Kontrollü sosyal hayat

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsüyle mücadelede ikinci döneme geçildiğini söyledi. Bu döneme "kontrollü sosyal hayat" ismi verildiğini belirten Koca, "Önümüzdeki günlerde evlerimizden daha sık dışarı çıkacağız. Ev hayatından sosyal hayata geçiş artacak. Virüse karşı mücadelede bu yeni durumun kuralları, tedbirleri olmalıdır. Kontrollü sosyal hayat bunların ifadesidir. Kontrollü sosyal hayat ikinci dönemin stratejisidir. Bir arada olduğumuz tüm alanlar için yeni yaşam biçimidir. Özgür ama tedbirli bir hayat tarzına geçiyoruz" dedi.

Kontrollü sosyal hayat

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsü (Covid-19) salgınıyla ilgili Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı. Koca, “Türkiyemiz koronavirüse karşı mücadelesinde ilk dönemi tamamlamıştır. Mücadelemizin birinci dönemi 2020 yılına koronavirüs korkusuyla girdiğimiz günlere dayanıyor. Bilindiği üzere Ocak’ın 15’inde bu yeni hastalığa yaklaşımın nasıl olacağını belirlemiş, 81 ilimizin hıfzıssıhha kurullarını harekete geçirmiştik. Yine aynı gün Bilim Kurulumuzu kurmuştuk” dedi.

Türkiye’de ilk vakanın 11 Mart’ta görüldüğünü hatırlatan Koca, “O tarihte dünyada hastalığın yayıldığı sınırlı sayıda ülkede toplam vaka sayısı 119 bin 132 idi. Vaka artışları, ölüm sayıları önlenemez şekilde devam etti. Bugün 210 ülkede 3 milyon 747 bin 301 vakaya, 258 bin 962 ölüme ulaştı” diye konuştu.

“Dünyada salgının hızı kesilebilmiş değil” diyen Koca’nın açıklamasından satır başları şöyle:

İYİLEŞEN SAYISI İLE VAKA SAYISI ARASINDAKİ FARK AZALIYOR: Türkiye’de ise seyir şöyle oldu: Vaka sayısı 4 hafta içinde en üst düzeye ulaştı ve inişe geçti. 11 Nisan günü, 33 bin 170 kişiye test yaparak, bir günde 5 bin 138 vaka tespit etmiştik. Bu, bir günde en çok vaka tespit ettiğimiz tarihti. 29 Nisan’da günlük test sayımız 43 bin 498’e ulaştı. Test sayısındaki bu artışa rağmen vaka sayısı azalmaya başladı. 29 Nisan koronavirüsle birinci dönemi geride bıraktığımız tarihtir. Dün itibarıyla iyileşen hasta sayımız 73 bin 285’e çıkmıştır. İyileşen vaka sayısı ile toplam vaka sayısı arasındaki fark azalıyor.

BAZI UYGULAMALARDA DEĞİŞİKLİĞE GİDEBİLİRİZ: İçinde bulunduğumuz hafta önemli gelişme daha oldu. Bu hafta ilk kez iyileşen hasta sayımız, mevcut koronavirüs hasta sayımızı aştı. Belirttiğim sonuçlar tanı ve tedavideki başarı salgını kontrol altına aldığımızın kanıtlarıdır. Artık salgın yönetiminde güncel politika ve uygulamalarımızda bazı değişikliklere gidebiliriz.

İKİNCİ DÖNEMİN İLK GÜNLERİNDEYİZ: Şimdi yine altını çizerek ilave etmek istiyorum: Şu anda koronavirüsle mücadelemizin ikinci döneminde yeni dönemin ilk günlerindeyiz. Bu ikinci dönemde başarı yine bazı koşullara bağlıdır. Tedbir almak, tedbirlere uymak başarının garantisidir. Tedbirsiz davranmak koronavirüs tehdidinin ortadan kalktığını varsaymaktır. Tedbir zorunludur, çünkü tehdit devam etmektedir.

VİRÜS ÖNGÖREMEYECEĞİMİZ BİR DÖNEM BOYUNCA ARAMIZDA DOLAŞACAK: Virüsü taşıyan insanların tamamının hastanelerde veya evde izolasyon altında olduğunu düşünmek büyük yanılgıdır. Virüs şu anda öngöremeyeceğimiz bir dönem boyunca dünyada, bu toplumda, aramızda dolaşmaya devam edecektir. Virüs konuk olduğunuz yerde, bindiğiniz asansörde, gittiğiniz berberde, beklediğiniz otobüs durağında, alışveriş yaptığınız markette, kalabalığına karıştığınız caddede karşınıza çıkabilir. Bunu tam olarak bilemezsiniz. Hiç tanımadığınız bir taşıyıcıdan hastalığı kolayca alabilirsiniz. Salgın kontrol altına alınabilmiştir ama virüsle ilgili gerçekler değişmemiştir. Eviniz virüse karşı halen en güvenli ortam olmaya devam etmektedir.

ÖZGÜR AMA KONTROLLÜ OLACAĞIZ: Bu gerçek elbette virüse karşı mücadele ederek kazandığımız serbestliklerden vazgeçmek anlamına gelmez. Özgür ama kontrollü olacağız. Eğer bugüne kadar tedbirlere sıkı şekilde uyulmasaydı bulunduğumuz noktaya gelmemiz söz konusu olamazdı. Mücadelenin ikinci dönemindeyiz diyemezdik. Şimdi yaşama alanımız genişliyor fakat aynı tedbirleri daha geniş alanda uygulamaya geçiriyoruz. Sosyal hayat için kontrolü elimize alıyoruz.

GERÇEKLERİN İSTEKLERDEN FARKLI OLDUĞUNU KABUL ETMELİYİZ: Aziz milletim, ciddi başarı gösterilen her mücadelenin mutlaka bir ödülü vardır. Bulunduğumuz noktada tüm dünyanın model alma çabası içine girdiği başarının sahipleri olarak, 83 milyon bu başarının ödülünü almaya elbette hak ediyoruz. Haklıyız dışarıdaki hayatı özledik, işimizi düzene koyma isteği duyuyoruz, sevdiklerimize sarılabilmek, bayramda büyüklerimizin ellerinden öpebilmek istiyoruz. Küçük mutluluklar bile şu andaki hayatımıza renk getirecek. Şüpheniz olmasın siz neler hissediyorsanız, bu mücadelede her gün hayatlarını riske atanlar da aynı şeyleri hissediyor, sizin için aynı şeyleri istiyor. Fakat gerçeklerin isteklerden biraz farklı olduğunu kabul etmeliyiz.

KONTROL KAYBI İKİNCİ DALGANIN DAVETÇİSİ OLUR: Başlayan yeni dönemi bildiğimiz anlamda, tipik bir normalleşme dönemi değildir. Kısıtların biraz esnediği dönemdir. Hayatımızın sağlığımızı garanti edecek şekilde kısmen özgürleşmesidir. Yeni dönem tedbirlerle özlemlerin sentezidir. Başlayan günler, 11 Mart’tan bu yana gösterdiğimiz çabanın şimdiki ödülüdür. Ama bu ödül, büyük ödül değildir. Hassas davranmazsak serbestlik yeni mecburiyetlere yol açar. Risk devam etmektedir. Kontrolün kaybı, ikinci bir dalgalanmanın davetçisi olacaktır. Bunu birçok ülkede gördük. Salgın yeni ölümlerle başarıları sıfırladı.

HAZİRANA İLİŞKİN ÖNGÖRÜLERİMİZ DAHA SOMUT: Türkiye’de salgın mevcut şartlarda kontrol altına alınmıştır. Mayıs ayına kıyasla hazirana ilişkin öngörülerimiz daha da somuttur. Ama tekrar vurgulamak isterim, koronavirüs tehdidi ortadan kalkmış değil. Bu son taşıyıcının izolasyonu, tedavisi ile mümkündür. Risk, varlığını uzun süre sürecek. Koronavirüs olayı, 60 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bütün dünyayı aynı anda ilgilendiren, ortak gündem olan ilk olaydır. Bu bilgi bile meselenin büyüklüğünü ortaya koymaktır. Bu sebeple 2020 öncesi anlamında normal hayata dönüş fikri bütün dünyada yanlış bulunmaktadır. Tedbir kabiliyeti yüksek bir toplum olarak biz, bu fikri benimsemek zorundayız. Bugüne kadar her ne kadar normale dönüş ifadesi yer yer kullanılsa da esasında normale dönmüyoruz. Yeni hayatın normallerini oluşturuyoruz. Bu hayatın normali eskisinden farklı olacaktır. Toplum olarak ortaya koyduğumuz fedakarlığın ödülünü hızlı serbestlik olarak talep etmemeli, böyle yaşamamalıyız.

İKİNCİ DÖNEMİN HEDEFİ HAYATI YENİDEN DÜZENLEMEK: Salgınla mücadelede birinci dönemde hedefimiz hastalığı kontrol altına almaktı. Koronavirüsle mücadelenin ikinci döneminde, hedefimiz ne olmalıdır? Hedefimiz, hastalığın önündeki fırsatları ortadan kaldırmak ve hayatı yeniden düzenlemektir. Bazı kısıtları esnettiğimiz yeni döneme isim vermeye yararlı buluyoruz. Bu ismin riskleri kontrol altına almada yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü isim bize mücadelemiz için bir fikir verecektir. Bu isim kontrollü sosyal hayattır.

KONTROLLÜ SOSYAL HAYATI BU DÖNEMİN STRATEJİSİ: Önümüzdeki günlerde evlerimizden daha sık dışarı çıkacağız. Ev hayatından sosyal hayata geçiş artacak. Virüse karşı mücadelede bu yeni durumun kuralları, tedbirleri olmalıdır. Kontrollü sosyal hayat bunların ifadesidir. Kontrollü sosyal hayat ikinci dönemin stratejisidir. Bir arada olduğumuz tüm alanlar için yeni yaşam biçimidir. Özgür ama tedbirli bir hayat tarzına geçiyoruz. Kuaföre gideceğiz ama önlemlerin alınıp alınmadığına bakacağız. Çıkıp alışverişimizi yapabileceğiz ama ulaşıma, yoğunlaşmaya, yakınlaşmaya dikkat edeceğiz.

İKİ TEMEL TEDBİR UYGULAYACAĞIZ: Kontrollü sosyal hayatta iki temel tedbir var. Birincisi dışarı çıkmamız gerekiyorsa mutlaka maske kullanacağız, ikincisi sosyal mesafeyi dikkatli bir şekilde ayarlayacağız. Virüsün solunum yoluyla kesinleşmiş bilgidir. Bu nedenler eğer sosyal mesafeyi ayarlamazsak maske tek başına yeterli olmayacağını bilmeliyiz. Maske ve sosyal mesafe birbirini tamamlayan iki tedbirdir.

UYGULAMA İLK GÜNDE 5 MİLYON 600 BİN KİŞİYE ULAŞTI: Bakanlığımızın geliştirdiği mobil uygulamayı, kontrollü sosyal hayat döneminin son derece önemli ihtiyaçlarından biri olarak görüyoruz. Uygulama ücretsizdir. Mobil uygulama sizi Covid-19 konusunda yönlendirmek, günlük hayatta karşılaşabilecek riskleri en aza indirgemek amacı ile geliştirildi. Bu uygulama ile bulunduğunuz ortamda ya da gitmek istediğiniz yerde ne ölçüde riskli bir durumla karşılaşabileceğiniz görebilir anında tedbir alabilirsiniz. Uygulama devreye alındığı ilk günde 5 milyon 600 bin kullanıcıya ulaştı. Bugün itibarıyla anlık işlem kullanıcısı 1 milyonu aşmıştır.

TEST KAPASİTESİNİ ARTIRACAĞIZ: Sağlık ordunuz olarak bu süreçte test kapasitemizi düşürmeyeceğiz artıracağız. Her yeni vakada filyasyon yöntemini titizlikle uygulayacağız. Vakalarımızı erken tespit edeceğiz. Tedavide tecrübemiz bize yol gösterecek. Toplu mekanlarda düzenli taramalar yapacağız. Hedefimiz yeni hasta sayısının, yeni vefat sayısının sıfır olduğu bir tablo.

MASKELERDE TABAN FİYATI EN GEÇ CUMA AÇIKLANACAK: (Maskelerin satışıyla ilgili kuralların ne olacağına dair soru üzerine) Yeni bir normalleşme sürecine giriyoruz yani bu sürecin ikinci dönemi. Bizim kontrollü sosyal hayat olarak tanımladığımız bu dönem. Bu dönemde daha bir normalleşme ve kısıtlı da olsa serbestliğin olduğu bu dönemde, maskeye ihtiyacın daha fazla olacağını biliyoruz. Çünkü hiç kimsenin dışarıya maskesiz çıkmasını uygun görmüyoruz. Daha çok özellikle eczaneler üzerinden 30-65 yaş arası dönem için 10 günde bir 5’li paket ücretsiz verilme şeklinde bir uygulamamız vardı. Bununla ilgili de yaklaşık 39 küsur milyon kişiye mesaj gitti ve dağıtım yapıldı. Şu ana kadar dağıtım yapılan maske sayısı 160 milyonu buldu. Bu yeni dönemde ihtiyacı daha fazla olabilecek vatandaşımız olacak bu dönemde. Bu ihtiyacı gidermek anlamında yüksek bir fiyat olmamak kaydıyla, yani taban fiyatın belirlendiği dönem olacak. Buna ilave olarak yani ücretsiz mesaj da gönderip verdiğimiz maskeler dışında vatandaşın ihtiyacı olma durumunda maskeye erişebilmek için eczanelerden, marketler dahil olmak üzere, medikal mağazalar dahil olmak üzere birçok yerden alabilmelerinin önü açıldı, taban fiyatı olmak kaydıyla. O da zannediyorum yarın en geç cuma günü itibarıyla Ticaret Bakanlığımızın bununla ilgili açıklaması olacak.

HER SEKTÖR İÇİN REHBER HAZIRLANACAK: (Faaliyete geçecek sektörlerde hangi tedbirler alınacak?) Önümüzdeki haftayla ilgili alınabilecek tedbirlerde özellikle her bir meslek grubuna rehberler yayınlamış olacağız. Bilim Kurulu kuaföre giderken veya giyim mağazasına giderken o işletmenin uyması gereken kurallar ve oraya nasıl gidilmesi kurallarını içeren rehberler yayınlanacak. Bunun ilgili işletmelerde asılı olmasını istiyoruz, web sayfalarında olmasını istiyoruz. Bununla Bilim Kurulumuz bütün sektörlere bu rehberleri düzenleyecek.

SORUMLULUK FUTBOL FEDERASYONUNDUR: (Futbol maçlarınını yeniden başlamasını nasıl değerlendirdiği yönündeki soru üzerine) Bilim Kurulu’na bu anlamda gelen, görüşülen federasyon kararıyla ilgili öncesi ve sonrası bir durum söz konusu olmadı. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Dün bir görüşmemiz oldu Sayın Başkanımızla (TFF Başkanı Nihat Özdemir) ve bununla ilgili bir açıklama da yapmıştık. Ve orada da net ifade etmeye çalışmıştım. Özellikle futbol hassas bir konu, geniş kitleleri ilgilendiren bir alan ve burada kararı vermesi gereken federasyonun kendisi olduğunu özellikle altını çizerek ifade etmiştim. Yani federasyonun özgür iradesiyle kendi kararını verebileceğini, bunu bakanlık olarak asla öneri, yaklaşım ve katkıda bulunmak istemediğimizi ifade etmiştim. Halen o noktadayız. Bugün yapılan açıklamalarda gördüğümüz şeklinde biz şu dönemde federasyonun sağlık kurulunun olduğunu biliyoruz. Bu sağlık kurulunun bu süreci nasıl yönetmeleri gerektiğiyle ilgili bir çalışma olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla özgür, kendi iradeleriyle kararı federasyon zaten verdi, dolayısıyla bundan sonraki sorumluluk da federasyonundur. Yani sağlık kurulu bu anlamda almış olduğu kararlar, tedbirler noktasında, federasyon bu kararı alabiliyorsa karar kendisidir, sorumluluk da bu anlamda federasyonundur.

150 BİN KİŞİ TARAMADAN GEÇİRİLECEK: (Toplu taramalar testleri nasıl yapılacak, antikor testi kullanılacak mı?) Türkiye genelinde bu salgının derecesini, taşıyıcılığı, hastalık durumunu görmek istiyoruz. Bununla ilgili TÜİK’le çalışma yapıyoruz, esasları belirlendi, kaç kişiye yapılabileceği de netleşmiş oldu. Temelde hem PCR hem de antikor testini yaparak, taşıyıcılığı, koruyuculuğu ve hastalık durumunu ortayla koyan geniş, belki de bu anlamda dünyada örneği az bulunan bir çalışma olacak, çünkü bölgesel olmayacak, bütün Türkiye’yi ilgilendiren bir çalışma olacak. TÜİK’le yapılan çalışmada bize önerilen, Türkiye çapında ki biz öyle istiyoruz, 150 bin kişi taranmış olacak. Buna gelecek hafta başlamış olacağız.

HAFTA SONU YASAĞIN DEVAMINDAN YANAYIZ: (Hafta sonları sokağa çıkma yasağı olacak mı?) Bu dönemde hafta sonlarının, özellikle önümüzdeki hafta içinde sokağa çıkma yasağı olduğunu biliyorsunuz. Ve bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıyla da topluma bildirilmiş oluyor. Bu hafta sonu için bunu rahat söyleyebiliriz. Bu hafta sonu sokağa çıkma yasağının devam ettiğini, sadece büyüklerimizle ilgili belli zaman diliminin serbest olduğunu biliyorsunuz. Önümüzdeki haftalar için de karar alındığında açıklanmış olur. Ama önümüzdeki devamından yana olduğunu söyleyeyim.

AVM’LERİ HÜKÜMET DEĞİL, İŞLETME SAHİPLERİ KAPATTI: (11 Mayıs AVM’lerin, berberlerin açılması ve YKS tarihindeki değişiklik kararı Bilim Kurulu’na mı ait?) Bilim Kurulu veya Bakanlığımızın veya herhangi bakanlığın veya hükümetimizin, AVM’lerin kapatılmasıyla ilgili herhangi bir kararı olmamıştır. İşletmelerin kapatılması ile ilgili kararlar olmuştur. Yani lokanta, berber, restoranların ve benzeri. Zaten açıktı, işletmelerin kendileri bunu sürdürme noktasında olmadılar. Açılan ne oldu? Şu süreçte kuaför, berberler belli şartlara bağlı kalmak kaydıyla, artı giyimevi, züccaciye ve benzeri dükkanların açılmasıyla ilgili. Restoran, lokanta, kafeler AVM’ler açılıyor diye açılacak mı? Hayır açılmayacak. AVM’leri işletme sahipleri açıyor olsa da şu süreçte bu işletmeler kapalı olmaya devam edecek. Üniversitelerle ilgili YKS ve LGS kararı hükümetimizin bir kararıdır. Ve bu alınan karar da açıklandı zaten sayın Cumhurbaşkanımız tarafından. İmtihanların nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili görüşümüzü bildirmiş olacağız.

AVM’LERE BELLİ SAYIDA KİŞİ ALINACAK: AVM’lerdeki durumla ilgili biz bütün bunları Bilim Kurulu değerlendirip, o AVM’lerde bulunabilecek kişi sayısını tespit ediyor olmuş olacağız. Eskisi gibi herkes istediği zaman AVM’ye gidiyor olamayacak. Belirli bir oranın üzerindeki AVM’de olamayacak. Bununla ilgili rehberler yayınlanıyor olacak. Yani yeni dönemin kendine has kuralları olacak.

REMDESIVIR İLACINI 400 HASTA İÇİN TEMİN ETTİK: (Remdesivir ilacı Türkiye’de kullanılıyor mu?) Remdesivir ilacı, antiviral bir ilaç. Onayı yeni alınan bir ilaç. Biz, daha önce 400 hasta için temin etmiştik. Önümüzdeki günlerde kullanmayı planladığımız bir ilaç. Sonuçlarıyla ilgili durumu aktarmış olacağız.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler