Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gara operasyonu hakkında TBMM Genel Kurulu’nda bilgilendirme yaptı. İlk olarak konuşan Akar, “Milli Savunma Bakanlığı, başta FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere kararlılıkla mücadeleyi sürdürmektedir. Irak’ın kuzeyinde varlığını sürdürmeye çalışan PKK’ya karşı mücadele aralıksız devam edecektir. Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılıyız, istikrar ve refaha kavuşması arzumuzdur. Türkiye’nin enerjisini bitiren terörden kurtarmakta kararlıyız. Barınma alanlarını imha etmek, azami teröristi etkisiz hale getirinceye kadar operasyonlar devam etmektedir” dedi.
SON 5 AYDA BU BÖLGEYE YOĞUNLAŞTIK
Harekatların planlandığı şekilde devam ettiğini söyleyen Akar, harita ve fotoğraflar üzerinden bölge hakkında bilgi verdi. Akar, “Teröristlerin büyük bir bölümünün PKK’nın sözde güvenli yer olarak Gara’yı seçtiği, oraya odaklandığı bize gelen bilgiler arasındaydı. Son 5 ayda bu bölgeye yoğunlaştık” diye konuştu.
50 HEDEFTEN 48’İ VURULDU
Akar, “Araziyle harita çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Dost ve müttefiklerle koordine edilerek hedefler özenle seçilmiş sivil halkın korunmasına azami dikkat gösterilmiştir. Karar ve hava unsurları arasında planı yapılan 10 Şubat 02.55’de uçaklarla İHA ve SİHA’larla harekat başlamıştır. Planlanan 50 hedeften 48’i vurulmuştur. Hava hücum harekatı başlatılmıştır. Böylece giriş ve çıkışı önlemek için uygulama gerçekleştirilmiştir” dedi.
Göz yaşartıcı gazların kullanıldığını silah ve mühimmat kullanılmasının söz konusu olmadığını anlatan Akar, şu bilgileri verdi:
“Teröristlere çağrıda bulunuldu sürekli teslim olmaları için... Mağara içinde çok dar geçitlerin ilave kapıların olduğu görüldü, ilerleme çok zor oldu, akşam saatlerine doğru cuma günü Osman Acer ‘teslim olmak istiyorum’ dedi ve teslim alındı. İçeride 7 terörist; 12’si Türk toplam 13 kişi olduğu sözde mağara sorumlusu tarafından başlarına kurşun sıkılarak şehit edildiği ifade edildi. ‘Bana iyi davranıyorlar’ demesine rağmen başka teslim olan olmadı.”
51 ÖLÜ, 2 SAĞ
Sözde mağara sorumlusu olan kişinin turuncu listede olduğunu ve 2017’den önce birçok katliama katılıp kaçtığını belirten Akar, gelen ateşlere karşılık verildiğini ve sonunda ateşlerin kesildiğini aktardı. Akar, “Operasyon sonunda 51 ölü, 2 sağ olarak ele geçirildi, bölgeye yerleşen yeniden yapılanmaya çalışan tüm unsurlar da büyük ölçüde temizlenmiştir. En son terörist etkisiz hale gelinceye kadar azimle devam edecektir. Hiçbir şehidimizin kanı yerde bırakılmadı bırakılmayacaktır” dedi.
Akar’ın ardından Süleyman Soylu kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
“Bir yas gününde hep birlikteyiz. Ailelerimizin acısını paylaşmak, burada bulunduğumuz görevlerden daha ziyade bir evlat, bir insanlık ve bir aile vazifesidir. Gara’da şehit olan, 5 - 6 yıldır, hepimizin aileleriyle tek aile olduğumuz, dertleriyle dertlendiğimiz bu evlatlarımızın şehadetlerine Allah’tan rahmet diliyorum. Dün arkadaşlarım gibi ben de bir cenazedeydim. Ünzile teyzeyi dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz. Ünzile teyze bir şey dedi. Evladıyla, acısıyla yüreğiyle ilgili bir şey söylemedi. Üç defa, ‘dik durun’ dedi. Dün 12 aileyi aradım. Ailelerin bu metaneti, bu milletin ruhunun kendi vücudunda bezenmiş hali, bize bir ders daha verdi. Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı. Operasyondayken de kaçırılmadı. Sosyal medya veya bir takım cereyan içinde söylenenler bir amaç için söylenmektedir. Bu çocuklar ailesi, eşi ve çocuğunun yanından kaçırıldılar. Orada kendisine hazırlanmış baklavayı yemek üzereyken, kimisi bayrama gitmişken, kimisi açık öğretim imtihanına giderken kaçırıldı. Bu olayı devletimizin bütün birimleriyle yaşıyoruz. Biz bu ailelere sadece vatandaş muamelesi yapmadık, evlat muamelesi yaptık. Derdimiz ne bizim Gara’da? Niçin buralara giriyoruz? 2019 yılında terör örgütünün yaptığı tacizlerin yüzde 70’i bu bölgelerden geldi. Niçin 300 altına indirdik terörist sayısını, niçin daha fazla katılmıyor diye böbürleniyoruz? Niye bu mücadelenin peşini bırakmıyoruz?”
6 BİN 21 SİVİL KATLİAM
Soylu’nun zaman zaman sert bir üslupla konuştuğu Genel Kurul’da iktidar kanadından alkış aldı. “Terör örgütünün ilk katliamı mı” diye soran Soylu, PKK’nın öldürdüğü çocuk fotoğrafını da gösterdiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkasıca dernek bir tanesi için bunları söyledi mi? İnsan Hakları denen dernek bir tanesini söyledi mi? Devlet burada üstüne düşen her şeyi yapmıştır. 'Bunları getirin, her türlü teminatı biziz' denildi. Şu ‘MLKP'li gözaltına alınmış denildi, onu bırakın şu askerleri getirin’ denildi. Öznur Çalık burada... Siz Pervin Buldan'ı aradınız mı, aramadınız mı? Pervin Buldan dedi ki ‘Çocukları biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar.’1987, 16 şehit, 10 çocuk, 2 kadın… Bunlara acımayan, benim polisime, askerime, kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı?
"O KARAYILANI BİN PARÇAYA BÖLMEZSEK"
Bombalama yalanlarını bildiğimiz için hemen inisiyatif alarak valiye, başsavcıya, 2. Ordu Komutanı’na 'beşiniz beraber olacaksınız, meseleyi de şöyle yürüteceksiniz' denildi. Fotoğraflar çekilecek, aileler gelecek ve vücut bütünlükleri görülecek, hepsinin tutanakları tutulacak. Otopsi raporlarının hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor. Bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir o Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek...
"GETİRİP AİLELERİNE TESLİM ETMEK İSTERDİK, AMA GERÇEKLEŞTİREMEDİK"
Terörle mücadele bugün başlamamıştır. Çok büyük süreçle en yakın zamanda bu PKK'nın kökünü kazıyarak sona erecektir. Türkiye'de 300'ü altına düştü doğru... Orada çocukların eline zorla silah tutuşturdukları için 15 bin kişi var. Allah şahittir Bu PKK ve PYD terör örgütü ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek. Şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak, şehitlerimiz onları yenecek… Benim Genel Başkanımın adını ağzınıza alacak sizin ağzınız yok. 6.021 katliamı nasıl gerçekleştirmişlerse bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Elbette ki bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Hüznümüz de yasımız da büyüktür. Bugün sabah gittik genel başkanlara bunu izah ettik bütün samimiyetimizle.
Siz bu izahattan sonra Trump'tan bunları isteseydiniz’ derseniz; ‘yanınızdakilerden istemek için ne yaptınız da bu memleketin evladı olmayan Trump'tan istenmesini bekliyorsunuz’ deriz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz