Güvenlik soruşturmasından geçen ve buna rağmen öğretmenlerin atamasının yapılmamasını eleştiren Eğitim Bir- Sen Diyarbakır şube başkanı Yunus Memiş, açığa alınan ve ataması yapılmayan öğretmenlerin sorunlarını gazetemize anlattı. Mağduriyetlerin daha çok Diyarbakır ve bölge illerinde yaşadığını belirten Memiş, insanların işlemedikleri suçlar yüzünden yargılanmasını, ceza almasını eleştirdi. Bu mağduriyetlerin bölge insanının huzurunu bozduğunu, oluşabilecek yeni mağduriyetlerin ortaya çıkmasından endişe ettiğini belirtti.
''İDDİALAR İLE AÇIĞA ALMA DOĞRU DEĞİL '
'Açığa alınan üyeleri ve insanlar ile ilgili konuşan Memiş, ''Birilerinin iftirasına uğramış, gizli tanıkların ifadesine dayanılarak soruşturmaya maruz kalmış insanların olduğunu görünce, sosyal medya hesabım üzerinden yaşanılan bu haksızlıklara dair açıklamada bulundum. Açıklamamdan sonra, adli ve idari soruşturması sonuçlanan dokuz arkadaşımız görevine iade edildi. Adli ve idari soruşturmaları devam eden 24 kişi bekletildi. Biz şunu söylüyoruz. Bir kişini hukuki bir durumu olduğu zaman hukuk sistemi bunu yerine getirir. Ama söylem ve iddialar ile öğretmenlerin ve memurların açığa alınmasını doğru bulmuyorum. Çünkü, öğretmen ve memur açığı olan ilimizde bu tarz şeylerin önüne geçilmesini istiyoruz.''diye uyardı.
Yeni atanan sözleşmeli öğretmenlere ve KPSS sınavından sonra sözlü mülakata giren insanların yaşadıkları sıkıntılara tanık olduğunu belirten Memiş, "İnsanları ailesinin ve akrabasının politik görüşüne göre nitelendiriyorlar ve doktor, öğretmen olacak insanlara görev verilmiyor. Bu durum mağduriyetlerin devam etmesine neden oluyor. Yeni atanan sözleşmeli öğretmenlerin güvenlik taraması yapılıyor. Bu güvenlik taraması sonucunda İslam ve medeni hukuka uymayacak durumlar yaşanacak. İslam ve medeni hukukta şahsın kendisine yönelik yaptırım uygulanır.' 'diyen Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kardeşimin, amcamın, kuzenimin ve diğer akrabalarımın yaptıkları hukuki olarak beni bağlamaz. Çünkü ben birey olarak kendi değerlerime bağlı kaldığım halde işime alınmıyorsam, kendimi o nitelendirilen grupların yanında bulurum. Sendika olarak bu mağduriyetlerin yaşanmasını doğru bulmuyoruz. Bu mağduriyetlerin derhal son bulmasını istiyoruz.
Geçen yıl öğretmenlik ataması yapılması gerekilen insanların ataması yapılmadı. Tıp alanında da buna benzer sorunlar yaşanıyor. 6 yıl okul okuyan bir genç dışarıda işsiz bir şekilde dolaşıyor. Sendikamızın görevi bu tarz mağduriyetlerin yaşanmasını önlemeye çalışmaktır. Devletin suç işleyen kişilere yaptırım uygulama iradesine de saygı duyuyoruz. Ama başkasının işlediği bir suçtan dolayı insanların yargılanmasını doğru bulmuyoruz. Diyarbakır'da milyonlarca insan var. Bu insanları birçok kişi ile ilişkilendirebilirsin. Bunların mağduriyet yaratmaması için ve mazlumların yanında olmak için sesimizi yükselttik.
'''İNSANLAR İŞİNE DEVAM ETSİN"
'İl Mili Eğitim Müdürlüğü'nde yapılan çalışma sonucu dokuz üyelerinin göreve iade edildiğini ifade eden Memiş, ''Mahkemesi devam eden ve görevine iade edilmeyen insanlar var. Biz bunların da doğru olmadığını söylüyoruz. Mahkeme uzun da sürebilir. Bu süre zarfında insanların belge karartma şansı gibi bir durumda söz konusu değildir. Bu süre zarfı boyunca insanların işlerine devam etmesi daha doğru olacaktır. Genel merkezimiz ilgili yerler ve Adalet bakanlığı ile ciddi görüşmeler yapıyor. Bu mağduriyetlerin bir an önce son bulması için birçok bakanlığa başvuru yapıyoruz ve adli soruşturmaların sonuçlanmasını istiyoruz. ''dedi"
"MORBEYN UYGULAMASI MAĞDURİYETLERİ SÖZ KONUSU''
Morbeyn gibi mağduriyetlerin söz konusu olduğunu aktaran Memiş, ''Çevremizde yaşayan ve tanınan insanların FETÖ ile bağlantısının olması mümkün değildir. Bu insanlara dair kötü planlar yürütülüyor, belgeler karartılıyor. Morbeyn uygulaması yüzünden insanlar aylarca cezaevinde kaldı. Bu insanların cezaevinden çıktıktan sonra toplumdaki itibarlarında sarsılmalar yaşandı. Bu tarz mağduriyetlerin oluşmaması için haykırıyoruz. Bununla beraber şunu da söylüyoruz. Devletin bekasını ve toplumun can güvenliğine kast edenlere devletin yaptırım uygulamasını doğru buluyoruz. Bunu da dillendiriyoruz. Bizim görevimiz bütün mağduriyetlerin önlenilmesi ve bu tarz mağduriyetlerin oluşmaması için sesimizi yükseltiyoruz’’ diye belirtti.
''İDARİ SORUŞTURMALAR BİR AN ÖNCE SONUÇLANSIN''
Bu süreçte birçok insanın yaşamlarına ve düşüncelerine zıt suçlamalar ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Memiş, ''FETÖ ile alakası olmayan insanlar suçlandı, ceza aldı. Bazı okul müdürleri görevlerine iade edilmedi. Girişimlerimiz sonucu bazı mağduriyetler giderildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yardımları da oldu. Biz yeni mağduriyetlerin oluşmaması için haykırıyoruz, çabalıyoruz. Ya idari soruşturmalar bir an önce sonuçlansın ya da idari soruşturmalar kişinin işine devam etmesine engel teşkil etmesin. Güvenlik soruşturmaları devam edebilir ama insanların işine de devam etmesi gerekiyor. Yetkili mercilerden bu sorunlara çözüm bulmalarını diliyoruz.''diye ifade etti.
''BÖLGEMİZDE DAHA ÇOK MAĞDURİYET YAŞANIYOR''
Memiş, ''Bu durum Türkiye'nin birçok yerinde ve bölgemizde sıklıkla devam etmektedir. Bölgemizde daha çok mağduriyet yaşanıyor. Sözleşmeli öğretmen alımında ve sözlü mülakatlarda birçok mağduriyet yaşandı. Bölge insanı birçok yaftaya maruz kalıyor. İnsanları terör suçlaması içerisine alabiliyorlar. Tutuklanan FETÖ'cülerin Diyarbakır ve bölge insanına dair topladığı yanlış bilgiler yerinde duruyor. Bu bilgiler yüzünden Fetö'cüleri içeri atacağız ama bu bilgilere de güveneceğiz? Bu nasıl olacak? İnsanları bu bilgilere göre yargılayacağız. Bu doğru bir tutum değildir.'' diye yakınan Memiş, konuşmasını şu sözler ile sonlandırdı:''Biz bölge olarak derin yapıların verdiği zararlardan çok çektik. Bölge insanı olarak, bizimle ilgisi olmayan, geçmişteki bir takım fişlemelerden veya akrabalarımızdan kaynaklı durumlar ile ilgili mağduriyetlerin oluşmamasını bütün yetkili kurumlardan talep ediyoruz. Bu durum yoksa travmalara neden olacaktır ve bu travmalar yeni mağduriyetler oluşturacaktır. Ülkenin bütün özelliklerine göre hareket edilmesini bekliyoruz. Bölge insanın fikri ne olursa olsun, bütün fikirlerin bir masa etrafında oturup konuşması gerektiğini düşünüyoruz. Bütün sorunlar tartışılsın. Ama insanlar fikrinden dolayı yargılanmasın.''
Kaynak: Diyarbakır Söz