'Tek din' tartışması!

Erdoğan'ın 'tek bayrak, tek millet, tek vatan'a 'tek din'i eklemesi tartışma yarattı.

'Tek din' tartışması!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘kırmızı çizgileri’ sayarken ‘tek dini’ de buna eklemesi kamuoyunu şaşırttı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, demokratik ve laik ülkelerde ‘tek din’ olamayacağını vurgularken, Erdoğan’ın açıklamasını “dil sürçmesi” olarak değerlendirdi. Radikal’e konuşan AKP’li Hüseyin Çelik, partinin kuruluş felsefesi, program ve tüzüğünde ‘etnik, dini ve bölgesel’ milliyetçiliğe karşı olduğunun yazılı olduğunu hatırlattı. Başbakan Erdoğan’ın da “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” derken, “tek din ve tek dil” ifadelerini kullanmadığını söyleyen Çelik, “Demokratik ve laik ülkelerde tek din olmaz. Bizim gayrimüslim vatandaşlara karşı tutumumuz da bellidir. Sayın Başbakan bunu bir kez söyledi ve arkasında durmadı. Sayın Başbakan’ı yıllardır tanıyan, yanında duran birisi olarak söylüyorum ki, bu bir dil sürçmesidir” dedi.

Erdoğan ile ‘tek din’ konusunu görüşmediğini de söyleyen Hüseyin Çelik, ikinci bir ihtimali de gündeme getirdi. Türk ve Kürt ‘şövenistlerinin’ kökenlerini Şamanizm ve Zerdüştlüğe dayandırma gayretleri olduğunu ifade eden Çelik, “Eğer dil sürçmesi değilse, Sayın Başbakan şunu da kastetmiş olabilir: Türk ve Kürt şövenistlerinin bütün gayretlerine rağmen bu memlekette etnik kavga çıkmadıysa, temel sebeplerinden bir tanesi de inanç birliğidir” dedi.

4 Mayıs’ta Kahramanmaraş’ta “Tek din demedik” diye konuşan Erdoğan, 5 Mayıs’ta ise Adana’daki konuşmasında ‘tek dil’ demediğini belirttikten sonra, “Tek bayrak, tek millet, tek din, tek devlet dedik” ifadesini kullanmıştı. Erdoğan seçim öncesi Niğde ve Aksaray’daki mitinglerinde, BDP’den gelen eleştirilere “Ben hiçbir yerde tek dil demedim” diye yanıt vermişti.

‘Sanatçıya destek bizim boynumuzun borcudur’

AKP hükümetinin ilk kültür bakanı da olan AKP sözcüsü Çelik, ‘tiyatroların özelleştirilmesi’ konusunu da Radikal’e değerlendirdi. Çelik, “Sanatı ve sanatçıları desteklemek her hükümetin boynunun borcudur. Sanat ve sanatçıya en büyük desteği de Başbakanımız vermiştir” dedi. Tiyatrolarda repertuvarların zayıf, seyirci sayısının az olduğunu kaydeden Çelik, bir seyircinin koltuk maliyetinin 120 TL olduğunu söyledi. Çelik, “Hükümetin yıllık desteği 200 milyon lira. Bunun yarısı özel tiyatrolara verilse, özel tiyatrolar uçar” diye konuştu. Sanatçılar için ‘cazip emeklilik’ formülü uygulanabileceğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu: “Kültür Bakanı iken ‘63 yaşında balet olur mu?’ demiştim, kıyamet kopmuştu. İstisnalar dışında, 40 yaşından sonra futbol oynanıyor mu? Mankenlerin ajansı varsa, sanatçıların da olmalı. Bu hükümet tiyatrocuları, sanatçıları mağdur etmez, özlük haklarına halel getirmez. Devlete göbekten bağlı olanlar hür olamazlar. Devletin yönettiği tiyatrolar rejimin payandasıdır. ‘Çağdaşlık’, vatandaşı adam etme misyonu üstlenmiştir. Sanata ideolojik bakarsanız eti için bülbülü kesmiş olursunuz.” Çelik, “Muhafazakâr sanat olmaz” söylemi için de, “Demokrasi ve aydın olmaktan söz eden insanların farklılıklara tepki göstermesi saygısızlıktır” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler