Son 30 yılda 40 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulan terör örgütü PKK, çok sayıda kurucu ve yöneticisini infaz etti. Terör örgütü, çeşitli tarihlerde toplam 25 üst düzey mensubunu, sadece 1987 yılında ise 67 militanını çeşitli gerekçelerle öldürdü.
Cihan'ın haberine göre, PKK'nın infazlarının, 'kol kırılır yen içinde kalır' denilerek görmezden gelindiğini vurgulayan İbrahim Güçlü, şöyle devam etti: "PKK, Hizbullah infazlarının açığa çıkması için çaba gösterilmeli, sorumluları saptanmalı, onların yargılanması için olanak sağlanmalıdır. Öcalan yargılandığı zaman ve hakkındaki iddianame de incelendiği zaman, Öcalan'ın, PKK tarafından öldürülen askerler, güvenlik görevlilerinden dolayı yargılandığı görülecektir. Öcalan PKK içindeki ve dışındaki binlerce Kürt'ü infaz ettiklerinden açıkça bahsetmesine ve itiraf etmesine; bununla devlet için yararlı iş yaptıklarını açıklamasına rağmen, Kürt yurtseverlerinin infazlarıyla ilgili yargılanması yoluna gidilmemiştir. PKK tarafından infaz edilen Kürtlerin, devletin ortak ve aynı merkezli infazları olduğu anlayışından hareket edilmiştir."
PKK VE HİZBULLAH'IN DEVLET İLİŞKİLERİ ARAŞTIRILMALI
Türkiye'nin 40 yılık yakın tarihine bakılırsa çok tehlikeli gelişmelerle karşı karşıya olunduğunun tespit edilebileceğini ifade eden Güçlü, Türkiye'de terörün bir merkez tarafından idare edildiği; darbelerin de aynı merkez tarafından hazırlandıklarının kolaylıkla saptanacağını belirtti. Bu merkezin ise 'Kemalist devlet' olduğunu savunan Güçlü, Kemalist devletin PKK'yı Hizbullah'ı ve diğer terör örgütlerini yönettiğini ve yönetmeye devam ettiğini ileri sürdü. PKK ve Hizbullah'ın devlet ilişkilerinin araştırılması ve açığa çıkarılması gerektiğini vurgulayan Güçlü, bunun Kürtler ve Kürt millet sorununun çözümünde hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.
YENİ ANAYASA, FEDERAL DEVLET MODELİNE GÖRE YAPILMALI
İbrahim Güçlü, son dönemlerdeki devlet örgütleri yargılanmalarında Kürdistan'daki toplu ölümler, komplolar ve cinayetlerin iddianamelere ve davalara konu olmadıklarına dikkat çekti. Güçlü, "Bu durumun araştırılarak nedenlerinin açığa çıkarılması gerekir. Bu gelişmelerin nedenleri saptandığı zaman, devletin Kürtler ve Kürt ulusal hareketi karşısındaki kirli ve tehlikeli siyasetleri de saptanır. Kürt millet meselesi sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu bölgesinin önemli ve temel bir sorunudur. Çünkü Kürt milleti ve Kürdistan dört kolonyal devlet tarafından bölünmüş durumdadır. Kürtler, Irak dışında kendi kendilerini yönetme hakkından, tüm kolektif ulusal haklardan da yoksundurlar. Türkiye'de Kürt milletinin kendi haklarına kavuşması, Türklerle haklar ve siyasi statü açısından eşit konuma gelmeleriyle olanaklı olacaktır. Irak'ta federal devlet modeli, bize benzemesi bakımından en somut örnek teşkil etmektedir. Uluslararası düzlemde de ulusların kendi kaderlerini iki veya daha fazla milletle tayin etmenin statüsü federal devlet modeliyle olanaklı olmaktadır. Türkiye'nin hızla demokratikleşme, sivilleşme, değişim ve değişim sürecini, yeni anayasayı, federal devlet modeline göre tasavvur etmesi, devleti yeniden buna göre yapılandırması gerekir." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz