İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, hakkında "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği" gerekçesiyle 15, "devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçlamasıyla 20 yıla kadar olmak üzere toplam 35 yıl hapis cezası istenen Brunson'un Türkiye'deki faaliyetlerine ilişkin bilgiler paylaşıldı.
İzmir'deki bazı kiliselerde ülke güvenliği aleyhine faaliyette bulunulduğu, FETÖ ve PKK ile iltisaklı çalışmalar yapıldığına yönelik delil ve emareler elde edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtilen iddianamede, Brunson'un gözaltına alınmasının ardından tutuklanmasına ilişkin yeterli somut delil olduğu kaydedildi.
Brunson'un eşiyle uzun yıllar Türkiye'de ikamet ettiği bildirilen iddianamede, İçişleri Bakanlığıyla yapılan yazışmalar sonucunda "Şüphelinin istemesi halinde ikamet izni alabilme imkanı varken pek çok kez geçici oturma talebi alarak, ısrarla bir ikametinin bulunmamasına dikkat ettiğinin belirlendiği, bu tespitin şüphelinin niyetinin sorgulanmasına neden olduğu değerlendirilmiştir." tespitinde bulunulduğu aktarıldı.
İzmir'in Alsancak semtindeki Diriliş Kilisesi'nde faaliyette bulunan Brunson ve eşinin burada ders ve vaazlar verdikleri, geçimlerini Orta-Atlantik Papaz Yönetimi Evi'nin her ay düzenli gönderdiği maaş, konut ve yol yardımı aracılığıyla sağladıkları anlatılan iddianamede, Brunson'un özellikle 2010-2013 arasında Kürt kökenli vatandaşlara yönelik ayinler düzenlediği, İzmir'deki Protestan Kilisesi önderlerinin katılımıyla 9 Ekim 2013'te düzenlenen "Önderler Toplantısı"nda FETÖ ile diyalog kurulmasının faydalı olacağını belirttiği, 2015'ten sonra Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye gelen sığınmacılara "insani yardım sağlama" görüntüsü altında misyonerlik faaliyeti yürüttüğü vurgulandı.
- Türkiye'yi karalayan şikayet mektubu
İddianamede ifadesine yer verilen "Dua" kod adlı gizli tanık, "Cumhur" isimli bir kişinin, özellikle bazı şehirlerdeki Kürt vatandaşlarının Kanada'ya iltica etmeleri için Dünya Kiliseler Birliği ve Kanada yetkili makamlarına Brunson'un bilgisiyle şikayet mektubu yazdığını bildirdi. Mektupta AK Parti, MHP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ağır şekilde suçladığına dikkati çeken gizli tanık, Cumhur adlı kişinin "Kürtlere baskı yapıldığını, sokakta rahat gezemediklerini, dövüldüklerini, evlerinin basıldıklarını" söyleyerek Türkiye'yi karalamaya çalıştığını ifade etti.
- FETÖ ile kilise iş birliği
Gizlik tanık, "Özellikle cezaevinden çıkan PKK'lılar, takipten kurtulmak amacıyla kiliselere başvurup 'Biz Hristiyan olduk.' diyerek kilisenin sağladığı örtüyle yurt dışına iltica ediyorlardı. Andrew Craig Brunson da bu faaliyetlerin içindeydi." beyanında bulundu.
Lozan Antlaşmasına göre Türkiye'de kilise açmanın yasak olmasından dolayı FETÖ'nün eski Ege Bölgesi imamı firari Bekir Baz'ın kilise faaliyeti yürütmek için dernekler kurulması yönünde tavsiyede bulunmasına ilişkin olarak gizli tanık, "Ramazan kod isimli avukat (Bekir Baz kastedilerek) bunlarla toplantı yaptı ve onlara bu yasağı aşmanın yolunun dernekleşmek olduğunu söyledi. Bunlar da çözümün FETÖ tarafından sağlanacağını düşünerek, kendi aralarında 'Bizim işimizi bunlar çözer.' şeklinde konuşuyorlardı. Bu tarihten sonra Türkiye'nin dört bir tarafında çeşitli kiliseler açılmaya başladı." ifadelerini kullandı.
- Sözde Hristiyan Kürt devleti çalışmaları
Kiliselerin maddi yardımının ABD'den geldiğini, 6 ayda bir yapılan teftişlerde kiliselerde ne kadar cemaat bulunduğu, ne kadar para harcandığı, ne kadar paraya ihtiyaç olduğu gibi durumların tespit edildiğini bildiren gizli tanık, şu bilgileri paylaştı:
"O dönemde kilise açmak moda olmuştu. Andrew Craig Brunson, kilisesinde ve evlerde yapılan özel toplantılarda Kürtlere yönelik özel ayinler düzenlemekteydi. Bu tipler dışarıda ayrı bir misyonerlik faaliyeti yürütmezler. Evlerde ev çalışması yaparlar. 30 kişilik bir cemaat oluştuysa bunu üçe, dörde böler. O gruplardan biri muhakkak Kürtlerden oluşur ve bu çalışmalar içinde yanlış hatırlamıyorsam 'Ziyajin' isimli Kürtçe İncil de oluşturuldu. Diriliş Kilisesi'nin Güneydoğu'da Kürtlere yönelik ayrı bir cemaati vardır. Brunson, yönetici olduğu için kendisi kontrol eder. Kürtlerin özellikle bu şekilde Hıristiyanlık dinine yönlendirilmesindeki amaç Kürdistan'ın kurulmak üzere olduğu inancıyla Kürtleri Hristiyanlaştırarak ayrıştırmaktır.
Örneğin Irak işgalinde 600 rahip sırf bu görev için Irak'a girmiştir ve Kuzey Irak'ta da bir sürü kilise açılmıştır. Bunların inancına göre kayıp 13. bir kabile vardır ve bu kabile kutsaldır. Bunlar arasındaki ayrışmaya göre kayıp 13. kabile bir kısmına göre Kürtlerdir, bir kısmına göre Türklerdir. Andrew'in kilisesi 13. kabilenin Kürtler olduğuna inanmaktadır. Bu inanca göre Kürtler, tanrı tarafından özel seçilmiş, kutsanmış bir kabiledir. Bu nedenle ayrı bir Kürdistan kurulması ve Kürtlerin layık olduğu Hristiyanlık diniyle buluşmalarını temin etmek, Diriliş Kilisesi'nin amaçlarından biridir."
- Ülke birkaç parçaya bölünmek istenmiş
Bütün çalışanlarının emekli veya halen görevde olan askerlerden oluşan "İsa Mesihin Son Zamanları Kilisesi" mensuplarının, Hakkari, Yüksekova, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Siirt, Bingöl, Kars ve Muş'ta faaliyet gösterdiğini dile getiren gizli tanık, bunların aynı zamanda Kuzey Irak, Ürdün ve Suriye'de çalışmalar yürüttüğünü ve eski Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ile iş birliği anlaşması yaparak, Dohuk, Süleymaniye, Erbil ve Kerkük'te Barzani'nin ofislerini kullandığını, bölgedeki Yezidi, Keldani, Kürt, ve Ermenilere yardım ettiklerini ve Türkmenlere sırtlarını döndüklerini savundu.
İddianamede, "Bu illegal yapı hakkında bir çok şeyi bilen ve anlatan 'Dua' kod adlı gizli tanığın, esas mesleği avukat olan bir şahsı (Bekir Baz) bu kimliği, mesleği ile tanımaması, onu kod ismiyle teşhis etmesi, Bekir Baz'ın da kod ismi kullanıp gerçek kimliğini gizleyerek şüpheli Brunson ve mensup olduğu illegal yapıyla irtibat kurması iltisakı göstermektedir. Bu görüşmenin akabinde misyonerlik görüntüsü altında ülkemizi birkaç parçaya bölmek ve kalacak küçük bir kısmı FETÖ/PDY'nin yönetimine vermek için faaliyetlerini yürüten bazı kiliselerin yönetici ve rahiplerinin ülkemizde gerek kilise alarak, gerekse dernekleşerek kökleşmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.
- Suruç'taki patlamada oradaymış
Brunson'un, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki patlama sırasında burada bulunduğuna işaret edilen iddianamede, Kobani'deki şiddet olayları ve Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki operasyonlar zamanında da İzmir'de görevliyken vazifesiyle hiçbir bağlantısı olmayan bu bölgelerde yer aldığı kaydedildi.
Andrew Brunson'un cep telefonu HTS kayıtlarında 2014-2017 arasında bin 306 kez Suruç, 192 defa Şanlıurfa'nın başka ilçelerinde, 2 kez de Diyarbakır'da olduğunun tespit edildiği vurgulanan iddianamede, sanığın, terör örgütü PKK'nın oluşturmaya çalıştığı kaotik ve şiddet ortamına rağmen bu bölgede bulunmakta ısrar etmesinin, şüphelinin bağlı olduğu illegal yapılanmanın hedef ve stratejisi kapsamında görev yapması şeklinde değerlendirildi.
Brunson'un dünyanın değişik ülkelerindeki kişilerle telefon irtibatları ve mesajlaşma içeriklerine de dikkati çekilen iddianamede, gizli tanık ifadelerine göre kiliseye gelen ve kendilerini farklı meslek gruplarınlarından tanıtan kişilerin ABD ve yabancı ülkelerin eski ya da görevde olan askerlerinden oluştuğu anlatıldı.
Operasyonlarda ele geçirilen "Kürtlerin hem bulundukları ülkenin dilini hem de Kürtçe konuşmalarının İncil'i yaymak, kilise kurmak ve Ortadoğuya açılmak için bir avantaj olduğu" bilgi notunun da paylaşıldığı iddianamede, Brunson'un mesaj içeriklerinde yer alan Kobani'de öldürülen 5 kişinin kendi bünyelerine kattıkları bağlantı noktaları bulunanların yakınları olduğu, Suriyeli Kürtlerden oluşan 15 erkek ve kadın grubun vaftiz edildiğine ilişkin içerikler yer aldı.
- FETÖ'nün darbe girişimi başarısız olunca üzülmüş
İddianamede, Andrew Brunson'un görüştüğü ABD'li askere FETÖ'nün darbe girişimi sonrası 21 Temmuz'da gönderdiği mesajdaki ifadelere de yer verildi.
Brunson'un cep telefonundaki "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız." mesajı da iddianameye girdi.
İddianamede, Brunson'un bu mesajıyla, FETÖ'nün askeri darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğunun anlaşıldığı, "Sonunda biz kazanacağız." ibaresiyle de ileride ülke içinde çıkması muhtemel iç karışıklıktan, bağlı bulunduğu illegal yapılanmanın stratejisi kapsamında faydalanmayı düşündüğü, umduğu ve bunu belirttiği şeklinde değerlendirildi.
- Darbe girişimini önceden biliyormuş
FETÖ'nün darbe girişiminden Brunson'un önceden haberi olduğuna ilişkin delillere değinilen iddianamede, "Dua" kod adlı gizli tanığın ifadeleri de yer aldı. Gizli tanık, depremin önceden bilinmesinin bilimsel anlamda mümkün olmamasına rağmen Brunson ve arkadaşlarının ülkede bir zelzele yaşanacağını söyleyerek, irtibatı bulunan kişilere askerlerin kullandığı özel bir takım hayati idame malzemelerini verdikleri, zelzeleden kasıtlarının askeri darbe girişimi olduğunu belirtti.
İddianamede, "Bu olayların (darbe girişimi) önceden Brunson ve arkadaşları tarafından bilindiği, bu kapsamda olası böyle bir faaliyet sonrasında gerekli olan tedbirleri aldıkları, bunun sonucu olarak kendilerinden olan insanlara karşı koruma içgüdüsü ile hareket ettikleri değerlendirilmektedir. FETÖ'nün, sanığın mensup olduğu illegal yapılanma ile hareket ettiği, Brunson ve arkadaşlarının direkt askeri darbe girişimiyle ilgilerinin olduğu tespiti yapılamamasına rağmen toplanan deliller ışığında böyle bir girişimden haberdar oldukları, sonuçlarını değerlendirmek için birlikte çalıştıkları, 'deprem' veya 'zelzele' deyimlerini darbe ve kaos faaliyetini maskelemek için kullandıkları ve bağlantılı oldukları şahıslara zarar görmemeleri ve bu durum için pozisyon almaları amacıyla girişimden önce üyelerine duyurdukları anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
Başka bir soruşturmada ifadesi alınan "Ateş" kod adlı gizli tanığın beyanının da paylaşıldığı iddianamede, örgütün şifreli haberleşme programı Eagle'dan Mayıs ya da Haziran 2016'da FETÖ mensuplarına "Temmuz'da İstanbul'da çok büyük bir deprem olacak, herkes kılık kıyafetine dikkat ederek yatsın." şeklinde atılan mesaj da yer buldu.
Andrew Craig Brunson, 9 Aralık 2016'da terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla tutuklanmıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz