ömer Duruk Cami'nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
MERSİN'DE GÖZYAŞLARI
Şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Ertuğrul Ulupınar'ın (22) cenazesi, memleketi Mersin'in Gülnar ilçesinde toprağa verildi. Şehit Ulupınar için Hükümet Konağı Meydanı'nda tören düzenlendi. Törene, şehidin annesi Şadiye Ulupınar, babası Nebi Ulupınar, kardeşleri Alperen ve Satuk Buğrahan, Mersin Valisi Ali İhsan Su, bölge milletvekilleri, belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Şehidin aile üyeleri, Ulupınar'ın Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılıp ağladı. Yakınlarını şehit veren Gülnarlı aileler de törene katılarak gözyaşı döktü.
Kaynak: Diyarbakır Söz