Muş’ta, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan, her hafta çarşamba günleri HDP il binası önünde eylem yapan aileler, bugün 35’inci haftayı geride bıraktı. Bu hafta kardeşi Habip için eyleme katılan Mustafa Çelik ile birlikte aile sayısı 24’e yükseldi.
2018 yılında PKK’dan kaçıp teslim olan Ö.S., kardeşi ve çocukları için çadırda bekleyişlerini sürdüren ailelere destek verdi. Ö.S.’ye sarılarak gözyaşı döken anneler, fotoğraflarını gösterdikleri çocuklarının yaşayıp, yaşamadığını sordu.
'8 KİŞİ BENİ DÖVEREK HÜCREYE ATTI'
Kandırılarak götürüldüğü dağda işkence görüp hapsedildiğini söyleyen Ö.S., teröristlere teslim olmaları için çağrı yaptı. Ö.S., “2014 yılında İstanbul'da yaşarken duygu sömürü yapılarak beni dağa çıkardılar. Gittiğime ve ailemi üzdüğüme pişmanım. Şu anda sizin için hiçbir Allah'ın kulu yanmıyor. Size yanan tek kişi, anne ve babalarınızdır. 2015’in 8’inci ayında PKK cezaevine girdim. Burada her türlü işkenceyi gördüm. Şimdi belki içlerinden geçer, derler ki; siyaset amaçlıdır. Ama bunun siyasetle hiçbir alakası yok. Herkes gerçeği görsün. Ben 2,5 yıl boyunca dağda işkence gördüm. Şu anda onlara karşı içim o kadar dolmuş ki, onlara karşı ne olursa olsun hiçbirinden de korkum yok. Bana yapılan işkenceleri ispat olarak gösterebilirim, hepsi vücudumda hala. Ayaklarım zincirdeydi ve bunu eğer dinliyorlarsa, hepsi de biliyor benim kim olduğumu. Ayaklarım zincirli bir şekilde 8 kişi beni döverek, hücreye soktu. Bana 3 ay boyunca sadece günde bir kere yemek verildi. Akıllanayım, pişman olup geri katılayım diye ve ben katılmadım" dedi.
'ANNENİZİ BABANIZI ÜZMEYİN'
PKK’nın elinden kaçıp teslim olanlara devlet tarafından işkence yapıldığına dair söylemleri yalanlayan Ö.S., “Yalanlara inanmayın. Ben 3 sene önce geldim devlet benim kapımın önüne dahi gelmemiş. Hiçbir sorgu sual etmemiş. Kendim geldim, şu anda annemin yanındayım. Ben buradan sesleniyorum, hepsi gelsin. Vallahi hepsi yalan" diye konuştu.
Dağda, ‘Kürt davası’ diye bir şeyin olmadığını vurgulayan Ö.S., “Orada Kürt davası diyorlar, gidin araştırın Suriye Kamışlı denen yerde her türlü ırk var. Ermenisi var, Almanı var. Hani Kürt davası nerede kaldı. Hepsi yalan. Sadece buradan sesleniyorum; annenizi babanızı üzmeyin. Hepiniz çıkın gelin" ifadesini kullandı.
'HEPSİ GERİ GELMEK İSTİYOR'
Terör örgütünün elindeyken görüşme sağladığı ailesinin kendisi için devletten yardım istediğini ve bu şekilde gelip teslim olabildiğini anlatan Ö.S., şunları söyledi:
"’Sen gideceksin, seni cezaevine sokacaklar, her türlü işkence göreceksin’ gibi yalanlar atıyorlar. Örgüt özellikle kadınlara, ‘siz gittiğinizde devlet sizi alacak, cinsel her türlü şeyi uygulayacaklar. Ondan sonra sizi ailenize verecekler’ Yemin ederim benim yanımda 3 tane bayan vardı, her 3’ü de şu anda evinde mutlu yaşıyor. Oradaki gençler pişman, benim yanımda 20 kişiden fazla insan vardı. Hepsi geri gelmek istiyor. Dağda kız çocuklarına yönelik cinsel ilişki de var istismar da. Ama orası kapalı kutu gibi. Açık açık kimse bunu söylemiyor. Ben kendi gözümle gördüm."
Kardeşi Habip için eyleme katılan Mustafa Çelik ise, “Kardeşim 27 yaşında İstanbul'da çalışıyordu ortadan kayboldu ve 2000 yılından beri haber alamıyoruz. Arıyoruz, gitti mi, kaçırıldı mı, öldürdüler mi bilmiyorum. Kendi imkanlarımla aramaya devam ediyorum. Kardeşimden hiçbir haber alamadım. Kardeşim neredeyse sağsa bana ulaşsın. Gelsin devlete sığınsın" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz