TBMM Genel Kurulunda önce İYİ Parti'nin "doktor ve diş hekimleri", HDP'nin "anadil" ve CHP'nin "PTT'nin ticari protokolüne" ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan İYİ Parti Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu, iktidarın sağlık alanında biriken sorunları çözmek yerine dağ gibi biriktirdiğini iddia etti.
Çulhaoğlu, "Sağlık çalışanlar zor şartlarda çalışıyor. Pandemi döneminde sağlık çalışanları üzerindeki yük arttı. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Yurt dışına giden doktor sayısında her yıl artış görülmektedir. Son iki yılda 9 bin hekim istifa etti." dedi.
HDP Batman Milletvekili Necdet İpek, 21 Şubat'ın Dünya Anadil Günü olduğunu anımsatarak "TBMM'de Kürtçe konuştuklarında Kürtçe ifadelerinin tutanaklara geçmediğini, Kürtçe ile taleplerin terörle ilişkilendirildiğini, kayyumların Kürtçeye yönelik baskı politikası uyguladığını, cezaevlerinde Kürtçe konuşan siyasetçilerin hücre cezasına çarpıtıldığını" savundu. Hükümetin bu konuda ikircikli bir tutum sergilediğini ileri süren İpek, Kürtçeye duyulan saygının Kürtlere duyulan saygı anlamına geldiğini öne sürdü.
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, AK Parti hükümetleri döneminde Kürtçe kurslarının, TRT 6'nın, üniversitelerde Kürtçe fakülte ve enstitülerin açıldığını vurgulayarak, Kürtlerin partisinin AK Parti olduğunu söyledi.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise partisinin grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada PTT'nin Teftiş Kurulu raporundaki bazı tespitleri aktararak, "PTT'nin kaynağından altın alım satım işi için özel bir şirkete aktardığı 2 milyon doların buharlaştırıldığını tespit ettik, paralar ve altınlar kayıp." diye konuştu.
Yavuzyılmaz'ın iddialarına cevap veren AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, PTT'nin daha önce sadece postacılık hizmeti yaptığını, daha sonra yeni bir hizmet anlayışıyla sadece postacılık değil, lojistik ve kargo hizmeti de yapabilmek adına anonim şirkete dönüştüğünü ifade etti.
Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede PTT dünyadaki birçok posta kurumunun yaptığı gibi özel sektörle iş birliği yapıp, altınla ilgili fonlama yapıp ithalatı, ihracatı, satışı, takibi ve lojistiği konusunda iş birliği yapmaya başladı. PTT bir firma ile yaptığı sözleşme gereği 2 milyon dolar para aktararak bu işlemleri yapıp üç yılın sonunda da bu paranın geri iadesi ve gelişen marka değeri lojistikle birlikte de bu işi daha çok yapabilir hale gelmek adına yola çıktı. Bu süreçte 'para kayboldu' denilince hesaplar inceleniyor ve hesaplarda bu paranın olduğu tespitli ve müfettiş raporunda yer alıyor. Ancak daha sonra altın ithalatıyla ilgili bir karar değişikliğine gidip rejim değişikliğine gidilince firma işlem yapamaz veya daha az işlem yapabilir hale geliyor. Böyle olunca da PTT '2 milyon doları iade et' diye başvuruyor ancak ticaret yapıyorsunuz, iki tarafsınız, iki tarafın da hak ve menfaatleri var. Hak ve menfaatler çatışınca da tahkime gidiyor. Dolayısıyla işlem tahkimin sonucuna göre tekamül edecektir. O yüzden kaybolan, yok olan, iç edilen herhangi bir şey yok."
Arslan, bu konunun tahkime gitmesiyle Devlet Denetleme Kurulu, Sayıştay, Genel Müdürlüğün Teftiş Kurulu ile Bakanlığın devreye girdiğini, Meclis adına zaten KİT Komisyonunu gereğini yapacağını vurguladı.
AK Parti'nin Meclisin çalışma takvimine ilişkin grup önerisi ise kabul edildi.
Kabul edilen öneriye göre uluslararası sözleşmelerin uygun bulunduğuna dair bazı kanun teklifleri, gündemin ilk sırlarına alındı. Ayrıca öneriyle Genel Kurulun marttaki çalışmaları saat 24:00'e kadar devam edecek.
Kaynak: Diyarbakır Söz