Bediüzzaman Said Nursi'nin talebeleri ve Nur Cemaat'i, darbe kalkışmasından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek mektubu gönderdi.
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
Fedakar ve Kahraman Sayın Reis-i Cumhurumuz Receb Tayyib Erdoğan;
Cenab-ı Hakk'ın inâyet ve siyâneti ile fevkalade bir surette hem sizin ve hem erkân-i hükümet ve askeriyemizin meşum ve zalimane ve şeytanları dahi ürküten darbe planlarında muhafaza olunmanızı Rabbimizin bir lutfu ve bir ihsani olarak addediyor öteden beri külli bir surette yaptığımız duaların devam ettiğini ifâde etmek istiyoruz.
Rabbimiz sizleri bu kudsi hizmet-i vataniyede daima muvaffak eylesin.
Rabb-i Rahimimizin emrettigi şu âyet-i kerime şüphesiz meselemiz hususunda pek manidardır;
"Gevşemeyin, üzülmeyin, inanıyorsanız şüphesiz üstün olanlar sizlersiniz!" ( Âl-i İmrân -139)
Dikkat buyurun bu âyet-i kerime bu asırda ve şu zamanda şahsınız hakkında nasıl da manidar tecelli etti. O halde endişeye mahal yok, üzülmeyiniz, şevkinizi kırmayınız. Bu sivrisineklerin tantanasına ehemmiyet vermeyiniz. Şu koca âlem-i islam ve insaniyet ve hatta alem-i gaybta melaike ve ruhaniyât şu sebat ve devamımızı alkışlıyor ve sizlere dua ediyor, onlara kulak veriniz.
Çok kahraman baba ve oğulun cenaze merasiminde gözyaşlarınıza şahid olduk. Hayır Reis-i Cumhurumuz hayır, Onlar tarihe şerefler veren erler olarak anılacaklar! Ve şehadet şerbetini içmiş olmaları hasebiyle cennetlerde âli makamdalar. O halde üzülmeyiniz. Biliniz ki;
Tarihe şerefler veren erler anılırken
Yükselmede ruh en geniş âlemlere, yerden..
Bin rayihanın feyzi sarar ruhu derinden,
Geçmiş gibi, Cennetteki gül bahçelerinden...
hakikati ne güzel o şehadetlerle idrak ediliyor.
Muhterem Başkanımız, şu elim vak'ay-ı zalimaneyi ve sizlerin senelerden beri içerde ve dışarıdaki hainlere karşı cansiperane mücahedenizi müşahede edince, Medine-i Müneverrede Merhum Ali Ulvi Kurucu'nun Büyük İkbal’in heyecanlı şiirlerinden aldığı coşkun bir ilham neş’esi ile yazmış olup daha sonra da bunu Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerine ithaf etmiş olduğu “Mücâhid” ünvanını taşıyan şu manzumesi hatıra geliyor:
Bir azm, eğer iman dolu bir kalbe girerse,
İnsan da, o imandaki son sırra ererse,
En azgın ölümler ona zincir vuramazlar,
Volkan gibi coşkun akıyor durduramazlar...
.....
Kar, kış demez, irkilmez, üzülmez, acı duymaz,
Mevsim, bütün ömrünce ılık gölgeli bir yaz...
Cennetteki âlemleri dünyada görür de,
Mahvolsa eğilmez sıra dağlar gibi derde...
En sarp uçurumlar gelip etrafını sarsa,
Ay batsa, güneş sönse, ufuklar da kararsa,
Gökler yıkılıp çökse, yolundan yine dönmez!
Ruhundaki imanla yanan meş’ale sönmez!..
Kalbinde yanardağ gibi, iman ne mukaddes!
Vicdanına her an şunu haykırmada bir ses:
Ey yolcu! Şafaklar sökecek durma, ilerle!
Zulmetlere kan ağlatacak meş’alelerle...
Yıldızlara bas, çık, yüce âlemlere yüksel!
İnsanlığı kurtarmaya Cennetten inen el!..
Biz nur talebeleri, herdâim Size duâ ediyor sizin gibi kahraman cesur imanlı bir başkanımızı bu destan yazan osmanlı torunlarının bu ümmet-i Muhammedîyenin başına ihsan eden Âlemlerin Rabbine Leyl ü nehar şükrediyoruz.
Muhterem Reis-i Cumhurumuz,
Bu halk ve bütün âlem-i islam sizinledir. Devam ediniz! Sizin de buyurduğunuz gibi;
" asâ en tekrahu şey'en ve huve hayrul leküm" ayetinin sırrıyla Cenab-ı Hak şerlerden hayırlar halkeder. Bu şer gibi görünen hadisattan bütün âlem-i islamı güldürecek büyük bir hayır çıkacağına kuvvetle ümitvârız.
Evet zira asrın başında Bediuzzaman bir rüya-i sadıka da her asrın mebuslarından tebriklerle işittiği şu müjde, tahakkuka başlıyor;
" Evet umitvâr olunuz, şu istikbal inkılâbâtı içinde en yüksek gür sadâ İslam'ın sadâsı olacaktır!"
Cenab-ı Hak sizi islamın gür sadâsı yapsın. Evlad u iyâlinizi ve sizleri dünyevi ve uhrevi musibetlerden, insi ve cinni şeytanların şerlerinden muhafaza etsin ve iman-ı kâmil ile cennet'ül-firdevste saadet-i ebediyeye mazhar eylesin.
El Baki Huvel Baki
Umum Nur Talebeleri
Kaynak: yeniakit.com.tr
Kaynak: Diyarbakır Söz