Uzay ve Söz Tv’nin ortak yayınıyla ekranlara gelen “Pazar Sohbeti” programına konuk olan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Büyüktimur’un sorularını yanıtladı. Diyarbakır’ın, sosyo-ekonomik ve kültürel yapısının masaya yatırıldığı programda Baydemir, barış sürecine ilişkin de çarpıcı açıklamada bulundu.
Baydemir, sürece tam destek verirken şöyle dedi: “Bugüne kadar denenmeyen yöntem, kaçınılan; müzakere yöntemiydi. Şu anda bir istişare ve müzakereye doğru bir yönteme kayış var. Henüz tam anlamıyla sağlam temellere oturtulmuş mu bunu bilmiyorum. Esaslı bir müzakere ederek sorunları çözmede bir mücadele perspektifidir. Bu yöntem kalıcı olmalıdır”
Yapılması gereken iki temel hususun var olduğunu söyleyen Baydemir İmralı’ya gidecek heyetle ilgili olarak; “Bırakalım Kürt muhalefeti kimlerle temsil edilmek isteniyorsa o tercih etsin. Bırakılım bunu her iki kuruluş belirlesin. Biz diyemeyiz 'Hükümet adına bunlar olsun' diye. İmralı'ya kimin gideceğine Kürt muhalefeti karar versin. 'Falankes olmaz, felankes olmasın' demek doğru değil”
Bu arada Baydemir, şehir trafiğini rahatlatacak olan Diyarbakır’ın “Ulaşım Master Planının” tamamlandığını ve Ulaştırma Bakanlığının koordinasyonuyla önümüzdeki zaman dilimi içerisinde, yoğun bir çalışma içerisinde olacağını söyledi. Baydemir, Kentsel dönüşümünde ise, sırasıyla Suriçi, Yenişehir ve Bağlar’da yürütüleceğini ifade ederken, Ofis semtinde 2 bin kişilik konferans salonun bulunacağı, Kültür Merkezi’nin de ihalesinin önümüzdeki günlerde yapılacağını müjdeledi.
BDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Uzay ve Söz Tv’nin ortak yayınıyla ekranlara gelen “Pazar Sohbeti” programının canlı yayın konuğu oldu. Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Büyüktimur’un sorularını yanıtlayan Baydemir, Belediyecilik çalışmalarının yanısıra Kürt sorunu ve İmralı süreci ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baydemir, bir daha Belediye Başkanı veya adayı olmasının parti tüzüğüne göre mümkün olmadığını belirtirken, önümüzdeki seçimler için zaman neyi gösterir onu bilemediğini söyledi.
2013 YILI SURLAR YILI OLSUN
Diyarbakır Surları'nın UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne alınması için 2013 yılının Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca, "Diyarbakır Surları Yılı" ilan edilmesi talebiyle, Yerel Gündem 21 Kent Konseyi'nce başlatılan imza kampanyasıyla ilgili Baydemir, çalışmanın büyük destek gördüğünü ifade ederek, tüm bileşenlere teşekkür etti. Baydemir, kampanyanın siyasetin tamamen dışında olduğunu belirterek, kampanyaya ve yürütülen mücadeleye bütün siyasilerin, milletvekillerinin, bütün kamu kurumlarının ve Diyarbakır sevdalılarının destek vermesini istedi.
Surların listede yer alması için özellikle Suriçi bölgesinde koruma amaçlı imar planı yaptıklarını, planın koruma kurulundan onaylandığını, yeni planda Sur'un yüksekliğini aşan bütün binaları surların altına getirmeyi hedeflediklerini belirten Baydemir, şunları söyledi:
ŞEHRİN MAKUS TALİHİ DEĞİŞİR
"UNESCO Kültürel Miras Listesi'ne girebilmenin teknik altyapılarını tamamladık. Bundan sonraki süreç Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı etkileme sürecidir. Kültür Bakanlığı'nın adaylar içinde Diyarbakır'ın birinci sıraya yerleşmesini sağlama çabasıdır. Bu da bütün Diyarbakırlılara ve sevdalılarına düşüyor. Surların listeye alınması, restorasyonu beraberinde getirecektir. Bakanlık surları listeye aldığında ve mücadelesini verdiğinde buraya kaynak gelerek, restorasyon çalışmasının başlaması demektir. Dünyada Diyarbakır surlarına dair farkındalık, turizm potansiyelinin gelişmesi, insanların buraya akması demektir. Aynı zamanda uluslararası fonların da surların restorasyonu ve işlevlendirilmesi konusunda kapıların aralanması demektir. Makus talihin değişmesi, dünyanın mirası olduğunun kabulü demektir”.
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ
Diyarbakır'da büyük değişim ve dönüşümü gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlatan Baydemir, kentsel dönüşüp projesi olarak TOKİ'den farklı bakış açılarına sahip olduklarını söyledi. Sur İlçesi'nde TOKİ, Valilik ve Sur belediyesi ile ortak bir proje yürüttüklerini belirten Baydemir, şöyle dedi:
"Sur İlçesi'nde TOKİ ve Valilik ile yürüttüğümüz kentsel dönüşüp projesi kapsamında ikna yolunu esas alıyoruz, ikna metodunu esas alıyoruz ki buzor ve meşekatli bir yoldur ve en doğru yol budur. Ama kimsenin kafası kırılmadan, burnu kırılmadan sonuç alıyoruz. Müzakere ve diyalog yolunu esas alıyoruz. Sonuçlarından memnunuz." Baydemir, Kentsel dönüşümde ayrıca Suriçi’nin yanısıra, Yenişehir ve Bağlar ilçeleri için de farklı projeler uygulayacaklarını söyledi.
DİYARBAKIR’A KÜLTÜR MERKEZİ
Baydemir belediyecilik çalışmaları içerisinde, şehir trafiğini rahatlatacak olan Diyarbakır’ın “Ulaşım Master Planının” tamamlandığını ve Ulaştırma Bakanlığının koordinasyonuyla önümüzdeki zaman dilimi içerisinde, yoğun bir çalışma içerisinde olacaklarını müjdeledi. Baydemir, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen köprülü kavşakların da zamanında bitirilmemesini eleştirirken, Otogar’dan Diyarbakır şehir merkezine hafif raylı sistemle ulaşımın sağlanması için, Ulaşım Bakanlığıyla birlikte proje değişikliğine gidildiğini belirtirken, “İnanıyorum ki bu yıl içerisinde ilk kazmayı çakacağız” dedi. Baydemir, ayrıca Ofis semtinde 2 bin kişilik konferans salonun bulunacağı, Kültür Merkezi’nin de ihalesinin önümüzdeki günlerde yapılacağını müjdeledi.
KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ
Ömer Büyüktimur’un hazırlayıp-sunduğu pazar sohbetinde Baydemir, belediyecilik çalışmalarının yanısıra, Kürt sorunu ve hükümetin başlattığı çözüme yönelik yeni sürece ilişkin soruları da yanıtladı. Baydemir, Paris'te öldürülen PKK'lı 3 kadının caneze töreninde halkın barışı sahiplendiğini anlatırken, "Her düşünce ve görüşten insan gördüm kent alanında. Cenaze töreninde seydasından, gencine, sol düşünceden, dindar düşünceye kadar insanları gördüm. O barışa sahip çıkış, provakasyonları boşa çıkarma duruşuydu. Acısını hem yaşadı, hem vakur duruşunu ortaya koydu. Diyarbakır'ın ne kadar barışa hazır olduğunu ve ne kadar istediğini ortaya koydu. Selametle geçmesinden katkı sunan bütün kurumlara teşekkür ediyorum. Kamu kurumlarının da katkısı oldu" dedi.
SAVAŞIN KAZANANI, BARIŞIN KAYBEDENİ
Cenaze töreninde taşınan pankarta da değinen Başkan Baydemir, savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağını, bu algılamanın ne kadar uzun sürerse Türk ve Kürtler'in de o kadar çok kaybedeceğini söyledi. Baydemir, şöyle konuştu:
"Ne kadar adelet, özgürlük, hak ve hukuk, birlikte yaşam temelli erken çözülürse Türkün, Kürdün ve Arabın faydasına olacaktır. Bugüne kadar denenmeyen yöntem, kaçınılan; müzakere yöntemiydi. Şu anda bir istişare ve müzakereye doğru bir yönteme kayış var. Henüz tam anlamıyla sağlam temellere oturtulmuş mu bunu bilmiyorum. Esaslı bir müzakere ederek sorunları çözmede bir mücadele perspektifidir. Bu yöntem kalıcı olmalıdır. Bundan sonra yapılması gereken iki temel husus var. Toprağa düşen her insanın vebalini sorumluluğumuz oranında taşıyoruz. Tek bir insanın artık yaşamını yitirmeyeceğini ve silahların sustuğu bir ortamın sağlamamız gerekir. Bu konuda eş zamanda namlular susmalı ki provakasyonlar olmasın. Bu süreç aynı zamanda Paris olaylarında olduğu gibi provakasyonlara gebe bir süreçtir. Her zaman metanet korunamayabilir. Aynı ayna Kürt muhalefeti ve hükümet silahları susturmalıdır. Teknik altyapısı nasıl hazırlanıyor bilmiyorum ama bence imkansız değildir. Aynı zamanda silahların susturulması ve bütün dünya tarafından bilinmesini sağlamak gerekir."
"KÜRT MUHALEFETİ KARAR VERSİN"
Baydemir, bir diğer önemli hususun BDP ve DTK başkanlarının İmralı'ya yapacağı ziyaret olması gerektiğini söyledi. Baydemir, bu ziyaretin şimdiye kadar gerçekleşmiş olması gerektiğini savunurken, "Bırakalım Kürt muhalefeti kimlerle temsil edilmek isteniyorsa o tercih etsin. Bırakılım bunu her iki kuruluş belirlesin. Biz diyemeyiz 'Hükümet adına bunlar olsun' diye. İmralı'ya kimin gideceğine Kürt muhalefeti karar versin. 'Falankes olmaz, felankes olmasın' demek doğru değil. Heyetin kimlerden oluşacağı tartışması zararlıdır. Böyle tartışmaya Türkiye kamuoyunun kilitlenmemesi lazımdır. İvedilikle aşılması gereken bir konudur. Bir gün dahi ziyaret ve müzakerenin kesintiye uğramaması gerekir. Bir gün gelecek bu sorun barış ve adaletle çözülecektir. O gün er olsun ama geç olmasın" dedi.
"MİT ÇOK GÜÇLÜDÜR, MESAFE KAYDETMİŞTİR"
Baydemir, sorunun çözümü konusunda Kandil ve Avrupa'nın da dahil olmak istediği yönündeki iddialar hatırlatılınca kendisinin sorunu çözmek için kaç dinamik varsa hepsi ile görüşebileceğini, görüşme, danışma, birlikte ortak akıl oluşturmaktan asla kaçınmamak gerektiğini anlattı.
Barışa gidecek yolda Paris cinayetlerinin bütün arka planı ile açığa çıkarılması gerektiğini söyleyen Baydemir, Hükümetin bu konuda sunacağı desteğin çok değerli olacağını kaydederek, "Barışa giden yolun mayınlardan temizlenmesi gerekir. MİT, çok güçlüdür. Paris saldırının arkasında kimlerin olduğu konusunda bir mesafe kaydedilmiştir. Bunun kamuoyunu açıklanması, bundan sonra olası suikastların boşa çıkarılması gerekir. Bu olay karanlıkta kalırsa yarın Ankara ve Diyarbakır'da olmayacağının garantisi yoktur" dedi.
CAMİLERİ KESİNLİKLE İHMAL ETMEDİK
Baydemir, kentteki Sırp Gragos Kilisesi'ni restore ettikleri için bazı kesimler tarafından eleştirildiklerini, camileri ihmal ettikleri gibi bir algı oluşturulmayı çalışıldığını savundu. Baydemir, inşa edilen her camide Osman Baydemir'in katkısı olduğunu, kendi dönemlerinde camilere 240 dönüm arazi ayrıldığını söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
