İşgalci Siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları ve Harem-i Şerif'te ibadet edilmesine yönelik engellemeleri devam ederken yaşanan duruma tepki gösteren âlimler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Müslümanların asıl düşmanlarını unuttukları için işgalci rejimin kadın-erkek, yaşlı-genç ayırt etmeden cinayetler işlediğini ve kutsal değerlere saldırdığını belirttiler.
İttihad'ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, İttihad'ul Ulema Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkuddüs Yalçın ve Diyanet Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Cüneyt Özmen, işgalci siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına tepki gösterdiler.
Siyonistlerin işgale başladıkları ilk günden bugüne Müslümanlara zulmetmeye devam ettiğini söyleyen İttihad'ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, Siyonist İsrail’in korsan bir devlet olduğunu hatırlatarak, "Diğer korsan devletler onu devlet olarak tanımıştır. Siyonistlerin bu açıdan kesintisiz şiddeti, baskısı devam ediyor. Fırsatını buldukça işgali genişletmeye yönelik yeni adımlar atıyorlar. Müslümanlar arasında bir kargaşa gördüğünde dikkatleri oraya çekip hemen bir adım atıyor, bir yeri işgal ediyor, bir araziyi imara açıyor, hep böyle boşluktan faydalanarak adım adım ilerliyorlar." dedi.
"Ulusalcılık ve milliyetçiliği değil, ümmetçiliği referans alarak bir araya gelmeliyiz"
Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatının işgalci Siyonistlere karşı tepkisizliklerine dikkat çeken Şenlik, "Her birinin hesabı, çıkarı ayrıdır ve her biri arkadan başka yerlere bağlıdır. Bundan dolayı bir etkileri yoktur. İşgalci İsrail de bu boşluktan yararlanarak atını koşturuyor. Bütün İslam âlemine âcizane tavsiyem, ümmet bilincini yeniden gündeme getirmeliyiz. Ulusalcılığı, milliyetçiliği değil ümmetçiliği referans alarak bu bilinçle bir araya gelmeliyiz. Çünkü bizi bir araya getiren, tutan bu bilinçtir. Yoksa ‘benim vatanım, benim bayrağım, benim devletim’ bu ayrı ayrı kutsallar bizi birbirimizden ayırmıştır. Bunlardan vazgeçelim, atalım demiyorum; bunların bağlanacağı bir çatı olsun, bu çatı ümmettir, bu çatının bir imamı olmalıdır. Başıboşluk bu neticeleri getirir. Müslümanların buna ihtiyacı olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"Mezhepçilik üzerinden Müslümanları birbirleriyle savaştırıyorlar"
İttihad'ul Ulema Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkuddüs Yalçın ise yaptığı değerlendirmede, öncelikle yaşanan sorunların kaynağına işaret edip Müslümanların içerisinde bulunduğu duruma dikkat çekerek, "Mezhepçilik, grupçuluk üzerinden Müslümanları birbirleriyle savaştırıyorlar. Tabi Müslümanlar da bazı hakikatlerden uzak kaldıkları için, kimi hassasiyetlerini kaybettikleri için, gereksiz olanı artık gerekli görmeye başladılar. Gerekli olan şeyleri ise artık nerdeyse unutmuşlar. Yani çok zayıf istisnalar hariç genellikle İslam âlemi böyledir." dedi.
Siyonistlerin Müslümanlara ve İslam'ın kutsallarına saldırma cesaretini, başta İslam ülkelerinin yöneticileri olmak üzere genel olarak Müslümanların tepkisizliğinden ve suskunluğundan aldığını belirten Yalçın, bu nedenle her gün yeni bir cinayet işlendiğini, Müslümanların mahremine el uzatıldığını dile getirdi.
Yalçın, şöyle konuştu: "Yahudiler, Filistinli kardeşlerimizi orada yalnız gördükleri için bu kadar cesur davranabiliyorlar. Arkalarına 'süper güçleri' de almışlar. Daha doğrusu küfür güçlerini. Küfür tek bir millet olarak hareket ediyor. İslam âlemi ise darmadağın, paramparça… Sorunlarımızın çözümü Müslümanların tek yürek tek bilek olarak bir araya gelmesiyle sağlanacaktır. Ancak sağlanacak birliktelik ile Siyonistler durdurulabilir."
Diyanet Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Cüneyt Özmen de işgalci Siyonistlerin, Müslümanların dağınıklığını fırsat bilerek İslam'ın mukaddesatına el uzattığını, cinayetler işlediğini belirtti.
Özmen, "Siyonistler, Müslümanların zayıflığı ve bölük pörçük olması nedeniyle cesaret alıyorlar. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’da ibadet edilmesini engelliyorlar. Allah, Müslümanlara güç, kuvvet, feraset ve şuur versin diyoruz. Allah, Müslümanlara vahdet, birlik ve beraberlik versin. Bu birlik sağlanmadan güç elde edemeyiz. Siyonistler ise güçten anlıyorlar. Parçalanmışlığımız ve güçsüzlüğümüz onları cesaretlendiriyor." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz