PKK, 1980 ve 1990'lı yıllarda kırsalda yerleşim yerlerine düzenlediği baskınları, şehirlerde gerçekleştirdiği saldırılarla sürdürüyor. Kırsalda umduğunu bulamayınca saldırılarını şehirlere taşıyan, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyet unsurlarınca karadan ve havadan yürütülen kapsamlı operasyonlarla ağır kayıp veren PKK'nın finans kaynaklarını Türkiye'de uyuşturucu, insan, silah ve sigara kaçakçılığı ile esnaf ve iş adamlarından, bölge halkından topladığı haraç oluşturuyor.
Finansman teminine yönelik faaliyetlerini müzahir kuruluşlar ve dernekler vasıtasıyla sürdüren terör örgütü, Avrupa'da ise uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile haraç, kara para aktarımı ve aklanması yolu ile gelir elde ediyor.
- Finans kaynaklarına darbe
PKK ile kırsalda ve şehirlerde mücadeleyi kararlılıkla sürdüren güvenlik güçleri, aynı zamanda örgütün önemli gelir kaynaklarını da engellemeye yönelik çalışmalar yürütüyor. Diyarbakır'ın Lice ilçesinde son yıllarda düzenlenen müşterek operasyonlarla finans kaynağı olan uyuşturucuya büyük darbe vuruldu.
- Uyuşturucudan yıllık 1,5 milyar dolar gelir
Uygun iklim koşulları ve kamu arazilerine ekim gibi çeşitli nedenlerle Türkiye'deki Hint kenevirinin yüzde 90'ının yetiştirildiği belirtilen Diyarbakır'ın Lice ilçesi ve civarındaki bölgeye büyük önem veriyor. Yıllık yaklaşık 500 milyon dolar gelir elde ettiği kenevir ekimini yöredeki örgüt yandaşlarına yaptıran ve uyuşturucunun satışından pay alan örgüt, bunun yanı sıra Irak'ın kuzeyinde de önemli miktarda uyuşturucu üretiyor.
Uyuşturucunun Avrupa ülkelerine pazarlanmasında da etkin rol oynayan PKK'nın, yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolar gelir elde ettiği bu finans kaynağının kurutulması için güvenlik güçlerince operasyonlar aralıksız yürütülüyor.
- Avrupa'da "bağış" adı ile yıllık 30 milyon avro topluyor
Avrupa Birliği (AB), PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmesine rağmen, örgüte kıta çapında serbest propaganda ve finans faaliyeti alanı sağlıyor. Türk istihbarat kaynakları, örgütün, Avrupa'dan organize suç faaliyeti gelirleri hariç yıllık 30 milyon avroyu "bağış" adı altında topladığını belirtiyor. PKK'nın Avrupa çapındaki yapılarınca belirlenen "bağış" yapmayan kişiler darbediliyor, işletmeler itibarsızlaştırılıyor. PKK'nın, Avrupa'daki yasa dışı faaliyetlerden elde ettiği gelir ise 30 milyon avronun çok daha üstüne ulaşıyor.
Toplanan paranın bir kısmı Kandil'e bir kısmı Avrupa'daki dernek ve basın organlarına bir kısmı da terör örgütüne lojistik ve askeri malzeme teminine aktarılıyor. Türkiye ise yıllardır örgütün Avrupa'da uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, zorla para toplama, kara para aktarımı ve aklanması yollarıyla terör faaliyetlerini finanse ettiği konusunda ilgili ülkeleri uyarıyor.
- Kaçakçılık da finans kaynakları arasında
İran ve Irak üzerinden yapılan kaçakçılıkta da terör örgütünün en önemli finans kaynağını oluşturuyor. PKK'ya yönelik operasyonlar yoğun şekilde devam ederken, güvenlik güçleri, örgütün önemli finans kaynaklarından sigara kaçakçılığının önlenmesi için de çalışma yürütüyor. PKK, Irak, İran ve Suriye'den yurda yasa dışı yollardan çay ve sigara getiren kaçakçılardan "vergi" adı altında haraç topluyor.
- Tehdit ve şantajla haraç topluyor
Örgüt, sözde "vergi" adı altında iş adamlarına para almak için baskı yapıyor. Buna karşı çıkan iş adamlarını ve vatandaşları dağa götüren teröristler, tehdit ve şantajla haraç topluyor.
Kamu ihalelerini alan firmalara ve müteahhitlere de sözde "vergi" adı altında para vermeleri için baskı kuran terör örgütü, bu yollardan yüksek miktarda finans elde ediyor.
- "Milyar dolarla ifade edilen bir gelir kaynağı olduğunu biliyoruz"
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PKK'nın finans kaynağının sadece yurt içi değil, Irak ve Suriye'de hatta İran'da da bulunduğunu söyledi.
Ortadoğu'da yaşanan son gelişmelerle terör örgütünün hareket alanlarını genişlettiğini kaydeden Caşin, "Dolayısıyla örgüt ilk defa büyük bir alanı kontrol ettiği gibi buraların ekonomik kaynaklarından da yararlanmaya başladı. Örneğin petrolü dahi kontrol ediyor. Suriye'den Türkiye'ye gelenlerden fidye ve haraç alma meselesi var. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinden batıya göç edenlerden dolaylı olarak tehdit yoluyla haraç aldığını biliyoruz. Bir başka faaliyeti de bütün bu sınır geçişlerinde uyuşturucu, kadın ve silah kaçakçılığı yaptığını biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Avrupa'da haraç toplama, aidat alma gibi faaliyetleri bulunan örgütün, bu finans işlerini yürüten para ve silah baronlarının bazı ülkeler tarafından korunduğuna işaret eden Caşin, terörle mücadelede pratikteki en önemli uygulamanın, silah alacağı para ve insan kaynaklarını kesintiye uğratmak olduğuna dikkati çekti.
Caşin, "Bu bakımdan Türkiye'nin terörle mücadele stratejisinin başarılı olabilmesi için mutlak suretle finans sağladığı diğer ülkelerin yargı, idari ve kolluk birimleriyle işbirliği yapması gerekir. Örgütün, milyar dolarla ifade edilen bir gelir kaynağı olduğunu biliyoruz. Bazı verilere göre Türkiye'nin savunma bütçesinden 20-25 milyar dolar yüksek olduğu söyleniyor. Bu özellikle kırsal alanda örgütün elini güçlendiriyor, insan kaynağının sürekli olmasını mümkün kılıyor." şeklinde konuştu.
Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Terör Uzmanı Dr. Eray Güçlüer de terör örgütü PKK'nın sınırda belli noktalarda yapılan kaçakçılıktan komisyon aldığını, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını söyledi.
Afganistan'da yıllık yaklaşık 500 ton eroin üretildiğini, bunun 250 tonunun hedef ülkelere geçtiğini, bu geçiş esnasında örgütün komisyon aldığını dile getiren Güçlüer, sınır hattında terör örgütünün ürettiği uyuşturucunun olduğunu bildirdi.
Güçlüer, terör örgütünün yurt içinde ve Avrupa'da haraç topladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İş adamlarına ceza kesiyor, inşaat yapan firmalara, sözde 'Kürdistan'da faaliyet yürütüyorsunuz' denilerek, bunun bedeli olarak da haraç alınıyor. Bunun ötesinde vatandaşa da ceza kesiyorlar. Esnafa 'şu kadar ödeyeceksiniz, yoksa dükkanınızı yakarız' diyor. Tehdit ve şantajlarla vatandaşlardan da haraç topluyorlar."
- Yurt içinde kan kaybedince, Avrupa'ya yöneldi
Güçlüer, yurt içindeki yapılan operasyonlar sonucu terör örgütü PKK'nın kan kaybettiğini, finans kaynaklarının büyük sekteye uğradığını vurgulayarak, bunun üzerine örgütün Avrupa'daki gelir kaynaklarına yöneldiğini belirtti.
Bazı Avrupa ülkelerinde istihbarat örgütleri üzerinden doğrudan terör örgütüne destek verildiğini, milyon dolarları bulan doğrudan desteklerin olduğunu aktaran Güçlüer, bu konuda ciddi istihbaratın bulunduğunu anlattı.
- En büyük kaynağı uyuşturucu
Terör örgütünün göçmen kaçakçılığından da gelir elde ettiğini kaydeden Güçlüer, şöyle konuştu:
"Terör, bir ülkenin milli ekonomisini yok ederken kendi ekonomisini yaratıyor. Yarattığı ekonomi ile de milli ekonomiyi yok eder. Bölgede de bütün legal ekonomiyi yok eder. Örgütün yurt içindeki finansal kaynakları büyük sekteye uğradı. Bunun özellikle altını çiziyorum. En büyük finans kaynağı uyuşturucudur. İkinci olarak da Avrupa'da topladıkları haraçtır. Özellikle de Almanya'da."
Terör örgütünün yaz döneminde Diyarbakır kırsalında yapılan operasyonlarla yurt içindeki finans kaynaklarının sekteye uğradığını ifade eden Güçlüer, devletin kararlı mücadelesi ile vatandaşların terör örgütün şiddet ve baskısından kurtulduğunu, terör örgütünün yurt içindeki finans kaynaklarının çok azaldığını vurguladı.
Güçlüer, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Yurt içinde eleman temini neredeyse sıfıra yaklaştı. Temin ettikleri elemanlarla yurt içindeki terörist faaliyetlerini çeviremiyorlar. O yüzden PYD ve IŞİD gibi alternatif terör örgütlerine yöneldi. Bu terör örgütleri üzerinden Türkiye'ye saldırılarına başladı. Artık terör örgütü PKK tek başına eylem yapamıyor."
- "Terör örgütünün gelir kaynakları kurutulmalı"
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar ise uyuşturucu üretimi ve ticareti yapan terör örgütü PKK'nın şu an sadece Avrupa'nın yüzde 80-85 oranında uyuşturucu ihtiyacını karşıladığını belirtti.
Ağar, terör örgütünün sadece Türkiye ve Irak kırsalında uyuşturucu üretmekle kalmayan Asya'dan gelen uyuşturucuya da aracılık ettiğini bildirdi.
"Yurt dışından toplanan paralar, kamu ihalelerinden ve müteahhitlerden alınan haraçlar, PKK'ya müzahir belediyelerden aktarılan fonlar, belediyelere iş yeri açmak için başvuranlardan alınan komisyonlar, sınır ticareti ve kaçakçılığı yapanlardan alınan 'sözde' vergiler, silah, insan ve organ ticareti örgütün finans kaynağını oluşturuyor." diyen Ağar, terörün önlenmesi ve kurutulması adına PKK'nın gelir kaynaklarının da kurutulmasının büyük önem taşıdığını aktardı.
Terörle mücadelenin sadece güvenlik tedbirleriyle değil, finansal hareketlerin yaşandığı bütün alanlarda bağlantıları ortaya çıkartılarak, etkisizleştirilerek yapılması gerektiğini ifade eden Ağar, terörün irtibatlarının kırılmasının çok önemli olduğunu anlattı.
Ağar, şöyle devam etti:
"Akış sistematiğinin kırılması ve her parçanın deşifre edilerek etkisizleştirilmesi önem taşıyor. Konu temelde istihbaratın, bankacılığın ve finans uzmanlığının konusu. Kirli paranın aklandığı alanlara üreyecek etki de önemli. Mücadelenin müşterek bir çalışma sistematiği ile yürütülmesi gerekiyor. Uzmanlıklar ve uluslararası finans trafiği öne çıkıyor. Örgüt sadece Türkiye'deki terörü değil, aynı zamanda Suriye'deki YPG varlığını da buralardan finanse ediyor. Ayrıca bazı istihbarat servislerinin yaptığı örtülü operasyonların da buradan fonlanması söz konusu."
- Uyuşturucu operasyonları etkili oldu
Güneydoğu'da uyuşturucuya yönelik düzenlenen operasyonların yakın zamanda etkili sonuçları beraberinde getirdiğini vurgulayan Ağar, Diyarbakır'ın Hani, Lice, Kulp ve Kocaköy ilçesinde yapılan operasyonlar da milyarlarca liralık uyuşturucunun imha edildiğini aktardı.
Operasyonlarda tonlarca esrar, kilolarca eroin ve milyonlarca paket sigara ile çayın ele geçirildiğini, mazot kaçakçılığına da ciddi darbe vurulduğunu bildiren Ağar, "Sınır kaçakçılığını engelleme adına çok ciddi etkiler söz konusu. Bununla birlikte Irak kırsalında özellikle PKK'nın etkisindeki alanlarda yapılan uyuşturucu ham maddesi üretimi, uyuşturucu transferi için de aynı etkinin olması gerekiyor." dedi.
"Terör örgütü, haraç toplama işini yurt dışında etkili olduğu tabandan gönüllülük esasına göre, yurt içinde ise çoğunlukla silah zoruyla yapıyor. Bölge halkı bundan çok muzdarip. Bununla birlikte kendisine müzahir tabanı sağlıyor." ifadelerini kullanan Ağar, PKK'nın güçlü olanlardan çeşitli metotlarla sözde "vergi", "bağış", "yardım", "destek" adları altında haraç topladığını da sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz