CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, terörle mücadelede yeni düzenlemeler içeren kanun teklifine ilişkin, "Yasa yoluyla yeni bir OHAL dönemi açılacaktır. Bu yasa kabul edilirse tabii ki buna karşı tek seçenek, Anayasa Mahkemesine gidiştir." dedi.
CHP İstanbul milletvekilleri Zeynel Emre ve Kaboğlu, CHP'nin Adalet Komisyonu üyeleriyle Mecliste basın toplantısı düzenledi.
Emre, terörle mücadelede yeni düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin dün itibarıyla TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmeye başlandığını ve bugün de komisyondan muhtemelen geçeceğini anımsattı.
Teklifin, "OHAL'in üç yıl süreyle uzatılmasına yönelik olduğunu" savunan Emre, siyasal, sosyal, ekonomik anlamdaki çöküşün hızla devam edeceğini, bu çöküşe yönelik olası tepkilerin bastırılması konusunda bir hazırlık içerisinde olunduğunu iddia etti.
Emre, terörle mücadele amaçlanıyorsa bu mücadeleyi Meclis eliyle ortaklaşa yapmanın herkesin ortak yükümlülüğü olduğunu her zaman dile getirdiklerini aktardı.
Kanun teklifinin içeriği hakkında da bilgiler veren Emre, "Bu düzenlemeler Türkiye'yi geriye götüren düzenlemelerdir. Türkiye'nin otoriter bir rejimle yönetilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Biz haklıyız. Bu haklı mücadelemizde, en azından ülkenin yarısına yakın bir kısmı bizlerin haklılığı doğrultusunda her türlü manipülasyona, tek taraflı seçim imkanına rağmen bir karşı duruş sergilemiştir. Biz bu mücadeleyi devam ettireceğiz." diye konuştu.
"Tüzük kaldırılarak Cumhurbaşkanlığı kararnameleri konmuştur"
CHP İstanbul Milletvekili Kaboğlu ise yeni dönemde tüzüğün yerini Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin aldığını söyledi.
Kararnamelerle çok temel düzenlemeler yapıldığını ifade eden Kaboğlu, "Oysa kararname adı verilen bu metinler, normlar sıralamasında yasanın altında yer almaktadır. Tüzük kaldırılarak Cumhurbaşkanlığı kararnameleri konmuştur. O nedenle öncelik yasanındır. Yasanın da anayasaya aykırı olmaması gerekiyor." dedi.
Teklifin anayasaya aykırı hükümlerle dolu olduğunu savunan Kaboğlu, "Bu yasa eğer bu haliyle yürürlüğe girerse üç yıl daha olağanüstü halin uzaması, belki de düne kadar uygulanan OHAL dönemini aratacak tehlikeleri beraberinde getirecektir." diye konuştu.
Yasa yoluyla yeni bir OHAL dönemi açılacağını öne süren Kaboğlu, şöyle devam etti:
"Eğer gelecek hafta TBMM'de bu yasa kabul edilirse tabii ki buna karşı tek seçenek, Anayasa Mahkemesine gidiştir. Ama oraya gitmeden önce bu yasa, bırakın Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere aykırılığı, anayasamızın hükümlerine açık bir biçimce çok yönlü olarak aykırılık taşımaktadır. Bu nedenle biz bu aykırılıkları hem komisyon hem Meclis Genel Kurulunda hem de basın önünde sonuna kadar paylaşmaya devam edeceğiz."
"Anayasa Mahkemesi önünde yetki bakımından engel yok"
Kaboğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Anayasa Mahkemesinin daha önce OHAL ile ilgili düzenlemeleri OHAL gerekçesiyle usulden reddettiğinin hatırlatılmasının ardından "Anayasa Mahkemesi, beklediğiniz üzere bir anayasaya aykırılık kararı verebilir mi?" sorusu üzerine Kaboğlu, şunları kaydetti:
"Artık Anayasa Mahkemesi önünde böyle bir yetki bakımından engel bulunmamakta. Çünkü bu bir yasa olarak yürürlüğe girecek. O nedenle Anayasa Mahkemesi, 'Ben yetkisizim, bunu ele alamam' diyemeyecektir. İçerik olarak da anayasaya açık bir biçimde çok yönlü aykırılıklar içermektedir. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesinin bunu iptalden tümüyle kaçınamayacağını söyleyebilirim. Fakat asıl olan bu işi Anayasa Mahkemesine bırakmadan, yasama konusunda esas yetkili organ olan TBMM'de bunun tartışılmasıdır. Yoksa bazı partili milletvekillerinin açıkça yürütme tarafından hazırlandığı belli olan bir metni, hiç tartışmadan, sadece el kaldırarak onaya tabi tutmaları gerçekten esef verici bir durumdur."
Kaynak: Diyarbakır Söz