YAKALAMA KARARI ÇIKTI
Diyarbakır’da "Çiftlik Bank" benzeri bir dolandırıcılık vakasının yaşandığı iddia edilen olayda, bir dairenin birden fazla kişiye satılarak 80 milyon liralık yapılan vurgunda flaş gelişmeler yaşandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, şikayet ve suç duyuruları üzerine Aydın Mühendislik Yetkili ve sorumluları hakkında yakalama kararı çıkarırken, kaçanlardan üç kişi İzmir'de yol kontrolunda yakalandı.
KUŞADASINA GİDERKEN
İzmir’in Selçuk ilçesindeki İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Sedat A. ve Ahmet A. isimli şahıslar gözaltına aldı. İlk sorgulamalarından sonra iki kişi tutuklanarak Buca Cezaevine konuldu. Sedat A. ve Ahmet A. isimli kişilerin Kuşadası’ndan yazlık kiraladığı da öğrenildi. Öte yandan, 3 kişinin daha arandığı bildirildi.
MAĞDUR OLAN AİLELER TEPKİLİ
Öte yandan paralarını müteahhit ve emlakçılara kaptıran vatandaşların site önündeki bekleyişleri sürüyor. Yetkililerden mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen vatandaşlar, arsa sahibinin de anlaşmaya yanaşmaması nedeniyle bu işin çözülemeyeceğini ifade ettiler. Mağdurlardan Ali Dündar hiçbir yetkilinin gelip kendilerine bilgi vermediğini söyledi.
“ÇOLUK ÇOCUĞUM BENİ TERK ETTİ”
Muhsin Yalçınkaya, dişinden tırnağından arttırdıklarıyla ev almaya çalıştığını ancak mağdur olduğunu ve şimdilerde ailesinin kendisini terk ettiğini ifade ederek, şöyle dedi: “İki aydır bu işe giriştik. Bir akrabam beni müteahhitle tanıştırdı. Dişimden tırnağımdan topladığım param vardı, arabamı sattım ve kredi çektim. Hatta tefecilerden borç para aldım bu evi almak için. Müteahhit yakalansa bile bu iş yine çözülmeyecek.”
Diyarbakır’da, onlarca kişiye aynı dairelerin satıldığı iddia edilen ve milyonluk vurgun yapıldığı öne sürülen dolandırıcılık olayında, aranan şirketin üst düzey isimlerinden iki kişi, İzmir’de jandarmanın yol kontrol uygulaması sırasında yakalanırken, mağdur aileler çaresizlik içerisinde, "seslerinin" duyulmasını istiyor.
ŞİRKET YÖNETİCİLERİ HAKKINDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Alınan bilgiye göre, Diyarbakır’da "Çiftlik Bank" benzeri bir dolandırıcılık vakasının yaşandığı iddia edilen olayda, bir dairenin birden fazla kişiye satıldığı ileri sürülmüştü. Aralarında iş adamı, memurlar ile çok sayıda vatandaşın olduğu onlarca kişinin mağdur edildiği öne sürülen olayda, şirket sahiplerinin paraları alıp kaçtığı iddia edilmişti. Konu hakkında bazı vatandaşlarda şikayetçi oldu ve şirketin yöneticileri hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
OLAYLA İLGİLİ JANDARMA İKİ KİŞİYİ GÖZALTINA ALDI
İzmir’in Selçuk ilçesindeki İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, kentte yol kontrol uygulaması yaptı. Yapılan uygulamada Sedat A. ve Ahmet A. isimli şahısların arandığı tespit edildi. İki şahıs, jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan incelemede, şahısların Diyarbakır’dan geldiği ve yine söz konusu kentteki dolandırıcılık olayına konu olan şahısların üs düzey yöneticileri olduğu belirlendi. Şahıslar, daha sonrada yapılan incelemenin ardından karakola götürüldü.
KUŞADASI’NDA YAZLIK TUTMUŞLARDI, TUTUKLANDILAR
Aynı daireyi çok sayıda kişiye sattığı iddia edilen kişiler arasında yer alan Sedat A. ve Ahmet A. hemen ekipler tarafından sorguya alındı. Yapılan sorgulamaların ardından iki kişi tutuklanarak Buca Cezaevine konuldu. Sedat A. ve Ahmet A. isimli kişilerin Kuşadası’ndan yazlık kiraladığı da öğrenildi. Öte yandan, Selçuk İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekiplerin dikkati sayesinde yakalanan iki şahıs haricinde, söz konusu olaya karışan 3 kişinin daha arandığı öğrenildi.
MAĞDUR OLAN AİLELER TEPKİLİ
Öte yandan paralarını müteahhit ve emlakçılara kaptıran vatandaşların site önündeki bekleyişleri sürüyor. Yetkililerden mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen vatandaşlar, arsa sahibinin de anlaşmaya yanaşmaması nedeniyle bu işin çözülemeyeceğini ifade ettiler. Mağdurlardan Ali Dündar isimli vatandaş, hiçbir yetkilinin gelip kendilerine bilgi vermediğini söyledi.
“ORTADA BİR SÖZLEŞME PROBLEMİ VAR”
Dündar, Ben 2016 yılında Bağlar ilçesinde meydana gelen bombalı saldırıda evimi ve eşyalarımı kaybettim. 2017 yılının nisan ayında buradaki siteden bir daire aldım. 120 bin lirasını banka kredisi olmak üzere 150 bin liraya aldım. Dolandırılma olayı olmadan 2 hafta önce bir bankadan 10 bin lira daha kredi çektim tapu almak için. Tapu harcını yatırdım ve 3 gün boyunca beni beklettiler. Gelmeyince de onlardan şüphelenmeye başladım. Onların ofisine gittim ve bana daire senin ama arsa sahibi daire üstüne ipotek koydu dediler. Evimi buraya taşındım ama su olmadığı için çocukları akrabalara gönderdim. Bu haftada olay patlak verdi ve onların da kaçtığını söylediler. Şuan elimizde sadece sözleşme var, tapu yok. Arsa sahibi ise daire benim diyor. Ortada bir sözleşme problemi var. Sözleşme neye dayanarak bu daire arsa sahibinin diye gözüküyor. Benim bu saatten sonra kaybedeceğim hiçbir şeyim yok. DSİ’de çalışıyordum. KHK ile işten çıkarıldım. Zaten 4 aydır işsizim. Hiçbir gelirim yok. Banka kredisini nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Üniversite okuyan 3 çocuğum var. 26 yıllık evliyim, evliliğim bitecek. Bunu duymalarını istiyorum ya arsa sahibi beni öldürecek, ya ben onu. Bir an önce su sorununun çözülmesini istiyorum. Olayla ilgili İzmir’de iki kişi tutuklanmış diye basında haber çıktı ama büyük müteahhit İ.A ortada yok. Hiçbir yetkili gelip bize hiçbir açıklama yapmıyor” dedi.
“EMLAKÇI BENDE MAĞDURUM DİYOR”
Kemal Atlı ise, “Ben müteahhidi tanımıyorum. Emlakçı aracılığı ile tanıdım. Bizi dolandıran ve tuzağa düşüren emlakçıdır. Tapu istediğimizde emlakçı bize acele etmeyin bekleyin diyordu. İki daire aldım 430 bin liraya, hem de peşin. Evraklarımda halen duruyor. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Emlakçıda telefonlarımıza cevap vermiyor. En son geçen hafta beni aradı bende mağdurum dedi” diye konuştu.
“ÇOLUK ÇOCUĞUM BENİ TERK ETTİ”
Muhsin Yalçınkaya, dişinden tırnağından arttırdıklarıyla ev almaya çalıştığını ancak mağdur olduğunu ve şimdilerde ailesinin kendisini terk ettiğini ifade ederek, şöyle dedi: “İki aydır bu işe giriştik. Bir akrabam beni müteahhitle tanıştırdı. Ben 20 yıldır Diyarbakır’da müzisyenlik yapıyorum. Dişimden tırnağımdan topladığım param vardı, arabamı sattım ve kredi çektim. Hatta tefecilerden borç para aldım bu evi almak için. Evi satıp milletin borcunu öderim ve başka bir ev alırım diye düşündüm. Tapu için bankaya bile gittim asılında ama vazgeçtik bina bitsin dedik. Akrabam bunlar çok güvenilir insanlardır dedi. Onlar giderse ben varım burada, senin paranı ben veririm dedi. En son Salı günü müteahhidin kaçtığını öğrendim ve buraya geldim benim gibi bir sürü insanının mağdur olduğunu gördüm. Benim ev arsa sahibi üzerinde görünüyor. Arsa sahibi anlaşmaya yanaşmıyor. Yetkililere buradan sesleniyorum. Müteahhit yakalansa bile bu iş yine çözülmeyecek. Bu iş arsa sahibi ile çözülür. Çoluk çocuğum beni terk etti.”
Kaynak: Diyarbakır Söz