Diyarbakır’da basın açıklaması sırasında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı. Olayın görgü tanıklarından avukat Abdullah Çağer, “Her şey bir anda oldu. Sokağın başında çatışmadan kaçan kişiler bizim bulunduğum sokağa girdiler. Polisle bu şahıslar arasında çatışma oldu. Tahir bey’in üzerinde şahsi silahı vardı. Ancak silahını kullanmadı’’ dedi. Olay anıyla ilgili görüntülerin basında paylaşılmaması ve yayınlanması yönünde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduklarını söyleyen Çağer, “Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili açılan soruşturmada gizlilik kararı yok. Olay yerine incelemeye giden bir polis ekibiyle bir grup arasında çatışma yaşandı. Çatışma hala devam ediyor. Çatışmadan dolayı şu an olay yeri keşfine katılamadık’ dedi.
‘’O SİLAH TAHİR ELÇİ’NİN Mİ?"
Tahir Elçi’nin ölümünden sonra haber ajansları tarafından servis edilen bazı fotoğraflarda ve videolarda Elçi’nin cenazesinin yanında bir silah olduğu görülüyor. Baro önce silahın Elçi’ye ait olduğunu açıkladı fakat daha sonra Tahir Elçi'nin silahının barodaki başka bir görevlide olduğunun öğrenildiğini söyleyen avukat Abdullah Çağer, "Biz basın açıklaması yaptığımız sırada sokağın başından silah sesleri geldi. O an ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. Sokağın başındaki çatışmadan kaçak kişi veya kişiler bulunduğumuz yöne doğru koşmaya başladı. Polis bu kişilere ateş açtı. Ardından Tahir beyin vurulduğunu fark ettik. Olay sonrasında çekilen fotoğraflarda Tahir beyin cenazesinin yanında bir tabanca olduğu görülüyor. "Bu tabancanın kime ait olduğu henüz belli değil" ifadesini kullandı. SORUŞTURMADA GİZLİLİK KARARI YOK
Elçi’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmaya gizlilik kararı konulmadığını belirten Çağer sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’ dosyaya gizlilik karı konuldu yönündeki bilgiler doğru değil. İki kere olay mahaline keşif için gitmeye çalıştık, ama çatışmalardan dolayı keşfe katılamadık. Tahir bey gerçek bir barış elçisiydi. O hep barış için çağrıda bulunuyordu. Tahir beyin ölümü bizi derinden üzmüştür’’ dedi. Kaynak: Diyarbakır Söz
