DİYARBAKIR-Gültan Kışanak da günlük hayatta Kürtçe’yi kullanmaya başladığını belirtti. Kürtçe derslerini Dil Politikları Danışmanı Şerif Derince’den alan Kışanak, hergün bir saat Kürtçe öğreniyor. Kışanak yapılan bir ankete göre belediye çalışanlarının yüzde 97’sinin Kürtçe bildiğini ancak yüzde 47’sinin Kürtçe’yi kullandığını belirtti.
GÜLTAN KIŞANAK KÜRTÇE ÖĞRENMEYE BAŞLADI
Kışanak, “Ben bu konuda başından beri ketum davranıyorum. Bir çok arkadaşımız, bir seneye kadar, falanca tarihe kadar Kürtçe konuşacağım diye söz verdi. Böyle bir söz vermiyorum, konuşabildiğim kadar konuşmaya gayret ediyorum. Gündelik hayatta peyder pey kullanmaya çalışıyorum. Kısa konuşmalarda idare ediyorum ama henüz düşüncelerimi Kürtçe anlatacak kadar değil. Giderek daha çok anlıyorum. Bazı konularda ilerleme var ama toplantı idare etmek, düşüncelerini ifade etmek, konuşmasını tamamen Kürtçe yapabilecek düzeyde değil. O da bir gün olacak.”
Kışanak, yapılan bazı ziyaretlerde halkla Kürtçe konuşmayı tercih ediyor. Belediye çalışanlarıyla bazen Kürtçe konuşmayı tercih eden Kışanak böylelikle pratik yapıyor. Kışanak, “Ben aslında uzun zamandır sokakta biraz öğreniyorum. İnsanlarla gündelik karşılaştığımızda hatırlarını sormak, selam vermek gibi gündelik hayatta bir parça zaten kullanıyorum. Artık biraz daha ilerletmek için ders almaya başladım. Bende fırsat yaratıp sabahları bir saat, yarım saat ne kadar zaman olursa biraz daha kitapla, yazarak okuyarak Kürtçeyi ilerletmeye çalışıyorum” diye konuştu.
DİYARBAKIR CEZAEVİNDE ÇOK DAYAK YEDİM
Kışanak, “Diyarbakır cezaevinde Kürtçe bilmediğim için hiç Türkçe bilmeyen arkadaşlar sürekli benim yanımda duruyorlardı. Çünkü iki tane Kürtçe bilen yan yana durduğunda daha çok dayak yiyorlardı.’kendi aranızda Kürtçe konuştunuz’diye. Ama ben de onların yanında durduğumda ‘niye bunlara Türkçe öğretmiyorsun’ diye ben Diyarbakır cezaevinde çok dayak yedim. Çok işkence çektim. Yani mesela Duriye ana vardı. Hilvandan gelmiş yaşlı bir ana bir kelime Türkçe bilmiyordu. Onları zorla istiklal marşını andımızı, diğer marşları Türkçe öğretmek için her gün koğuşta birilerine görev verilirdi ve öğretemediniz diye öğretemeyenler de dayak yerdi. Hem Duriye ana dayak yerdi hem biz yerdik. Ben Türkçe bilmenin de cezasını çektim orda. Sadece Kürt olmanın değil, niye diğerlerine de Türkçe öğretmiyorsun diye çok dayak yedim cezaevinde” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz