Sorulara yanıt vermediler!

Evren de Şahinkaya da pişman olmadığını söyledi. Evren, ''Bir sağdan bir soldan diyerek tarafsızlığımızı göstermek istedik'' dedi.

Sorulara yanıt vermediler!

12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, Yedinci Cumhurbaşkanı Kena emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın dünkü duruşması yapıldı.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıkların avukatı Bülent Hayri Acar, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, CHP, MHP, DİSK ve HAK-İŞ'in de aralarında bulunduğu müdahiller ve avukatları katıldı.

SADECE DARBEDEN SORGULANDILAR

Evren'in avukatı, işkence iddiaları için "Sorgu sadece darbeden yapılabilir. İşkence iddiaları ayrı bir soruşturmanın konusudur" dedi. Avukatın bu itirazi üzerine mahkeme başkanı sanıkların sadece darbe suçlamasıyla yargılanacağını söyledi. Sanıklar sistematik işkenceden sorgulanmadı.

ŞAHİNKAYA RAHATSIZLANDI

Duruşmanın sanıklarından Tahsin Şahinkaya rahatsızlandı. Şahinkaya'ya tıbbi müdahale yapıldı. Duruşmaya sanıkların ilaç alması için 10 dakika ara verildi.

Sanıkların görüntüleri, 4 LCD ekran aracılığıyla mahkemeye yansıtılıyor. Evren ve Şahinkaya, sesli ve görüntülü iletişim sistemiyle savunmalarını yaptı.

Duruşmada ilk olarak Şahinkaya savunmasını yaptı.

ŞAHİNKAYA: SORULARA CEVAP VERMEYECEĞİM

Yazılı savunmasını okuyan Şahinkaya, ”Bizler o gün için en doğru olanı yaptık” dedi. Şahinkaya, ”12 Eylül müdahalesi Türk ve dünya tarihinde yerini almış büyük bir olaydır. Tarihi olayları ancak tarih yargılar” ifadesini kullandı.

Savunmasını tamamlayan sanık Şahinkaya, ”herhangi bir soruya cevap vermeyeceğini” söyledi.

MAHKEME: DARBEDE ABD'NİN ONAYI VAR MIDIR?

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Şahinkaya’ya, ”Bireysel olarak bir darbe yapmanın gerektiğine ne zaman inandınız? Bu kararınızı kimlerle paylaştınız? Darbe yapılması yönündeki karara hangi tarihli toplantıda, hangi komuta kademesi ile hangi komutanlarla karar verdiniz? Sizin dışınızda kalan, yani emir komuta zinciri dışındaki TSK görevlilerince veya TSK dışında bir silahlı güç tarafından darbe yapılsaydı, buna o dönemdeki tepkiniz ne olurdu?” sorularını yöneltti.

Sorulara cevap vermeyeceğini kaydeden Şahinkaya, mahkemenin, ”12 Eylül 1980 askeri darbesinin yapılmasında ABD veya bir başka ülkenin bilgisi veya onayı var mıdır?” sorusu üzerine de ”Arz etmiştim efendim, (yanıt) vermeyeceğim” diye konuştu.

MÜDAHİL AVUKAT: SANIKLAR ULUSLARARASI ÇETENİN PARÇASI

Şahinkaya'nın soruları yanıtsız bırakması üzerine müdahil avukat, "Şahinkaya yanıt vermese de sorularımızı soracağız" dedi. Müdahil avukat, "Sanıklar uluslararası çetenin parçası olarak darbe yaptı" diye konuştu.

Kenan Evren'in avukatı ise, yanıt alınmamasına rağmen soru sorulmasının yasal olmadığını söyledi.

EVREN: PİŞMAN DEĞİLİM, SORULARA YANIT VERMEYECEĞİM

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın öğleden sonraki bölümünde müdahil avukatları, sabah saatlerinde savunmasını yapan Tahsin Şahinkaya’ya bir dizi soru yöneltti. Şahinkaya, sorular üzerine sessiz kalmayı tercih etti.

Tahsin Şahinkaya’nın ardından Ankara GATA’da bulunan Kenan Evren, sesli ve görüntülü sistem aracılığıyla savunmasını yaptı.

Yazılı savunmasını okuyan Evren, 12 Eylül’ün ”kurucu iktidar” harekatı olduğunu ve yapılış nedeninin bildiriyle Türk milletine açıklandığını söyledi.

12 Eylül harekatını yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üst komuta heyetinin, kurucu iktidar olarak Milli Güvenlik Konseyi’ni oluşturduğunu kaydeden Evren, ”Milli Güvenlik Konseyi, kurucu iktidar olarak Anayasa’daki kanunları çıkarmış, yeni anayasal düzeni oluşturmaya başlamıştır. Kurucu Meclis’in oluşturulması, yeni Anayasa’nın yapılması ve halkoyuyla yürürlüğe konulmasıyla yeni anayasal düzen tamamlanmıştır” diye konuştu.

Evren, ”kurucu iktidar olan Milli Güvenlik Konseyi’nin başkanı ve devlet başkanı olduğunu” belirterek, bu görevleri, TBMM’nin faaliyete geçtiği tarihe kadar sürdürdüğünü, bu tarihten sonra 7. Cumhurbaşkanı olarak görevine devam ettiğini hatırlattı.

Milli Güvenlik Konseyi’nin 1982 Anayasası’yla hükme bağlanmasının suç olduğunun iddia edilemeyeceğini savunan Evren, ”Beni ve silah arkadaşlarımı, 12 Eylül ve sonrasındaki tasarruflarından dolayı, yetkisini 1982 Anayasası’ndan alan yargının suç isnat etme ve yargılama yetkisi bulunmamaktadır” dedi.

Evren, şöyle konuştu:

”Kurucu iktidar olmayı, yani ihtilal yapmayı suç sayan bir kanun yoktur, olması da mümkün değildir. Biz ihtilal yaptık, ihtilale teşebbüs etmedik. Herkesin ihtilal ile ihtilale teşebbüsün aynı şey olmadığını bilmesi gerekir. Ben, 12 Eylül harekatını yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanıyım. Türkiye Cumhuriyeti’nin 7. Cumhurbaşkanıyım. Ben, 12 Eylül harekatının hesabını Türk milletine verdim. Bundan sonra beni tarih yargılar. 12 Eylül harekatını herkes istediği gibi değerlendirebilir. 12 Eylül ile ilgili beceriksiz siyasetçilerin söylemlerini geçen yıllar yalanlamaktadır. Demokrasinin işlediği yerde ihtilal olmaz. Siyasetçi beceriksizliğini askere kapora edemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, iktidar olmanın meraklısı değildir. 12 Eylül 1980’den bugüne kadar yaşananların bir daha yaşanmaması bunu göstermektedir. Ülkenin o tarihteki ve öncesindeki durumunu büyük Türk milleti bilmektedir. Büyük Türk milleti o olaylara layık değildi. Biz o gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık. Tabii ki adli yargı mensupları ve yüksek mahkeme görevini yapmaktadır. Yukarıdaki açıklamalarımla birlikte söyleyeceğim bunlardır. Benim görevim bunlara yardımcı olmaktır. Sanık olmadığımı yukarıda açıklamıştım. Bu beyanımın dışında başkaca bir beyanda bulunmayacağım. Mahkeme sorularına cevap vermeyeceğim. Kusura bakmayınız.”

EVREN: BİR SAĞDAN BİR SOLDAN... TARAF TUTMADIĞIMIZI ANLATMAK İSTEDİK!

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Süleyman İnce, savunmasını yapan Evren’e bir dizi soru yöneltti. ”Yaptığınız birçok konuşmada, birçok sivilin size gelerek, ’Neden yönetime el koymuyorsunuz’ dediğiniz bilinmektedir. Sizi darbeye yönlendiren sivilleri sayar mısınız” sorusuna Evren, ”Bunları hatırlıyorum, ama isimlerini bilmiyorum” karşılığını verdi.

”Katıldığınız bir programda, adaletli olsun diye ’Bir sağdan bir soldan astık’ şeklinde bir cümle kurdunuz. Bunu ne amaçla söylediniz? Adam asmak eylemi bu kadar basite indirgenebilir mi? Bu hususu açıklar mısınız?” sorusuna ise ”Söyledim. Sağda olanlar var, solda olanlar var. Yalnız sağdakileri verip de idam ettirip, bir sağdan, bir soldan... Bunla hiçbir tarafı tutmadığımızı, bitaraf olduğumuzu anlatmak istedik” cevabını verdi.

Bu sırada mahkemede bulunanlardan bazıları, ”Ondan sonra da ’İnsanım’ diye yaşıyorsunuz, değil mi?” diye tepki gösterildi.

Mahkeme Başkanı İnce’nin, ”Bayrak Harekat Direktifini” hatırlatarak, ”Bu belgeden haberdar mısınız? Bunu Necdet Üruğ mu hazırladı” sorusuna Evren, ”Ben bir şey hatırlamıyorum. Ancak Bayrak Harekat Direktifi hazırlandığında Necdet Üruğ 1. Ordu Komutanıydı” dedi.

Evren, ”Sizin direktifinizle mi hazırlandı?” sorusunu yanıtlarken, aradan geçen zamanı karıştırarak, ”Hatırlamıyorum, aradan 20 yıl geçti” ifadesini kullandı.

”Bayrak Harekat Planı sizin onayınızdan geçti mi?” sorusunu, ”Hatırlamıyorum, kendisine (Necdet Üruğ) sormak lazım” diye yanıtlayan Evren, ”Plandan ne zaman haberiniz oldu” sorusuna, şu karşılığı verdi:

”Bayrak Harekat Direktifini Necdet Üruğ hazırlamıştır. Ona bu talimat, Genelkurmay Başkanlığı Kurmay Başkanı Ali Haydar Saltık tarafından verilmiştir. Haydar Saltık benim yerime birçok belgeyi imzalama yetkisine sahipti. Bu belge yönünden de gerekli imzayı o atmış olabilir. Kendisine bu yönde yetki verilmiştir. Saltık kendi kendine yazmaz. Saltık, Genelkurmay Başkanının Yardımcısı. Ona yetki verilmiştir.”

Evren, dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen uyarı mektubuna ilişkin soruya da ”Bizim Cumhurbaşkanı’na verdiğimiz muhtıradır” cevabını verdi.

ŞAHİNKAYA: MUHTIRA DEĞİL

Tahsin Şahinkaya ise ”Bayrak Harekat Direktifinin hazırlanması yönünde talimatınız oldu mu, bilginiz var mı? Bu belgeyi kim düzenledi? Kimin talimatıyla...” sorusuna karşılık, ”Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlandı. Kuvvet komutanlarının belgenin hazırlanmasında dahli yoktur” dedi.

”Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen uyarı mektubu muhtıra mıdır” sorusuna ise Şahinkaya, ”O dönemki nazik durumu cumhurbaşkanına bildirmek için hazırlanmış belgedir. Muhtıra olarak değerlendirmiyorum. Türkiye’nin durumunu cumhurbaşkanına arz etme olarak değerlendiriyorum” cevabını verdi.

Evren, mahkeme başkanının diğer sorularını ise yanıtsız bıraktı. Bu sırada söz alan sanık avukatı Bülent Acar, sanıklara yönlendirme soruların sorulduğunu iddia etti.

Ardından davanın bugünkü celsesi sona erdi. Duruşmaya yarın 09.45’te devam edilecek.

Kaynak: Diyarbakır Söz