Diyarbakır'da birlikte yaşadığı kadını eve kilitleyerek, darbeden ve kolundan yaralanmasına sebep olan kişinin mağdura fırlattığı "kül tablası" iddianamede silah sayıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuksuz sanık B.F. hakkında 2 ayrı suçtan hazırlanan iddianame, 13. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, B.F'nin merkez Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi'ndeki evinde mağdur M.B. ile 3 yıl birlikte yaşadığı ve 4 ay önce de tartıştığı belirtildi.
KÜL TABLASI FIRLATTI
Tartışma sırasında şüphelinin, mağdura "kül tablası" fırlatması üzerine M.B'nin kolundan yaralandığı ifade edilen iddianamede, M.B'nin kendisini bir odaya kilitlediği aktarıldı.
İddianamenin değerlendirme kısmında şunlar kaydedildi:
"Şüpheli üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiş ancak mağdurun olayı anlatmasını doğrulayan doktor raporu, dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin bu beyanının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır. Şüphelinin, mağdura 'kül tablası' fırlatmak suretiyle üzerine atılı 'yaralama' ve müştekiyi eve kilitlemek suretiyle de 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçunu işlediği tespit edilmiştir."
SİLAH OLARAK KABUL EDİLDİ
İddianamede, sanık B.F. hakkında söz konusu olayda kullanılan "kül tablasını" silah olarak nitelendirilen TCK 86/3-e maddesince "basit yaralama" ve TCK 109/1 "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 1 yıl 6 aydan 6 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
"Yaralamaya yönelik her türlü alet 'silah' kabul edilmektedir"
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi avukat İnci Yavuz, "kasten yaralama" suçuna ilişkin TCK'nin ilgili maddesinde yer alan hallerden birinin de "silahla yaralama" olduğunu söyledi.
İlgili maddede kişinin şikayeti aranmadan cezada yarı oranında artırımın söz konusu olduğunu ifade eden Yavuz, bu kapsamda birlikte yaşadığı kadına "kül tablası" fırlatan şüpheli hakkında "silahla yaralama" suçundan hazırlanan iddianameyi de isabetli bulduğunu belirtti.
KASTEN YARALAMA SUÇUNDAN
Avukat Yavuz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"'Kasten yaralama' suçunda, yaralamaya yönelik her türlü alet 'silah' olarak kabul edilmektedir. Yazı yazmak için kullanılan kalem, mutfakta kullandığımız çatal, kaşık, su içtiğimiz pet şişe ve olayımızda yer alan kül tablası yaralama maksadıyla kullanıldığı için 'silah' olarak kabul edilmektedir. Bu aletleri 'silah' olarak bilmemesi kişiyi suçtan kurtarmaz çünkü ilgili maddeleri bilmemenin mazeret olarak kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir."
Yavuz, yaralama olayına maruz kalan kişilerin olayda kullanılan aleti belirtmeleri halinde, şüpheliler hakkında verilecek cezada yarı oranında artırıma gidildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz