Mecliste kayyım gerilimi

HDP’nin, kayyım atanan belediyelerde yaşanan tahribatlar, yolsuzluklar ve usulsüzlüklerden dolayı oluşan kamu zararının tespit edilmesi ve buna karşı önleyici tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması talep eden önergesi Meclis’te reddedildi.

Mecliste kayyım gerilimi

Oturumda, HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç tarafından hazırlanan ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kayyım atanan 48 belediyede yaşanan ve Sayıştay raporlarına yansıyan tahribatlar, yolsuzluklar ve usulsüzlüklerden dolayı oluşan kamu zararının tespit edilmesi ve bu tür durumları önleyici tedbirlerin alınması amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını talep eden önerisi de görüşüldü.

HDP grubu adına söz hakkı alan Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, konuşmasına AK Parti ve MHP tarafından Meclis’e sunulan seçim kanunu değişikliğiyle ilgili konuya değindi.

DEMOKRASİYE KET VURULMAKTADIR

Taşçıer, “Yeni seçim kanunu, Kürtlere, Kürtlerin seçtiği belediyelere hukuk dışı uygulamaları devam mı ettirecek yoksa adil, eşitlikçi, hukukun üstünlüğüne dayalı bir seçim kanunu mu gündeme gelecek ya da oluşturulacak?” diye sordu.

İmam Taçıer, şöyle devam etti: “HDP'li belediyelere atanan kayyumlar eliyle, halkın seçimlerde temsil için seçtiği kişiler yok sayılmakta ve sandık demokrasisine ket vurulmaktadır. 31 Mart seçimlerinden bir gün sonra yani 1 Nisanda, 2019'da seçilmiş belediyelerde daha yeni seçilmiş Selçuk Mızraklı burada vekilken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği günün ikinci günü valiler tarafından İçişleri Bakanlığına yazılar yazılmış: ‘Mutlaka bunu görevden alın, yerine kayyum atayın.’ diye. Söz konusu belediyelerde, kayyum atanan belediyelerde tahribatlar, yolsuzluklar, usulsüzlükler... Ve her biri birer yıkım merkezi hâline dönüşmüştür.”

Taşçıer, “Kamu İhale Kanunu'nun deprem, sel gibi olağanüstü hâllerde mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla öngörülen 21/b pazarlık usulü kullanılarak maliyeti 324 bin TL olan 12 dekoratif şehir aydınlatmasına 2 reklam şirketinin davet edildiği ihalede ihalenin 1 milyon 210 bin TL'ye verildiği sabittir. Yine, kayyum yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi coronavirüs tedbirleri kapsamında sağlık kuruluşları dâhil sahte dezenfektan dağıtmıştır” diye ekledi.

Kayyumun Amedspor’la ilgili yaptırımlarına da değinen HDP’li vekil, “Kentin takımı olan Amedspor kadın futbolcularına tahsis edilen servis aracına da el koymuştur. Yine, Diyarbakır'da milyonlarca para harcanarak kavşaklara dikilen, iklim koşullarına uygun olmayan palmiye ağaçlarının da kuruduğunu görüyoruz” dedi.

“KÜRTÇE TABELA VE EĞİTİM DE KALDIRILDI”

İmam Taşçıer, belediyelerde yaşanan yolsuzlukları ise şu şekilde sıraladı:

“Yine, peyzaj çalışmalarında 4 milyon 412 bin TL'ye dikilen heykeller şehirde hem alay konusu olmuş hem de çok büyük tepki çekmiştir.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan bürokratları belediyeden 2-3 maaş aldıkları, maaşlarının 12 bin lira ile 26 bin 500 lira arasında olduğu görülmüştür.

Yine, Diyarbakır kayyumu kentte işi yapacak onlarca şirket olmasına rağmen maliyeti 628 bin lira olan hizmet alımı işlerini Diyarbakır dışından, Bolu ve Kocaeli'den getirilen şirketlere vermiştir. Yine, kent dışında ihale vermeye devam edilmiş, 555 bin lira olan 2 ihale Konya ve Ankara merkezli şirketlere verilmiştir.

Karaloğlu, Diyarbakır surlarının tanıtım filmini Belediyenin öz kaynaklarıyla, sıfır maliyetle hazırlayabilecek durumdayken 400 bin TL'ye ihale etmiştir.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kayapınar'da bulunan Sipan Caddesi'nin ismini AK Partili  Abdülkadir Aksu'nun ismiyle değiştirmiştir.

2014 yılında faaliyete geçirilen ve çocuklara tüm eğitimleri Kürtçe ve lehçelerinde veren Bağlar ilçesindeki kreşin tabelası kayyum tarafından indirildi. Büyükşehir Belediyesi kayyumu ‘Zarokistan’ tabelasını "Bağcılar Kreş ve Gündüz Bakımevi" olarak değiştirdi, Kürtçe eğitimi de kaldırdı.

Yine, Kızıltepe'de Mehmet Sincar anısına yapılan parkın adını değiştirdi. Yine, Bismil'de Vedat Aydın adına yapılan parkın ismini ‘Millet Bahçesi’ olarak değiştirdi.”

İmam Taşçıer, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde ve diğer kayyum atanan belediyelerde yaşanılan tahribatların, yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin etkin bir şekilde araştırılması için Meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz” diye belirtti.

CHP’li Bingöl: Kayyım anayasa, demokrasi ve insan haklarına aykırıdır

CHP grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Tekin Bingöl de, belediyelere kayyım atanmasının anayasa, demokrasi ve insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.

Tekin Bingöl, “Mardin’e bir kayyum atadılar, Mardin’deki kayyum da yine o kadar önemli işler yaptı ki belediyeyi 1 milyar 180 milyon lira zarara uğratarak görevden alındı. Hani bunlar sizin güvendiğiniz bürokratlardı? Hani bunlar namuslu işler yapacaklardı? Görevden alındı ama başka bir şey yapıldı, bu kadar usulsüzlüğe imza atan bir kayyum, mülkiye müfettişi olarak atandı. Ya, böyle bir şey olabilir mi? Yolsuzluğu, usulsüzlüğü kayıtlara geçen birisi müfettiş olarak atıyor. Ne yapacak müfettiş? Belediyeleri ve diğer kurumları o büyük anlayışıyla denetleyecek” dedi.

AK PARTİ’Lİ ŞEKER: KAYYIMLAR DAĞA DEĞİL, HALKA HİZMET EDİYOR

AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker de, HDP’nin vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine AK Parti Grubu adına söz aldı.

HDP’nin araştırma önergesindeki yolsuzluk verilerinin “gerçek dışı ve karalamaya yönelik temelsiz iftiralardan oluştuğunu” savunan Şeker,  “ Başkan Vekilleri döneminde ve şu anda Diyarbakır Belediyesi’nde yapılan bütün ihaleler kamuoyu önünde belediyelerin ‘web’ sayfasında, diğer sosyal platformlarda canlı yayınlanarak yapılmaktadır. İhaleler elektronik ortamda tüm isteklilerin teklif vermesine uygun bir şekilde de yapılmaktadır. Diyarbakırlı firmalar, diğer şehirlere nasıl gidip ihalelere girip iş alabiliyorsa diğer şehirlerdeki müteahhitler de Diyarbakır'a gidip iş alabilirler. Benim kendi seçim bölgemde -hatırladığım kadarıyla- en az 4 tane Diyarbakırlı firma Büyükşehir Belediyemize ve diğer kurumlara iş yapmaktadır” dedi.

“Belediye bürokratlarının belediyeden 2-3 maaş aldıkları iddiası var, tamamıyla gerçek dışıdır” diyen Şeker, “Mevcut 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre böyle bir şey olması mümkün değildir ancak bütün büyükşehir belediyelerinde ve şirketi olan bütün belediyelerde üst düzey yöneticiler başkanla birlikte 7/24 saat esasına göre görev yaptığı için mevcut verilen maaşın yetersiz olması nedeniyle belediyelerin şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak bulunurlar ve oradan da huzur hakkı alırlar. Bu geçmişte de öyleydi bugün de böyle, geçmişte HDP'li belediyede de aynı şekilde ödemeler yapılmıştı” ifadelerini kullandı.

HDP’li Beştaş: Usulsüzlükleri İçişleri Bakanlığı söylüyor

Daha sonra söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da “Ne kadar büyük yolsuzluklar, hırsızlıklar yapıldığını, sadece Diyarbakır halkı olarak siz değil, mülkiye müfettişleri de belgeleriyle ortaya çıkardı” dedi. Konuşmaların ardından oylamaya sunulan teklif, çoğunluğun oyu ile kabul edilmedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz