İl Müftülüğü, AK Parti İl Teşkilatı ve Diyarbakır'daki İslami Sivil Toplum Kuruluşları, Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda şehid olmasına ilişkin, gıyabi cenaze namazı kılarken, kitlesel basın açıklaması da yapıldı.
İL MÜFTÜLÜĞÜNÜN ORGANİZASYONU
Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde İslam'ın 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilen Ulu Cami'de kılınan namaz öncesi açıklama yapan İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Diyarbakır'da da Mursi için, cenaze namazı kılmak amacıyla bir araya geldiklerini söyledi. Karabayır, davası uğruna şehit olan Mursi'nin davası ve hayatıyla çok ciddi mesajlar verdiğini ifade etti.
Daha sonra kılınan cenaze namazına Vali Hasan Basri Güzeloğlu, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Süleyman Serdar Budak, HÜDA PAR Genel Başkan yardımcıları Hüseyin Yılmaz, Vedat Turgut, Şeyhmus Tanrıkulu, HÜDA PAR İl Başkanı Osman Aktaş, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bozan, İslami sivil toplum kuruluşları, partililer ve vatandaşlar katıldı.
TEKBİRLER GETİRİLEREK, SAHİPLENİLDİ
Namaz sonrası ellerinde, "Her zaman gönüllerimizde ve dualarımızdasın", "Mektebinde şehadet olan bir milletin kaderinde esaret yoktur" yazılı pankartlar taşıyan grup, sık sık tekbir getirdi.
AK Parti İl Başkanı Süleyman Serdar Budak da partililer adına yaptığı açıklamada, Mursi'nin kaldığı Mısır zindanlarında direniş destanı yazdığını belirterek, bu süreçte kendilerini en derinden yaralayan şeyin İslam dünyasının suskunluğu olduğunu vurguladı.
"Barbar Sisi'ye karşı 'dur' diyen tek dünya lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. İnancımızın gereği ve liderimizin dik duruşuyla Mısır'da insan haklarının hiçe sayılmasını kabul etmedik, etmeyeceğiz. Biz de Mursi'nin verdiği onurlu mücadelenin ve şehadetinin şahidiyiz." diyen Budak, insanlığın, zulme direnenleri ve zulmeden zalimleri unutmayacağını aktardı.
KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI.
Gıyabi cenaze namazının ardından basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasında "Muhammed Mursi’nin şehadeti kutlu olsun", "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem", "İhvan'a Selam Olsun" yazılı pankartlar açıldı. Katılımcılar sık sık tekbir getirerek cunta rejimini ve arkasındaki uluslararası güçleri telin etti.
Basın açıklamasını Diyarbakır İslami STK'ları adına Süleyman Nazlıcan okudu. Açıklamasına, "Mü’minlerden öyle kimseler vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Onlar, verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir. (Ahzap/23)" ayetine atıfta bulunarak başlayan Nazlıcan, katil Sisi eli ile gerçekleştirilen cinayetlerin devam ettiğine dikkat çekti.
Muhammed Mursi’nin cam kafeste görülen duruşma sırasında hayatını kaybettiğini hatırlatan Nazlıcan, "İslami mücadelenin tarihi serüveninde önemli bir yere sahip olan Mısır’da son yıllarda katil Sisi eli ile gerçekleştirilen cinayetler devam ediyor. Cunta rejiminin mahkemeleri vasıtasıyla yüzlerce mazlum ve mustazaf Mısırlı kardeşimiz şehid olmuştur. Yaptığı katliamlarla seleflerini geride bırakan diktatör Sisi rejiminin son kurbanı Mısır’ın seçilmiş ilk meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi olmuştur. Muhammed Mursi, cunta mahkemesinde, çelik tel çekili cam kafeste görülen duruşma sırasında hayatını kaybederek şehidler kervanına katılmıştır." dedi.
"FİRAVUNLARIN KARŞISINDA MUSA’CA DURUP TAVİZ VERMEYEN MURSİ’NİN ŞEHADETİNİ TEBRİK EDERİZ"
Mursi’nin, önceki şehid seleflerinin emanet olarak bıraktığı İslam davasına sahip çıktığı için Firavunlar tarafından şehid edildiğini söyleyen Nazlıcan, "Mazlumiyetin, direnişin, davanın, fedakârlığın sembolü haline gelen Mısır direnişinin son şehidi Muhammed Mursi, göstermiş olduğu izzetli duruş ile Hasan el Bennaların, Seyyid Kutupların emanet bıraktığı davanın sorumluluklarını hakkıyla yerine getirip şehidler kervanına katılmıştır. Cunta rejiminin yaptığı darbeden sonra zindana atılan ve yıllarca zindanda her türlü işkenceye maruz kalmasına rağmen inandığı davasından zerre kadar taviz vermeyen Muhammed Mursi, daha yolun başındayken bu yolun zorluklarına katlanacağını, gerekirse gözünü kırpmadan canını feda edeceğini açıkça belirtmişti. Son nefesine kadar verdiği sözü yerine getiren, Firavunların karşısında Musa’ca durup taviz vermeyen Muhammed Mursi’nin şehadetini tebrik ederiz." ifadelerine yer verdi.
"MURSİ, İSLAM ÖNDERLERİNİN GÖSTERMİŞ OLDUĞU DİRENİŞ HALKASINI CANINI VEREREK DEVAM ETTİRMİŞTİR"
Nazlıcan, Muhammed Mursi’nin firavunlara karşı haykırdığı sözlerini hatırlatarak şöyle devam etti: "Zindana atıldığı ilk günlerde zindandan ancak şehadetle çıkacağını bilen Muhammed Mursi, çağdaş Firavunlara karşı göstereceği direnişi şu sözlerle belirtmişti, ‘Gövdemi hapsetseniz de kalbimle taşlayacağım sizi, bundan sonra eve dönüşüm olmasa da gidecek bir cennetim var. Beni belki zaferlerle gömecekler, lakin sizi ahımın ordusu devirecek.’ Çağdaş firavunların her türlü zulmüne maruz kalmasına rağmen izzetli duruşundan zerre kadar taviz vermeyip İslam ümmetine izzetin ve direnişin örnekliğini gösteren Muhammed Mursi, kendisinden önce gelip İslam davasının Mısır topraklarında yayılması için mücadele eden İslam önderlerinin göstermiş olduğu direniş halkasını canını vererek devam ettirmiştir."
"MURSİ CANINI VEREREK İSLAMİ MÜCADELESİNİ TAÇLANDIRMIŞTIR"
Mursi’nin darbeci Sisi’nin her türlü teklifini reddettiğini hatırlatan Nazlıcan, "Siyonistlerin ve Batılı devletlerin kuklası haline gelmiş Sisi yönetiminin her türlü teklifini ellerinin tersi ile itip ‘İlla Şehadet, İlla şehadet’ diyerek dünya Müslümanlarına mücadele ve direnişin örnekliğini göstermiştir. Şehid Muhammed Mursi, her ne şartta olursa olsun İslam’ın Mısır topraklarında hâkim olması için ne gerekiyorsa onun yapılması adına her türlü çaba ve gayreti göstererek ön saflarda yer almıştı. Mursi, hayatını İslam’a hizmet ile geçirmiş, İslami direnişin her safhasında yer almış ve en nihayetinde canını vererek İslami mücadelesini taçlandırmıştır." dedi.
"ZULMÜ SELEFLERİNDEN DEVRALAN ALÇAK SİSİ, SELEFLERİNİ DE GEÇEREK SON BİRKAÇ YILDA YÜZLERCE MAZLUM MISIR HALKINI KATLETTİ"
Sisi rejiminin Mısır halkına yaptığı zulümlere değinen Nazlıcan, "Siyonistlerin kuklası haline gelmiş Sisi rejiminin selefleri yıllarca mazlum ve mustazaf Mısır halkına her türlü zulmü reva gördü. Müslümanların önderlerini baskı, tecrit ve zindanlarla korkutmaya çalıştı. Bunda da başarılı olmayınca onları şehid etti. Zulmü seleflerinden devralan alçak Sisi, seleflerini de geçerek son birkaç yılda yüzlerce mazlum Mısır halkını katletti. Gencecik fidanları darağaçlarında şehid etti. Binlercesine zindanda her türlü işkence ile zulmetti. Her fırsatta İslami değerleri savunan Müslümanların varlığını Mısır topraklarından silmek için her türlü zulmü icra etmekten geri durmadı. Bu zulümlerin sonuncusunda Mısır’ın ilk meşru Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi de şehidler kervanına katıldı.
Sisi ve arkasındaki şer odaklarının her defasında unuttukları bir hakikat vardır. Dün nasıl ki Firavun ve ordusu Musa ve ordusuna galip gelemediyse bugün de Allah’ın izni ve inayeti ile Sisi ve ordusu Müslümanların ordusuna galip gelemeyecektir. Dün Firavun’u Kızıldeniz’e gömen kadir-i mutlak, yarın Müslümanların elleri ile Sisi ve ordusunu Nil’e gömecektir." ifadelerine yer verdi.
"FİRAVUN VE AVANELERİ BİZLERİ ŞEHİD ETMEKLE BİTİRECEKLERİNİ ZANNEDİYORLARSA KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE YANILIYORLAR"
Müslümanların sonuna kadar İslam davası için mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerinin altını çizen Nazlıcan, başta Muhammed Mursi olmak üzere Mısır direnişinde şehid olan Aziz İslam şehidlerinin şehadetlerini tebrik etti:
Nazlıcan, "Dün idam sehpasına götürdükleri Seyyid Kutup’u nasıl sinelerde öldüremediyseler, bugün Muhammed Mursi’yi de sinelerimizde öldüremeyecekler. Firavun ve avaneleri bizleri şehid etmekle bitireceklerini zannediyorlarsa kesinlikle ve kesinlikle yanılıyorlar. Bizler ne zindana atılmakla ne de öldürülmekle biteriz. Kanımızın son damlasına kadar inandığımız Aziz İslam davası için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Allah’ın izni ile Muhammed Mursi’nin şehadeti Mısır topraklarında berekete vesile olacak ve katil Sisi’nin sonunu getirecektir. Başta Muhammed Mursi olmak üzere Mısır direnişinde şehid olan Aziz İslam şehidlerinin şehadetlerini bir kez daha tebrik ediyoruz. Akan bu kanın katil Sisi ve destekçilerinin sonlarını getirmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz." şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının sonunda katılımcılar şehadet parmaklarını havaya kaldırarak Mursi'nin daha önce farklı platformlarda dile getirdiği İhvan'ın düsturu olan şu sloganları haykırdı:
El Kur'anu Düsturuna (Kur'an bizim anayasamızdır)
Ve'r Resulu Zaimuna (Resul bizim liderimizdir)
Ve'l Cihadu Sebiluna (Cihad bizim yolumuzdur)
Ve'l Mevtu Fi Sebilillahi Esma Emanina (Allah yolunda şehid olmak en büyük arzumuzdur)
Allahu Ğayetuna (Gayemiz Allah'tır)
Kaynak: Diyarbakır Söz