Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Yönetim Kurulu Başkanı Tayyip Elçi'nin babası, Şeyh Maşuk’un halifesi, Seyda Molla Hüseyin el-Buti (Elçi) hakk'ın rahmetine kavuştu. Molla Hüseyin, dün öğle namazına mutakip kılınan cenaze namazından sonra binlerce kişinin katılımıyla aile kabristanına defnedildi.
ÖMRÜNÜ İSLAM'A VE İLİME ADAMIŞTI
Ömrünü İslam’a, Kur’an ve Sünneti hayatında tatbik eden Doğu ve Güneydoğu bölgesinde birçok âlim yetiştiren, Molla Hüseyin el-Buti (Elçi) dün sabaha karşı, hakka yürüdü. el-Buti (Elçi) bir süredir yataklı tedavi görüyordu.
YÜZLERCE İLİM TALEBESİ YETİŞTİRDİ
Yüzlerce ilim talebesi bulunan ve yüzlercesini mezun eden 97 yaşındaki Seyda Molla Hüseyin el-Buti (Elçi) aynı zamanda Norşinli Şeyh Maşuk efendinin halifesi olup tüm ömrünü ilim tedrisi ve irfan neşrinde sarf eden biriydi.
AİLE KABRİSTANINA DEFNEDİLDİ
M. Mahmut Elçi ve MEDAV ve SUFFE Medreseleri yönetim Kurulu Başkanı M. Tayyip Elçi’nin babası olan el-Buti için Merkez Sur ilçesi Suffe Medresesi yanındaki Ravda Cami'sinde cenaze merasimi yapıldı. Merhum el-Buti için Ravda Camii'nde hatim okundu. Hatime, el-Buti'nin yakınları ve sevenleri katılarak Kur'an-ı Kerim okudu. Binlerce kişinin katıldığı cenaze namazı sonrasında, el-Buti (Elçi) cenazesi Yiğitbaşı köyündeki aile kabristanına defnedildi.
VALİ GÜZELOĞLU CENAZE TÖRENİNDE
Cenaze namazına ailesi ve dava arkadaşlarının yanı sıra Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, İl Müftüsü Burhan İşliyen, Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, Başsavcı Kamil Erkut Güre, Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Altındağ, İttihad-ul Ulema üyeleri, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, AK Parti ve Saadet Partisinden heyetler, kurum müdürleri ile kalabalık bir halk kitlesi katıldı
TAYYİP ELÇİ, BABASINI ANLATTI
SUFFE Medreseleri Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayyip Elçi, babasının nebevi bir hayat yaşadığına dikkat çekti. Elçi, hatim merasiminde İLKHA'ya merhum babasını anlattı. Seyda el- Buti'nin bölgenin önemli alim ve meşâyıhlarından olduğunu belirten Elçi, onun Kur'an ve Hazreti Muhammed'in ahlakıyla ahlaklandığını ifade etti.
Merhum babasının farzlara ve sünnetlere büyük riayet ettiğini anlatan Elçi, "Şeriatın tatbikine çok acayip bir hassasiyeti vardı. Vefat etmeden yaklaşık 20 dakika önce yanından hapşırmıştım. Orada elhamdülillah, dedim. Çok ağrısı, acısı olduğu halde bana icabet etti: Yerhamükellah, dedi. Son demlerinde bile oturarak namaz kılabildi. Tadil-i erkândı. Namazın en teferruatlı sünnetlerini dahi ihmal etmiyordu. Misveti (misvak) mutlaka kullanıyordu." dedi.
NEBEVİ BİR HAYAT YAŞADI
Elçi, babasının ömrünü ilim hizmetine adadığını ve yüzlerce öğrenci yetiştirdiğini belirterek şunları kaydetti:
"Birkaç hafta önce kendisine sordum, 'Bize vasiyetin nedir, ya da bu kadar ömür yaşadın, geriye dönük baktığında keşke şunu yapsaydım dediğin var mı?' Bana, ‘elhamdülillah gençliğimizi ilim hizmeti ile geçirdik. Size tavsiyem sizde öyle yapın. Günahlardan uzak durun. Hayır, hasenat adına elinizden ne geliyorsa onu yapın. İyiliği emredin kötülükten men edin.' dedi. Yüzlerce talebe yetiştirdi ve hâlâ talebesi yetişiyor. Medrese okuyan talebeleri vardır. Diğer taraftan Nakşi olarak irfan geleneğine mensuptu. Aynı şekil yüzlerce sevenleri vardır. Ülkenin dört bir tarafından onun irfan çeşmesinden istifade edenler vardır. Evladı olarak bizim için büyük bir kayıptı. Ümmet için de büyük bir kayıptır. Böylesi âlim ve arif zevatın boşluğu artık doldurulamaz diye düşünüyorum. Biz şahsımız, ailemiz adına üzüntülü olduğumuz kadar ümmet adına, İslam adına üzüntülüyüz. Ömrüm boyunca bir kez olsun sünnete muhalefet etmedi. Bütün bu ömrünü ilim hizmetinde talebe yetiştirme hizmetinde ve insanlara irşat tebliğ hizmetinde sarf etti. Kısaca nebevi bir hayat yaşadı."
Elçi, "Allah öğrencilerini, talebelerini, bizleri ona layık eylesin. Onun yolunda karınca kararınca onun boşluğunu doldurabilecek, kendi çapımızda kimselerden eylesin. Kendisi için dua ve Fatiha okunmasını istirham ediyorum." temennilerinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz