Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Anayasa Mahkemesi, ülkedeki Kur'an kurslarının laiklik ilkesine aykırı olduğu bahanesiyle kapatılmasına karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin tepkilere neden olan bu kararının ardından, Kur'an kurslarının faaliyetleri ülkede resmen durduruldu. Müslüman bir ülkenin Kur’an’ı Kerim’in nazil olduğu mübarek Ramazan ayından sözde laikliği gerekçe göstererek Kur'an Kurslarını kapatmasına tepkiler geçikmedi.
DİN-BİR-DER Şanlıurfa Şube Başkanı Hacı Kurt, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin aldığı karara tepki göstererek, Laikliğin insanlara kötülükten başka bir şey kazandırmadığını ifade etti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde alınınan bu kararının ardından Türkiye'nin bu ülkeyi ilhak etmesi gerektiğini ifade eden Hacı Kurt, Kıbrıs'ın Türkiye için önemine dikkat çekti.
"BÜTÜN İNSANLIĞIN KUR'AN'I KERİM'E UYMASI GEREKİR"
Kur'an'ı Kerim'in saadetimizin bütününü içine alan bir hayat kitabı olduğunu vurgulayan Hacı Kurt, "Kur'an'ı Kerim Allah'ın gönderdiği son kitaptır ve Müslümanların hayat kaynağıdır. Kur'an'ı Kerim Müslümanların ve tüm insanların dünya ve ahiret saadeti için yegane bir kitaptır. Kur'an'ı Kerim, saadetimizin bütününü içine alan bir hayat kitabıdır. Allah'u Teala Kur'an'ı Kerim'de 'Muhakkak ki bu Kur'an, en doğru yola iletir' (İsra-9) diye buyurmaktadır. Madem Kur'an'ı Kerim ilahi bir kitap olarak insanları doğru yola götürmektedir bütün insanlığın Kur'an'ı Kerim'e uyması gerekir. Bugün beşeri sistemlerin insanlara vermiş olduğu ızdırap, kötülük, katliam, faiz, rüşvet ve ahlaksızlık hepsi Kur'an dışı sistemlerden kaynaklanır. " ifadelerini kullandı.
"KUR'AN İLE AMEL EDEN İNSANLAR HEP YÜKSELMİŞLER"
Kur'an'a uyan insanların kurtuluşa ereceğini, Kur'an'ı terk edenlerin ise alçalacağını ifade eden Hacı Kurt, "Kur'an'ı Kerim'e tutunan insanlar, hem dünya hemde ahirette ileri gider, dünya hakimiyetini Allah, onlara verir. Bu konuda Peygamber Efendimiz, 'Muhakkak Allah'u Teala bu kitapla bazı kavimleri yükseltir, bazı kavimleri de alçaltır. Efendimizin devrinden itibaren bugüne kadar Kur'an ile amel eden insanlar hep yükselmişler ve dünyaya hükmetmişlerdir. Ne zaman Müslümanlar Kur'an'ı Kerim'i bırakmışlarsa beşeri sistemlerin peşine takılmışlardır. Bundan dolayı da bugün Müslümanların durumu ortadadır." şeklinde konuştu.
"KIBRIS'IN SUYUNU DAHİ TÜRKİYE KARŞILAMAKTADIR"
Necmettin Erbakan tarafından Kıbrıs'a çıkarma yapıldığını belirten Hacı Kurt, "20 Temmuz 1974 tarihinde Barış Harekatı'nda Allah rahmet eylesin Necmettin Erbakan Hoca, vermiş olduğu emirle o günün Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'dan almış olduğu brifing ile Kıbrıs'a çıkarma yaptı. Bu emri Erbakan Hoca verdi. O günkü hükümet ortağı, Erbakan Hoca'nın dediğini yapsaydı, Kıbrıs'ın tamamı alınacaktı. O zamanlar Erbakan'ın eli zayıftı, hükümette azınlık durumundaydı. Ancak Kıbrıs'ın yarısı alınabildi. Zaman geçti ve Kıbrıs'ta Cumhuriyet kuruldu. Burada kurulan Cumhuriyeti tanıyan yoktu. Bugün 60 İslam ülkesi vardır ama hiç kimse Kıbrıs'ı tanımıyor. Kıbrıs'ın bütün memur maaşları, devletin giderleri ve oradaki askerlerin masrafları Türkiye tarafından karşılanıyor. Kıbrıs'ın suyunu dahi Türkiye karşılamaktadır. Verdiğimiz vergiler ile Kıbrıs'ın ihtiyaçları gideriliyor." diye konuştu.
"LAİKLİK, ALLAH'IN GÖNDERDİĞİ BİR SİSTEM DEĞİLDİR"
Türkiye'nin Kıbrıs'ı ilhak etmesini isteyen Hacı Kurt, "Devletimizin erkânına bir teklifim var. Rusya Kırım'ı ilhak etti ve Kırım Rusya'da kaldı. Siyonistler, Suriye'nin Golan Tepeleri'ni ilhak etti ve kendisine kaldı. Türkiye'de Kıbrıs'ı ilhak etmesidir. Kıbrıs ilhak edilince Diyanet İşleri Başkanlığı, oraya müftüler gönderecektir. Kıbrıs'ta Kur'an'ı Kerim'in okunması neden yasak edilsin? 'Kur'an laikliğe ayrı' diye Kur'an'ı yasakladılar. Laiklik, Allah'ın gönderdiği bir sistem değildir. Kur'an'ı Kerim hayat rehberidir. Laiklik sistemi, insanlara kötülükten başka hiçbir şey getirmemiştir. Devletimizden vatandaşlar olarak istirhamımız; Kıbrıs'ı ilhak etmesidir. Kıbrıs, Türkiye'nin can damarı ve kalesidir. Kıbrıs kaybedilince Türkiye korumasız kalır. İlhak için adımlar atılmadır." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz