İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 3’ü tutuklu 13 sanık katıldı. Duruşmayı CHP milletvekilleri de izledi. Duruşma öncesinde CHP milletvekilleri Emine Ülker Tarhan, İlhan Cihaner ve Mahmut Tanal, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci ile görüştü. Milletvekilleri Başkan Ekinci’ye duruşmanın neden büyük salonda değil de küçük salonda yapıldığını sordu. Diğer salonda kamera sisteminin yenilendiğini belirten Başkan Ekinci ile milletvekilleri kısa bir süre tartıştı.
Duruşma başında konuyla ilgili açıklama yapan Ekinci, “Tüm adliye içinde 2 aydır görüntülü ifade sisteminde yenileme var. Yeni sistem ile burada bir dava görülürken, Diyarbakır’daki birinin ifadesini alabileceğiz görüntülü olarak. Yedek olarak sadece bu kameralı sistemin olduğu salon ayrıldı. O yüzden duruşmayı burada yapıyoruz.” dedi.
Savunma için söz alan sanık Yalçın Küçük, PKK'yı, Ergenekon'u, odatv ve CHP’yi yönettiğinin iddia edildiğini söyledi. KCK iddianamesinde ise kendisinden bahsedilmediğini belirten Küçük, “Beni neden tutukladınız, vicdanınız yok mu?” şeklinde bağırdı. Küçük’ün yüksek sesle konuşması üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ‘haddinizi bilin’ diyerek uyardı. Başkan Ekinci, “Böyle konuşamazsınız, oturun yerinize.” dedi. Devam edeceğini belirten ve ses tonunu düşüren Küçük, “Özür dilerim size saygısızlık etmem.” karşılığını verdi.
Küçük’ün savunması sırasında mahkeme salonunun açık olan kapısının önündeki kalabalıktan bir kişi “Nedim dışarı gelsin” şeklinde bağırdı. Bunun üzerine Başkan Ekinci, “Kim o? Yargılama yapıyoruz burada.” diye uyardı. Başkan Ekinci’nin bu uyarısının ardından, “Nedim’in işi var. Bitince gelir.” şeklindeki esprisi salondakileri güldürdü.
Türkiye’de bir kötülük cephesi bulunduğunu söyleyen tutuklu sanık Soner Yalçın, onların hedefinde şimdi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğunu ileri sürdü. Başbakan Erdoğan’ın ofisinde böcek çıktığını açıklamasını hatırlatan Yalçın, hükümetin bu yapıyı ortaya çıkarmak için düğmeye bastığını öne sürdü.
MİT ve emniyetin Kaşif Kozinoğlu ile Hanefi Avcı’nın hesabını sorması gerektiğini kaydeden Yalçın, “Eğer MİT, Kozinoğlu’nun hesabını sormazsa yazıklar olsun. Polis, Hanefi Avcı’nın hesabını sormazsa yazıklar olsun. Aksi durumda tarih onları suç ortağı olarak yazacaktır.” ifadelerini kullandı. Delillerin virüs yoluyla bilgisayarlarına gönderildiği iddiasını tekrarlayan Yalçın, davanın sonlandırılmasını istedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz