Sacit Günbey, 28 Şubat postmodern darbesinin 24'üncü yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
28 Şubat'ın Amerika'dan planlanan, yurt dışındaki güçlerin ve Türkiye'deki uzantılarının iş birliğiyle milli hükümete karşı bir darbe girişimi olduğunu belirten Günbey, 1995'te Türkiye'nin ekonomisinin çok kötü durumda olduğunu, batma noktasına geldiğini kaydetti.
Günbey, "(Erbakan gelirse sorunlarımızı çözer) diye millet Erbakan'a oy verdi. Erbakan iktidara gelince ilk uyguladığı şey, rantiye ekonomisi yerine üretim ekonomisini getirdi ve 'halkın imkanlarını halka kullanacağız' diye programına yazdırdı. Bu da birçok rantiyecinin, dış odakların, faiz odaklarının politikasına ters politikalardı." diye konuştu.
28 Şubat sürecinde basın, üniversiteler, sendikalar ve askeri bürokrasinin kendilerine baskı uyguladığını ifade eden Sacit Günbey, "Bunlara rağmen Refah Partisi, bir yıllık hükümet içerisinde halkın imkanlarını halka dağıttı. Rantiyecilere vermedi, borç para almadı. Milli kaynaklarla ülkeyi kalkındırdı ve milli politikalar izledi." dedi.
Darbe öncesinde askeri cenahtan Refahyol Hükümeti milletvekillerine istifa etmesi yönünde baskıların yapıldığını bildiren eski Bakan Günbey, "Darbe dediğiniz açık bir darbe değildi. Sinsice yapılmış, toplumu huzursuz eden, basın yoluyla taciz eden, hukuksuz davranışlar yapıp, yüksek hakimleri Genelkurmay'a çağırıp onlara talimat veren bir darbeydi. İstifalar yaptırarak, baskı yaparak, yalan haberler uydurarak Tansu Hanım'ın hükümetten çekilmesini temin etmeye çalıştılar." ifadelerini kullandı.
"MİZANSENLERLE REFAH PARTİSİNİ SUSTURMAYA ÇALIŞTILAR"
Darbe sürecinde kendilerine yönelik psikolojik baskıların arttığını vurgulayan Günbey, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Televizyonlarda yalan ve düzmece haberler yapıyorlardı. Mesela FETÖ'cülerin emniyet müdürleri bir gece gazetecileri çağırıyorlar 'gelin gidelim size çok güzel bir haber bulduk' diye. Bir evin kapısını kırıp giriyorlar içeri. Bir kadınla bir erkeği çıplak vaziyete görüntülüyorlar ve 'İşte Refah Partisi döneminde böyle şeyler oluyor' diyorlar. Mizansenlerle, uydurma şeylerle Refah Partisini susturmaya çalıştılar. Fetullah Gülen'in gazeteleri bizim aleyhimizdeki kampanyalara katıldığı gibi Fetullah Gülen çıktı dedi ki, 'Bunlar beceremediler, askeri idare bunların idaresinden daha iyidir. Bırakıp gitsinler'. O gün Refah Partisini devirmek isteyen cepheyle birlikte hareket ettiler. Bunun dışında gizli birtakım tezgahlar ve oyunların da içinde oldular."
"BUNLARI CİDDİYE ALMIYORDU"
54. Hükümetin Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Sacit Günbey, Necmettin Erbakan'ın darbecilere karşı dik durduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Erbakan hoca çok cesur, metanetli ve azimli bir insandı. Bunları ciddiye almıyordu. Usulüne uygun ikna etme yoluyla bunları düzeltmeye çalışıyordu. Bunlarla kavga etmeden ve sivri demeçler vermeden ancak, bunların dediklerini de hiç dikkate almadan bildiği yoldan yürümeye çalışıyordu. Çok cesur bir insandı. 28 Şubat'ın Milli Güvenlik Kurulu'nda tek başına askerlerin şiddetli muhalefetine rağmen onlarla dokuz saat boyunca dişe diş tezlerini çürütmeye çalıştı, 28 Şubat kararlarını imzalamadı."
Kaynak: Diyarbakır Söz