Necmettin Erbakan:
28 şubat 1997'deki MGK bildirisinin hedef aldığı Erbakan, 27 şubat 2011'de hayatını kaybettiğinde Saadet Partisi'nin Genel Başkanı'ydı.
Abdullah Gül:
Dönemin Devlet Bakanı Abdullah Gül, 58. Hükümette Başbakan, 59. Hükümette Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, 28 Ağustos 2007'de ise 11. Cumhurbaşkanı oldu.
Recep Tayyip Erdoğan:
1997'de istanbul Belediye Başkanlığı düşürüldü. Bir şiir nedeniyle mahkûm oldu. 2001'de AK Parti kurucuları arasında yer aldı. AK parti, 3 kasım 2002'de iktidara gelirken Erdoğan siyaset yasağı nedeniyle seçime giremedi. Daha sonra önce seçildi ve 59'uncu Hükümetin Başbakan'ı oldu. Halen 60. dönem Başbakanı.
İsmail Hakkı Karadayı:
Dönemin Genelkurmay Başkanıydı. 30 ağustos 1998'de yaş haddinden emekli oldu.
Çevik Bir:
MGK bildirisi yayımlandığında Genelkurmay 2. Başkanıydı. 1999'da 1. Ordu Komutanlığı'ndan emekli oldu. 'Batı Çalışma Grubu'nun kurucularından olduğu ortaya çıktı.
Erol Özkasnak:
Eski Genelkurmay Genel Sekreteri Emekli Tümgenaral Erol Özkasnak, 28 şubat sürecinin en aktif komutanlarındandı. Yaşanan süreci katıldığı bir televizyon kanalında postmodern darbe olarak nitelendirerek bir anlamda itirafta bulunmuştu. 28 şubat döneminde medyayla ilişkileri yürüten ve hükümete yönelik sert manşetlerin atılmasını sağlayan komutandı.
Vural Savaş:
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıydı. RP'ye açtığı davada 'Batı Çalışma Grubu'na ait belgeleri kullandı. 2001'de emekli olduktan sonra Aydınlık'ta yazdı. DSP'ye girdi. 2003'te istifa etti .
Şener Eruygur, Hurşit Tolon:
O dönem Korgeneral olan Şener Eruygur, Ergenekon Davası sanığı oldu. 2005'te emekli olan Orgeneral Hurşit Tolon, Ergenekon'dan tutuklandı. Ardından tahliye edildi. Tutuksuz yargılanıyor.
Mesut Yılmaz:
MGK'nın 28 Şubat kararlarını uygulayan Anayol- D Hükümetinin Başbakanı Mesut Yılmaz, 14 yıl sonra, "Başta Erbakan olmak üzere hükümet bu kararlara karşı dik durabilseydi, asker daha ileriye gidemezdi" dedi.
Tansu Çiller:
28 Şubat dönemindeki Hükümetin Başbakan Yardımcısı olan Tansu Çiller,postmodern darbenin ardından siyasette zor günler geçirdi. 3 Kasım 2002'de yapılan erken genel seçimlerde DYP'nin seçim barajını aşamaması üzerine genel başkanlık görevinden istifa ederek, aktif politikadan çekilip ve yerini Mehmet Ağar'a bıraktı.
Fadime Şahin:
Aczmendi Tarikatı lideri Müslüm Gündüz'le basıldıktan sonra gündeme gelen Fadime Şahin 13 yıl boyunca izini kaybettirdi. 28 Şubat sürecinde meşhur olduktan sonra adını ve soyadını mahkeme kararıyla değiştiren Fadime Şahin, 13 yıl boyunca devlet desteği olmadan kendi imkânlarıyla gizlendi.
Müslüm Gündüz:
Aczimendi Tarikatı Lideri Müslüm Gündüz, Fadima Şahin'le birlikte basıldığı gecenin ardından 28 şubat'ın sembol karakterlerinden biri haline geldi. Örgüt kurmak ve yönetmek suçlamasıyla tutuklu yargılandığı davadan beraat etmesinin ardından Elazığ ve İstanbul'da cemaati ile birlikte yaşamına devam ediyor.
Ali Kalkancı:
Fadime Şahin'le ilişkisi sebebiyle gündeme gelen 28 Şubat döneminin sahte şeyhi Ali Kalkancı, o dönem bol bol yayınlanan zikir görüntüleriyle hatırlanıyor. Sahibi olduğu kimya fabrikasında ele geçirilen uyuşturucu haplar sebebiyle 28 Şubat 2009'da tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi.
Nuh Mete Yüksel:
28 şubat'ta Ankara DGM Başsavcısı olarak görev yapan Nuh Mete Yüksel, kamuoyunda çok tartışılan soruşturmaları yürüttü. Nuh Mete Yüksel, Başsavcı olduğu dönemde kapatılan Refah Partisi'nin milletvekilleri Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan ve İbrahim Halil Çelik hakkında, 'anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs' gerekçesiyle idam istemişti.
Kaynak: Diyarbakır Söz