Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri ilk olarak 1959 yılında başladı. Türkiye 31 Temmuz 1959 tarihinde birliğe başvurmasına rağmen yaklaşık 50 yıldır çeşitli bahanelerle oyalanıyor. Son olarak, AB ile Türkiye arasında vizelerin kaldırılması üzerine anlaşma yapıldı. Ancak geçtiğimiz aylarda kaldırılması beklenen vizeler, AB tarafından gelen 'akıl dışı' talepler yüzünden yine çıkmaz döngüye girdi. Avrupa Birliği, vizelerin kaldırılması için 'terör yasası'nın değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Bu talep, birçok terör örgütüyle mücadele veren Türkiye'de oldukça sert karşılandı. Böylece süreç çıkmaza girdi.
ABD AYAK SÜRÜYOR
Öte yandan 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra gözler ABD'ye çevrildi. Bu girişimin ardında ABD'nin olduğu sesleri yükselmeye başladı. Üstelik Washington'un FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i iade etmemesi de bu fikirleri güçlendirdi. Yine ABD'nin terör örgütü PYD'ye açıktan destek vermesi, Türkiye ile iplerin gerilmesini sağlayan bir diğer neden oldu.
AB'DEN TÜRKİYE'YE TEHDİT
Tüm bu gelişmelerden sonra, Türkiye ile Rusya arasındaki yakınlaşma daha da güçlendi. Öyle ki, Türkiye'nin, Şanghay Beşlisi olarak bilinen 'Şanghay İşbirliği Örgütü'ne girmesi gündeme geldi. Bu kararda İngiltere gibi önemli bir üyesini kaybeden AB'nin tavrı önemli oldu. AB, idamın geri getirilmesi halinde Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulayabileceğini, hatta müzakerelerin askıya alınabileceğini belirtti.
RESTE REST
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, önce AB'ye girip girmemeyi referanduma götürebileceklerini söyledi. Ardından da, ''Türkiye’nin Şanghay Beşlisi içinde yer alması, çok rahat hareket etmesini sağlar" şeklinde açıklama yaparak Doğu Bloğu'na göz kırptı. Şanghay Beşlisi'nden de yanıt gecikmedi. Türkiye, örgüte üye olmamasına rağmen, 2017 yılı için örgütün enerji Kulübü Başkanlığı'na seçildi.
O ZAMAN DA BOMBA PATLAMIŞTI
Bu gelişmenin üzerinden 24 saat geçmeden, önce Adana Valiliği'nin otoparkında bomba patlatıldı. Ardından Esed rejimine ait olduğu düşünülen uçağın Türkiye askerine saldırdığı açıklandı. Bu durum da, her iki saldırının arkasında 'Batı'nın olduğu ihtimalini akla getirdi. Çünkü Türkiye, böyle bir senaryoyu ilk defa yaşamıyor.
Henüz birkaç ay önce, 29 Haziran tarihinde Atatürk Havalimanı'na bombalı saldırı düzenlendi ve bu saldırıda 44 kişi öldü. O saldırı da, tıpkı bugün olduğu gibi Türkiye - Rusya yakınlaşmasının hemen ardından geldi. Olayın gerçekleştiği tarihlerde Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesiyle gerilen ipler gevşemeye başlamıştı. Üstelik her iki ülkeden de karşılıklı olumlu açıklamalar geliyordu.
OKLAR BATIYI...
Sonuç olarak, hem o gün yapılan saldırı hem de bugün yaşanan olaylar, 'Türkiye ne zaman yönünü doğuya dönse ülkede bomba patlıyor' yorumlarına neden oldu. Üstelik saldırının batıdan geldiği düşünülüyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz