Jirki aşiret liderlerinden Cemil Öter, yaşanan barış sürecine destek verdiklerini söyledi. Süreçle birlikte rahatladıklarını belirten Öter, 1985 yılında 'kır bekçisi' adı altında silah aldıklarını ve 1988 yılında ise resmen geçici köy korucusu statüsüne kavuştuklarını söyledi.
"Bölge insanının umudu, herkesin umudu barıştır. Barışı kim sağlayacak? Tabiki AKP ile Abdullah Öcalan sağlayacak. Bunlar arasında bir anlaşma olduktan sonra ve Allah'tan öyle umut ediyorum bir sorun da kalmamıştır. Barışı bunlar sağlayacak" diyen Jirki liderlerinden Cemil Öter, yaşanan süreci desteklediklerini söyledi.
Geçmişte yaşananları unutup yeni bir hayata başlamak istediklerini kaydeden Öter, "Yaşanan süreçle ilgili bir bölüm insanlarımızda tereddütler var. Geçmişte bazı hatalar olmuş olabilir. Bölge insanını oyalamak için geçmiş hükümetler tarafından politikalar hayata geçirilmiş olabilir. Ancak bundan sonra öyle olmayacak. Bu iktidar bunu sağlayacak. Bu barış ya olacak ya olacak. Artık insanların ölmesi ne insanlığa, ne de dinimize yakışan bir şeydir" dedi.
KORUCULUĞA BİR ÇARE BULUNMALI
Barış sürecine girilmesinden sonra korucular arasında bir belirsizlik olduğunu kaydeden Öter şunları söyledi: "Şu an koruculuğun geleceği havada. Devletin korucuları olduğu gibi yere bırakacak hali yok. Bunu beklemiyoruz. Devlet ve hükümet buna bir çare bulacaktır elbette. Biz bu umudu taşıyoruz. Korucular devletle birlikte hareket etti, onların verdiği talimat ve görevleri yerine getirdi. Koruculara, 'silahlarınızı bırakın gidip evinize oturun' diyemezler.
Sadece Beytüşşebap'ta bizim aşiretimize bağlı birçok yayla boşaltılmış. Dilekyolu (Pertavin) köyüne bağlı, Kiremêrgezêr, Gelîk, Bêşkêra, Şexlêr, Kumir, Yenici (Besta) köyüne bağlı Zorava, Qotnis, Kolekê, Besta Sêvê, Pirinçlik (Çemêheskê) köyüne bağlı, Berkevir, Halê, Meydan, Meydan Kolya, Çeman (Başaran) köyüne bağlı, Kanîbihar, Xwergurîya, Musluca (Kespiyanîş) köyüne bağlı, Zerîna, Karoxtê gibi 4 muhtarlığa bağlı 19 köy, mezra ve mahalle boşaltılmış.
'OKUYANLAR RESMİ GÖREVLERE ALINSIN, DİĞERLERİ SİGORTALI EMEKLİ EDİLSİN'
Köye dönüşlerle ilgili devlet bize yardımcı olmalı. Okumuş korucular, lise mezunlarını özellikle resmi görevlere alsınlar. Okumamış korucuları da emekli edip sigortalarını yapsınlar. Sigortasız koruculuk doğru bir şey değil. Biz bunu bekliyor ve istiyoruz.
Eskiden bölgemizde hayvancılıkla halk geçimini sağlıyordu. Bunun yeniden canlandırılmasını istiyoruz. Boşaltılan köylerimiz ve yaylarımız serbest olsun. Devletten yardım ve teşvik bekliyoruz bu konuda. Devlet destek vermeli, yardım etmeli. Bölgemizde ticaret yok, fabrika yok, sanayi yok. Tek gelir kaynağı hayvancılıktır. Köye geri dönüşlerin olmasını, yayla yasaklarının sona ermesini ve hayvancılığın teşvik edilmesini istiyoruz."
İMRALI SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ
İmralı'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan müzakereleri olumlu bulduklarını ve desteklediklerini ifade eden Öter, "Sayın Başbakanımız 'Biz bıçak üzerinde yürüyoruz ve buna da kararlıyız' dedi. O, elini taşın altına sokmuş. Biz onunla birlikte barış için vücudumuzu da taşın altına sokuyoruz. Dualarımız bu hükümetten, bu Başbakandan ve barışı sağlayan insanlardan yanadır. Barış için üzerimize düşen ne görev varsa yapmaya hazırız" dedi.
CHP ve MHP'nin yaşanan sorunu 'terör' ve 'terörizm' ile ifade ettiğini ve güvenlikçi bakış açısı ile soruna baktıklarını kaydeden Öter, "Gerek CHP ve MHP acaba bu sorun neden bu seviyeye geldi diye kendilerine soruyorlar mı? 30 yıldır bu çatışma sürüyor. Allahın kulu gelip de burada oturdu mu? Buraları gördü mü? 'Bu sorun neden bu seviyeye geldi' diye sordular mı? 'Neden silahlara başvuruldu' diye sordular mı? Şu ana kadar yapılan inkar politikalarından dolayı sorun bu boyuta ulaştı. Bizim tek dileğimiz nasıl geçmişte kardeşçe yaşamışsak aynı kardeşliği pekiştirip yeniden beraber yaşamaktır. İnkar olmasaydı bu olmazdı" şeklinde konuştu.
Kürtlerin bağımsız bir devlet peşinde olmadıklarını ve kardeşçe yaşamayı savunduklarını ifade eden Öter, "Kürtler ayrım yapılmadan eşit bir şekilde birlikte yaşamak istiyor" dedi.
ANA DİLDE EĞİTİMİN YASALAŞMASINI İSTİYORUZ
Barış süreci ile birlikte daha yapılması gereken çok şeyin olduğunun altını çizen Jirki liderlerinden Cemil Öter, atılacak adımların yasal hale getirilmesini istedi.
Öter, "Mesela TRT Şeş var izliyoruz. Bu halen yasalaşmamış. Bunu yasal olması gerekir. Kürtçe dili, okuması, eğitimi yasal olmalı. Anadilde eğitimi yasalaştırmaları lazım. Bunlar olmayacak şeyler değil. Bunları yetkililer düşünmelidir. Devlet yarın bir yasa çıkarıp 'herkes gelip ana babasıyla yaşayabilir' diyebilir. Daha güzel olur bu ve biz bundan yanayız" şeklinde konuştu.
Koruculuk sistemi ardından PKK ile aralarında çatışma çıktığını ve iki taraftan da kayıplar olduğunu sözlerine ekleyen Öter şunları söyledi:
"BİRBİRİMİZİ AFFEDELİM"
"Allah bize affedici ol diyor. Kinden, nefretten, kan dökmekten yana olma diyor. Bir insanı öldürmek dünyayı yıkmaktan daha büyüktür. Basından takip ediyoruz. Apo bir mektup göndermiş. Üçüncü sözü şudur. 'Birbirinizi affedin, sevin, kin nefretten yana olmayın' diyor. Buna katılıyoruz. Yeni bir gelecek kuracak isek, eski davaları, kin ve nefreti unutmamız gerek.
Ben kendi aşiretim adına konuşuyorum. Eski davaları, kini unutup bir vücut gibi birbirimize sarılmaya hazırız. Geçmişi değil yarını düşünüyoruz. Aramıza kimse nifak sokmasın. Sokan varsa da zararı kendisi görecek inşallah. Biz bütün eski davalarımızı unutmaya ve sarılmaya hazırız. Aşiretsel olarak bunu söylüyorum. PKK ile çatıştık, operasyonlara çıktık. İki taraftan da ölenler oldu. Ancak o gün ayrı, bugün ayrı. Biz bunları unutup birbirimizle kucaklaşmaya hazırız.
Biz devletin vatandaşıyız, onlar da bu devletin vatandaşıdır. Bizim akrabalarımızdır. Bizim aşiretimizden belki kaç kişi içlerinde vardır. Onlarla yanyana geldiğimizde kin ve nefreti bırakacağız. Benim kardeşlerim ve yeğenlerimdir onlar. Aşiretlerde bir gelenek vardır. Eğer insanlar bir araya gelip merhabalaşıyorsa, artık geçmişte neler olmuşsa unutulur, bir kenara bırakılır ve barış sağlanır. Kuralımız budur. Eski kin ve nefreti bir kenara bırakıp, barış için kucaklaşmamız gerekir. Devlete de, partiye de bu yakışır."
"PROVOKASYONLARA KARŞI GÖREVE HAZIRIZ"
Jirki liderlerinden Öter, bölgede barışı isteyenlerin ezici bir çoğunlukta bulunduğunu ve barışı istemeyenlerin oranının binde 5 ile 10 arasında olabileceğini kaydederek, barış sürecinin başarıya ulaşması ve gerillaların geri dönüşünde herhangi bir provokasyon yaşanmaması için üzerlerine düşen bir görev varsa yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz