Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin, terör olaylarının şehir içine taşınmasından son derece rahatsız olduğunu bildirdi.
Yapıcıoğlu, hafta içinde Ankara'da temaslarda bulunan IKBY Başkanı Barzani ile gerçekleştirdiği görüşme ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan terör olaylarına ilişkin açıklamada bulundu.
Barzani ile Çözüm Süreci başta olmak üzere, Irak'taki Türk askerlerinin varlığı, bazı ilçelerde kazılan hendekler ile Kürt halkının sorunlarını ele aldıklarını dile getiren Yapıcıoğlu, görüşmenin olumlu geçtiğini bildirdi.
Terör örgütü üyelerince açılan hendekler konusunda daha önce de Barzani ile bir görüşmesinin olduğunu aktaran Yapıcıoğlu, hendeklerin kazılması ve olayların şehir içine taşınmasının, başta Kürtler olmak üzere bölgede yaşayan insanların hiçbirisinin işine gelmediğini söyledi.
Bu konuda Barzani'nin de aynı fikirde olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Mutlak surette bu faaliyetlerin durması gerekiyor. Çatışmanın olmaması, var olan sorunların siyaset yoluyla, diyalog ile çözülmesi gerektiği düşüncemizi her fırsatta dile getiriyoruz. Çatışmasızlık olsun, diyalog kapıları açılsın, sorunlar siyasi yöntemlerle çözülsün, sulh esas olsun ama bu olamayacaksa, olamıyorsa en azından bunlar şehir içinde yaşanmasın" diye konuştu.
"Sorumluluk örgütün omzunda"
Devletin, bütün vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak zorunda olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Ama olayların şehir içine taşınmasından dolayı herhangi bir sivil, polis veya bir askerin silahından çıkan kurşunla yaralansa ya da hayatını kaybetse, bunun sorumluluğu aynı zamanda terör örgütünün omzundadır. Yani propaganda yaparak, 'Devlet şu kadar kişiyi öldürdü, katliam yaptı' demek suretiyle bu sorumluluktan kurtulamaz. Zira çatışmaları şehir içine taşıyan, bunu öngörebilmelidir" ifadesini kullandı. Barzani'nin de terör saldırılarının şehir içine taşınmasından rahatsız olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Bunun durması için kendilerine düşen bir görev olursa bundan kaçınmayacaklarını ve bunun için çaba içerisinde olacaklarını ifade ettiler" dedi. Çözüm Süreci'nde HDP'nin, tek başına Kürtlerin temsilcisi gibi masaya oturup, tek muhatap olarak kabul edilmesini doğru bulmadıklarını ifade eden Yapıcıoğlu, şöyle dedi: "Kürtlerle ilgili mesele konuşulacaksa başta Kürt halkının örgütlü yapıları, bunlar illa siyasi parti olmak zorunda da değildir, bütün örgütlü yapıları bu işin bir şekilde muhatabıdır, muhatabı olmalıdır. Hiç kimse tek başına bütün bir halkı temsil edemez. Kaldı ki sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele değildir. Tek tek kapılar çalınıp, 'Siz ne istiyorsunuz?' diye sorulacak hali de yok. Elbette temsil makamında olan, belli bir kitleyi temsil eden siyasi partiler olur, sivil toplum kuruluşları olur, geniş kitlelere hitap eden ve peşinden sürükleyen kanaat önderleri olabilir, bunlar bu sürecin muhatabı olmalıdır." Yapıcıoğlu, halkın sorunlarının çözümü konusunda hiç kimse ile pazarlık yapılmaması gerektiğini, öngörülen konuların anayasa değişikliği, yasal düzenleme ya da sadece idari tasarruflarla da halledilebilecek meseleler olduğunu belirtti. "KÜRT HALKININ EN TEMEL TALEBİ, HUZUR, GÜVENLİK"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde insanların genel olarak huzur ve sulh istediğine dikkati çeken Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: "Çocuğunu okula gönderirken bir anne-baba, 'Acaba eve dönebilecek mi' diye bir kaygı duymak istemiyor. Temel hak taleplerinin de ertelenmeden, çok fazla zamana yayılmadan, yapılacak düzenlemelerle kabul edilmesini istiyoruz ve bu sorunun barışçı yollarla, siyasi kanallarla çözülmesini istiyoruz. Kürt halkının en temel talebi, huzur, güvenlik, sulh içerisinde bu sorunun çözülmesi, temel hakların tanınması, özgürlüklerin genişlemesidir." Kaynak: Diyarbakır Söz