Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada baba Arif Güran, serbest kaldıktan sonraan baba öncelikle kızının köydeki mezarını ziyaret ederek olayın yaşandığı ilk andan beri bölgede bulunan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır’da cesedi dere yatağında bulunan Narin’in ölümüne ilişkin sis perdesi aralanmayı beklerken aralarında Narin Güran’ın anne, ağabey, 2 amca, amcasının çalışanı, halası, komşusu, eniştesinin olduğu toplamda 10 kişi hakkında tutuklama kararı verilmiş ve baba Arif Güran ise adli kontrol hükümleri çerçevesince serbest bırakılmıştı.
Baba Arif Güran’ın açıklamalarından öne çıkan notlar şöyle;
“Ölü bulunması bile, şu an kızımın bir mezarı bile olması bu da devletin bir çabasıydı, kızımın sağ bulunmasını dilerdim. Soruşturmayla ilgili gizlilik kararı halen devam ediyor. Zaten bu süreçte devlet elinden fazlasını yapıyor ve yapmaya çalışıyor. Allah'ın izniyle kim olursa olsun devlet çıkaracak. Kim yakalanmışsa, kim tutuklanmışsa devlet bunları hepsini çıkaracak.
Jandarma ekipleri de halen çalışıyor. Süreç bitti diye bir şey yok. Çalışmalar halen devam ediyor. Şu an devlet, savcı, araştırmalar devam ediyor. Bunu da hep beraber göreceğiz.
İLK İFADEM VE SON İFADEM AYNIDIR!
Savcıya ilk ifadem ve son ifadem de aynı ifadedir. Şu an dosyayla ilgili ben bir şeyler söylemek istemiyorum. Bunlar devletin vereceği, devletin savcıları zaten gereken neyse sizinle de basınla da herkesle görüşüyor. Benimle herhangi bir şey paylaştıkları yok. Sizden ricam bu yalan haberlerle, bu dedikodularla yani kızımın acısını yaşayamıyorum. Bazı farklı tanımadığınız insanların mezarına gelip kızımın fotoğrafını çeken fenomenler rica ediyorum nemalanmasınlar.
BUNA İNAYORUM Kİ DEVLET KIZIMIN KANINI YERDE BIRAKMAYACAK
Rabb'im onların evine de bu ateşi düşürsün. Kim bizden ne istedi. Çekirdek bir aileydik. Lüks bir hayatımız, böyle şatafatlı bir hayatımız yok. Devlet kimden şüpheleniyorsa alabilir. Devlet herkesi alabilir. Devlet beni de alabilir. Bu soruşturmanın selameti için devlet herkesi alabilir. Bu soruşturma bitene kadar bütün köyde alınabilir. Ama netice olarak bu işi devlet çözecek, ben buna inanıyorum. Devlet kızımın kanını yerde bırakmayacak. Jandarma ve devletimizden habersiz yapacak bir şeyimiz yok. Devletimizle tüm şüphelerimi paylaştım.
HEPİMİZİN AİLESİ VE AİLE ŞEREFİ VAR
Sizden ricam biraz bu medya konumunda bazı insanlar benim ailemin içinde çok fazla yorumlar yapıyor. O şahıs her akşam gelip camide oturduğu zaman her akşam benim yanımda gelip oturan bir insan ve insanların çirkin yüzü gözükmüyor maalesef. Hangi devirde yaşıyoruz? Eğer devlet öyle diyorsa öyledir. Devlet savcılarımız ne diyorsa o şekildedir. Tabii onun verdiği ifade sadece tek değil. Dört beş tane çelişkili ifadeler var. Bu da savcılarımızın işidir. Bizim işimiz değil. Eğer biz o kadar bilseydik, o kadar güçlüysek biz kızımızı devletten önce bulurduk. Demek ki biz bulamadığımız için devlet bulduğu için bu devletin sorunudur, benim sorunum değil.
Köy burada köy burada yaklaşık 90 hanelik bir köydür. Burada beş altı tane ayrı ayrı soy isimle yaşayan insanlar. Dedelerimizden kalma sadece bu köyde hepsi yüzde 90'ı Güran olarak değil ki. Güran sadece burada 10 ev 12 ev. Aslanlar burada 10 ev. Kayalar burada 10 ev. Dinçler burada 5-6 ev. Yani burada herkes burada yüz yıllardır bu köydedir. Bugün değil. Ama netice olarak neyin ne olduğunu ben bilmiyorum. Eğer bilseydim zaten söylerdim. Burada savcılarımız. Allah onlardan razı olsun. Elinden geleni bir de jandarma yapıyor. İnanıyorum adalet yerini bulacak. Allah hepinizden razı olsun. Türk halkı benim kızıma sahip çıkmıştır. Allah onlardan razı olsun. İnşallah devletimiz bu katil insanı da ortaya çıkarır.”
Haber: Nazime Aslı Çavlan
Kaynak: Diyarbakır Söz