Yurt Dışındaki Filistinli Alimler Birliği Başkanı Nevvaf Tekruri, "Kudüs ve Filistin Arapların değil bütün İslam aleminin ve ümmetindir. " dedi.
Diyarbakır'da "Mekke'nin Fethi ve Kudüs Gecesi" konulu program düzenlendi. Mekke'nin fethinin 1387'nci yıl dönümü, Diyarbakır Anadolu Gençlik Derneği'nin (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı'nın (MGV) düzenlediği etkinlikle kutlandı.
Program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. AGD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdurrahman Ergin, yaptığı konuşmada, Müslümanların kıblesi olan, Kabe'nin bulunduğu, en güzel şehir Mekke'nin ve Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı içinde barındıran, peygamberler şehri olan Kudüs'ün önemini özellikle genç nesile her yıl tekrar hatırlatmanın önemine inandıklarını söyledi.
Filistin, Suriye, Yemen, Arakan ve diğer İslam coğrafyasında üzücü olayların yaşandığını işaret eden Ergin, "Bütün bu işgallerin, çatışma ortamının sebebi en başta İslam coğrafyasının parçalanmışlığıdır. Bu parçalanmışlık üzerimizdeki sorumluluğu daha da artırıyor. İstanbul'u, Diyarbakır'ı, Kudüs'ü, Mekke'yi birbirine bağlayan ruh, fetih ruhudur. Genç nesiller mutlaka fetih kavramını anlamalı, fetih ve işgal arasındaki farkı bilmeli, fethin asıl gönülleri fethetmek olduğunu bilmeli ve fetih aşkıyla yaşamalıdır." ifadelerini kullandı.
“Allah’ın nurunu söndüremeyecekler”
MEDAV Bâşkan Tayyip Elçi, Mekkenin fethinden bahsetti. Kudüs’ün yeryüzünün en kutsal şehri olduğunu belirten Elçi, Kudüs’ün Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Hacer’in temelinin attığı mübarek şehir olduğunu vurguladı.
Elçi, “Ebrehe’nin koca ordusuna karşı küçük ebabillerin savunduğu ve koruduğu şehrin yıl dönümünü konuşacağız. Şeytan insanları kandırmış ve insanlar putlara tapar hale gelmişti. Safsatalara, rezilliklere inanır hale gelmişti. Hem da Allah’ın kutsal mekanı olan Mekke’de. Cahiliye toplumu ismini hak etmişti bu toplum. Ancak Allah bir kurtarıcı olarak Kur’an-ı Kerim Nurunu tebliğ edecek olan Muhammed’i gönderdi. Her türlü eziyeti, her türlü işkenceyi ona reva gördüler. Ancak Allah’ın nurunu söndüremeyeceklerdi.” ifadelerini kullandı.
“19 aylık barış süreci 19 yıldan başarılı geçti”
Elçi konuşmasında, “Allah resulünü Yesrib’e yönlendirdi. Onu Medine’de rahat bırakmadılar. Nihayetinde Bedir, Uhud ve Hendek savaşları yapıldı. Ardından Allah’ın Resulü hasret kaldı Mekke’ye umreye gitmek istedi ama engellediler. Hudeybiye anlaşması yapıldı. Hudeybiye anlaşmasında Müslümanların kabul edemediği şartlar vardı. Resulullah barış için onları imzaladı. Sonuçta 19 aylık barış sürecinde 19 yılda alınamayan başarı elde edildi. İslam Arabistan yarım adasının ötesine kadar yayıldı.” şeklinde konuştu.
“İslam’ın her yere yayılması Mekke’den geçiyordu”
Elçi konuşmasına devamla, “İslam’ın her yere yayılması Mekke’den geçiyordu. Allah Resulü Mekke’de kan dökülmesini istemiyordu bu yüzden en yakın arkadaşından dahi gizliyordu. Düşmanı şaşırtmak için ordu farklı yere yönlendiriyordu. Mekkelilerin karşı koymaması için 10 bin kişilik ordu hazırdı. Nihayetinde Mekke kansız, çatışmasız ele geçirilmiş, küfrün beli kırılmıştı. Hak gelmiş batıl zelil olmuştu. Allah Resulü ve Müslümanlar rahat rahat namaz kılabiliyorlardı. Yılların cihadı meyvesini vermişti. Bedeller ödenmişti, Sümeyyeler, Yasirler, Musablar kurban verilmişti. Peygamber dahi kan revan içinde kalmıştı. Ama ne de olsa Bilali Habeş Allahu Ekber diye haykırabiliyordu artık Mekke’de.” dedi.
“Diyarbakır da bu yüzden fethedildi”
Elçi konuşmasında son olarak, “Cihad insanları zorla İslam’a sokmak için değildir. Amaç İslam’ı yaymak için yapılır ve İslam’a yapılan saldırıyı önlemek içindir. Mekkenin fethi, Diyarbakırın fethi ve İstanbulun fethi bunun için yapıldı. Kafirlerin yok edilmesi hedef değil küfrü yok etmektir. Hedef müşriki yok etmek değil şirki ortadan kaldırmaktır. Onlara acımamız lazım, merhamet etmemiz lazım.” ifadelerine yer verdi.
“Filistin sizlerin Filistin’idir”
Programa davetli olarak katılan Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri ise, “Filistin Arapların Filistini değildir. Filistin, Filistinlilerin de değildir. Filistin bütün İslam ümmetinin Filistin’idir. Sizlerin Filistin’idir. Filistin’in özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşabilmesi için ümmetin her ferdinin üzerine cihad etmek vaciptir. Filistin sadece insanı ya da toprak meselesi değildir. Filistin akaid meselesidir.” şeklinde konuştu.
“Yıllar geçti”
Tekruri, “Herz’in Kudüs toprakları üzerine yaptığı konferastan 120 sene geçti. Uğursuz Baelfaur’un Kudüs’ün parçalanması ile ilgili kararından 100 sene geçti. Filistin’in parçalanmasından 70 sene geçti. Filistin’in ihtilalinden, işgalinden 50 sene geçti. 40 sene Arap liderlerinin başta Mısır liderleri Enver olmak üzere Siyonistlere teslim olmadan geçti. Mescid-i Aksa’da direniş ise 30 sene geçti.” diye konuştu.
“Fethedecek olan ise sizlersiniz”
Tekruri açıklamasının devamında, "Filistinliler Filistin’i müdafaa ederken ümmeti müdafaa ediyorlar. Kudüs’ün işgaline sessiz kalsalardı, tüm İslam âlemine de işgal yönelirdi. Filistinler hiçbir zaman topraklarını satmadılar. Bunlar Yahudilerin yalanıdır. Birinci görevimiz cihad niyetini taşımaktır. Filistinliler Kudüs’ü kurtarmayacaklar, aksine Filistinliler Kudüs’teki emaneti koruyacaklar. Fethedecek olan ise sizlersiniz. Siz Türkler, Kürtler, Farisiler, Malaylar, İranlılardır. Sizler Filistin’i bağımsızlığa kavuşturacaksınız.” dedi.
“Duaya sarılın”
Etkinlikte Bilal Güler, Mekke ve Kudüs ile ilgili ilahileri seslendirdi. STK temsilcileri ve vatandaşların katıldığı program, AGD tarafından düzenlenen 'Siyer-i Nebi' yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül takdimi ve yapılan dua ile sona erdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz