Menzil Şeyhi Elhüseynî hakka yürüdü

Menzil Şeyhi Şeyh Seyyid Abdülbâkî Elhüseynî Erol bir süredir sağlık sorunları yaşıyordu. El Hüseyni tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Menzil Şeyhi Elhüseynî hakka yürüdü

Menzil Şeyhi Seyyid Abdülbâkî Elhüseynî Erol, tedavi gördüğü Emsey Hastanesi'nde dün 74 yaşında vefat etti. 

BÖBREK YETMEZLİĞİ

Menzil Şeyhi Seyyid Abdülbâkî Elhüseynî Erol,  böbrek yetmezliği nedeniyle Pendik Kurtköy'de bulunan özel bir hastanede tedavi görüyordu. 74 yaşındaki Erol, dün saat 14.00 sıralarında hayatını kaybetti. Haberi alan cemaat üyeleri hastaneye akın etti. Adıyaman'a gidemeyecekler için Pendik'te bulunan Aynur Çepni Camii'nde cenaze namazı kılındı.

ADIYAMAN’A GÖTÜRÜLECEK

Cenazenin götürülmesi sırasında ve cenaze namazının ardından izdiham yaşandı. Abdulbaki Erol'un cenazesinin cuma günü Adıyaman'ın Menzil köyünde defnedileceği öğrenildi.

ŞEYH ELHÜSEYNİ KİMDİR?

Seyyid Abdülbakî El Hüseyni, 1943'te Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Taruni köyünde doğdu. Babası Şeyh Seyyid Abdülhakîm Elhüseynî, Nakşibendî – Hâlidî şeyhidir.

El Hüseyni, babasıyla birlikte yaklaşık bir buçuk yıl Taruni, 5 yıl Bilvanis, 11 yıl Kasrik, 9 yıl Gadir köylerinde ikamet etti. 1971'de ise babasıyla birlikte Menzil köyüne yerleşti.  Çocukluk-gençlik dönemleri ilim tahsili ve hizmetiyle geçen El Hüseyni, babasının 1972'de vefat etmesi üzerine ağabeyi Seydâ Muhammed Râşid Elhüseyni'ye intisap etti.

Ağabeyinin irşad döneminde seyrüsülûkunu tamamlamış ve halifelik almıştır. Ağabeyi 1993'te vefat edince Şeyh Seyyid Abdülbâkî Elhüseynî irşada başladı

Elhüseynî; ilim, tövbe, zikir, hizmet, tevazu gibi konular üzerinde özellikle durdu. Niyetin sürekli kontrol edilmesi gerektiğini sık sık beyan etti. İslami eğitim kurumlarının hem sayısının hem de imkânlarının artması için büyük gayret gösterdi. Bu kurumlardan mezun olan ilim ehlini insanlara temel dini bilgileri anlatmakla ve hayatın her alanında İslamî ölçülere uygun bir şekilde hizmet edilmesine rehberlik etmekle görevlendirdi.

İrşadı boyunca hemen her vakit namazında ziyaretçileriyle birlikte tövbe etmiş, nice kimselerin kötülükleri terk ederek iyiliklere yönelmesine vesile olmuştur.

Bütün müridlerini Nakşibendî tarîkatının usullerine uygun biçimde zikretmeye teşvik etmiştir. Zikrin kalbin zaruri bir ihtiyacı olduğunu, asla ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Sevenlerinin birlik içinde, istişare ahlâkıyla hizmet edebilmesi için pek çok kurum ve kuruluşun oluşumuna, işleyişine öncülük etmiştir. Kalp kırmaktan, kul hakkından azami ölçüde kaçınılmasını tavsiye etmiş ve böyle tehlikelerin bulunduğu durumlarda alttan almayı öğütlemiştir. Gavs-ı Sânî hazretlerinin dünyanın dört bir yanından müridleri ve muhibleri vardı. Güzel ahlâkıyla rehberlik ettiği bu kimselerin bütün insanlığa faydalı olacak pek çok hayırlı işler yapmalarını sağladı. 

Kaynak: Diyarbakır Söz