Beşiktaş'taki Vodafone Arena'da oynanan maçın bitiminde dün akşam gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden Özel Güvenlik Şube Müdürü Vefa Karakurdu, Emniyet Amiri Kadir Yıldırım, polis memurları İlker Uylaş, Adem Oğuz ve Hasan Bilgin için İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde tören düzenlendi.
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Emniyet Genel Müdürü Selami Altıok, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Avsever, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva ile milletvekilleri katıldı.
Erdoğan ve Yıldırım, şehit ailelerinin yanına giderek, başsağlığı diledi. Tören sırasında şehit ailelerinin duygulu anlar yaşadığı gözlendi. Sağlık ekipleri, tören sırasında fenalaşan şehit yakınlarına müdahalede bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen törene, şehitlerin Türk bayrağına sarılı tabutları sırayla getirildi. Bu sırada Hırka-i Şerif Camisi müezzini Ahmet Yılmaz da dualar okudu.
Saygı duruşuyla başlayan törende, şehitlerin öz geçmişleri okundu. İstanbul Müftüsü Yaran da törende dualar ederek, tezkiye konuşması yaptı.
- "Batılı karanlık ortaklarınızın uşağı olmaktan başka vasfınız var mı?"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, törende yaptığı konuşmada, sözlerin gücünün, yaşanılan acıyı anlatmaya yetmediğini belirterek, "Allah'ın kelamına sığınarak teskin oluyoruz. Milletimiz bu töreni izliyor, belki yürekleri dayanamayıp izleyemiyor. Ancak Türkiye ve dünyada birileri daha bu töreni belki gülerek izliyorlar. Bizim nasıl bir tavır göstereceğimizi merak ediyorlar. Hala siyaset peşindeler." dedi.
"Vefa, Kadir, Adem, İlker ve Hasan ile birlikte bütün şehitlerimiz bilsin ki o insanlıktan çıkmış alçaklara şunu söylüyoruz; Yarından tezi yok Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi, bunu yapanlardan intikam almak olacaktır. Karada, havada ve denizde dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, hangi gücün arkasına sığınırsa sığınsınlar, Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaktır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir." diye konuşan Soylu, Türkiye'nin bu mücadelede yükseleceği son noktanın belli olduğunu vurguladı.
Şehitlerin arasına katılmanın bir onur vesilesi olduğunu ve bundan herkesin gurur duyacağını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kırk yıldır, bu ülkeyi terörle uğraştıranlar ve onların destekçilerine soruyorum; ne elde ettiniz? Kuracağınızı iddia ettiğiniz ülke nerede? Bizden ayırdığınız topraklar nerede? Dağlarda, mağara kovuklarında hayvan gibi yaşamaktan öteye geçebildiniz mi? Kaçak yaşamaktan, saklanmaktan, hainlikten, ihanetten başka bir hayatınız var mı? Rezillikten, lanetten, bedduadan başka aldığınız bir şey var mı? Bir takım karanlık odakların, batılı karanlık ortaklarınızın uşağı, maşası ve tetikçisi olmaktan başka bir vasfınız var mı? Geberip gittiğinizde, arkanızdan ağlayacak, hayır dua edecek kimse var mı?
Burada yatan ve bize şimdi güzel güzel bakan evlatlarımız, onların hepsi güzel çocuklardı. Yan yana omuz omuza bu ülke için şehadete yürüyen yürekli vatansever kahramanlar, anneleri ve babalarının hayır duasına sığınıp vatan için canlarını verdiler. Bu millet, Allah yolunda kilitlemiştir, bu çocuklarımız Allah yolunda kilitlemiştir Allah onları sevmektedir. Biz biliyoruz ki Allah sevdiğine zulmetmez ve Allah sevdiğini sevdikleriyle kavuşturur. Bizim acımız, üzüntümüz, onlardan ayrı düşmekle ilgilidir. Yoksa onların akıbetlerinden hiçbir endişemiz yoktur. Ancak bunu yapanların akıbetinden eminiz ve hiçte hayır değildir."
Bu saldırıyı yapanları, kürsülerden, medyalardan internetten aklamaya ve savunmaya, mazeret göstermeye çalışanlara seslenen Soylu, "Bu işin mazereti yoktur. Bu işin siyasetle falan da izah edilir tarafı yoktur. Artık saflar bellidir. Allah yolunda, vatan yolunda, millet yolunda ve onun karşısında olanlar. Devletin kılıcı uzundur. Buradan açıkça ifade etmek isterim, burada gözyaşı döken herkesin yüreğine su serpecek şekilde bu saldırıyı yapanlardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları bütün delikleri başlarına yıkacağız."
- "Bu saldırıya rağmen dimdik ayakta duracağız"
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da bu ve bunun gibi alçak terör saldırılarının, Türkiye'de temin edilen huzur ve asayişi bozmak, yurt içi ve yurt dışında kararlılıkla devam ettirilen terör operasyonlarını akamete uğratmak, belki de mücadeleyi başarıyla devam ettiren kahraman emniyet mensuplarını yıldırmak için yapıldığını söyledi.
Buna müsaade etmeyeceklerini, yılmayacaklarını dile getiren Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ciğerimizi yakan bu saldırıya rağmen dimdik ayakta duracağız. Bu alçak saldırının bize kattığı tek şey daha fazla terörle mücadele azminden başka bir şey olmayacaktır. Buradan tüm terör örgütlerine sesleniyorum; vermek istediğiniz adi mesaj anlaşılıyor. Ancak 15 Temmuz'da çok konuşulan bir cümle var. Burada hazirunun affına sığınarak aynı cümleyi tekrarlayacağım, siz kimin ve kimlerin köpeğisiniz. Bunu söyleyin bize? Bu alçak saldırıyla en ufak ilişkisi olanlar en kısa zamanda tespit edilerek, hak ettikleri ceza verilecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek, devletimizin ve milletimizin bekası için çok çalışmak aziz şehitlerimize karşı en önemli vazifemizdir. Onlar bizim için özel emanetlerdir. Hepsi başımızın tacıdır. Milletimizin huzur ve güvenliği, devletimizin bekası için canını veren şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum."
Törenin ardından, şehit polisler Karakurdu, Yıldırım, Uylaş, Oğuz, Bilgin'in naaşları, cenaze namazı için Fatih Camisi'ne uğurlandı. Bu sırada çevredeki vatandaşlar, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları atarak terörü lanetledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve bazı bakanlar, törenin ardından, hastanelerde tedavileri devam eden polisleri ve vatandaşları ziyaret etmek için İstanbul Emniyet Müdürlüğünden ayrıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz