Adına türkülerin yakıldığı, binlerce yıl kara ulaşımını sağlayan, 2008'de Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla, trafiğe kapatılan tarihi On Gözlü köprü'nün iki gözünün toprak ile doldurulup, bazalt taşlarla donatılıp çay bahçesine dönüştürülmesi yönündeki "tarihi katliam" skandala dönüşürken, idari zafiyet ortaya çıktı. Söz Haber, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun, iki hafta önce aldığı karara ulaştı. Karar'da izinsiz işgal ve yapılan yapılara müdahale edilmesini isterken, İl Kültür Müdürlüğünün üç ay önce, fotoğraflarla yetkili makamları uyardığı öğrenildi.
KÖPRÜNÜN İKİ GÖZÜ KÖR EDİLDİ
Merkez Sur İlçesi'nde Dicle nehri üzerinde bulunan ve geçen yıllarda onarılarak trafiğe kapatılan tarihi On Gözlü Köprü'nün iki gözü kısa süre önce su düzeyinin düşmesi ve iki gözden su akmaması üzerine toprak ile duldurulması ve buraya masa sandalye atılarak kafe bahçesi olarak işletilmeye açıldı.
Duvarla örülen ve kafe eklentisi olarak kullanılan tarihi köprünün iki gözünün adeta kör edilmesi yönündeki skandalın, kamuoyuna yansıması, yerel gazeteler ve Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Büyüktimur'un "Kalemin Dili" köşesinde, gündeme getirmesi, Diyarbakır'da günün konusu oldu.
İŞLETMECİ BİZ BUNU YAPMADIK
Büyük tepki çeken, Dicle Nehri ve On Gözlü Köprünün iki gözünün işgal altına alınması olayıyla ilgili idari zafiyet ortaya çıkarken, işletme sahibi bu işlemin kendisi tarafından yapılmadığını söylerken, bölgede bulunanlar duruma tepki gösterdi.
"Kim köprünün iki gözünü kör etti" sorusu gündeme gelirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından aynı bölgede yürütülen 'Diyarbakır İli Dicle Vadisi, Kırklar Tepesi Rekreasyon Alanı Kentsel Tasarım ve Peyzaj Uygulama Yapım İşi' projesi de bölgede devam etmesi dikkat çekti.
PROJE KAPSAMINDA MI YAPILDI.
Köprünün iki gözünün köreltilmesinin, Çevre ve Şehirçilik İl Müdürlüğünün yürüttüğı proje kapsamında da yapıldığı sorusuna yanıt aranırken, Diyarbakır İl Kültür Müdürlüğü'nün de, üç ay önce fotograflarla yetkili birimleri sözlü olarak uyardığı öğrenildi.
SÖZ HABER KURUL KARANINA ULAŞTI
Çelişkiler ağını oluşturan tarihi On Gözlü köprüsüne yönelik suikastle ilgili 02. 03. 2017 tarihinde, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun aldığı karara Söz Haber ulaştı. Bir çok akamedisyenin yansıra, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı Koruma Bölge Kurulu'nun imza altına aldığı kararda şu ifadelere yer verilmesi dikkat çekiyor.
İŞTE KURULUN ALDIĞI O KARAR
İşte Kurulun aldığı karar. "Diyarbakır İli, Sur ilçesi sınırları dahilinde, Devletin Hüküm ve Tasarrufu altında olan, Kadastro harici alanda bulunan, tescilli On Gözlü Köprünün çevresindeki izinsiz uygulamalara ilişkin, Diyarbakır Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 08.02. 2017 gün ve 165/431 sayılı yazı ile Karayolları Genel Müdürlüğü 9. Bölge Müdürlüğü'nün 13. 02. 2017 gün ve 805.02.04/E 42810 sayılı yazısı okundu. Ekleri ve konuya ilişkin bilgi ve belgeler incelendi.
Yapılan görüşme sonunda;
Dosyadaki bilgi-belgelerden Köprünün Koruma Alanının Kuzeybatı ve Güneybatı kesimlerinde kalan alanın, ticari amaçlı işgal altında olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu alanda bulunan oturma sıralarının, ahşap yapıların ve çadırların ilgili idarece kaldırılmasına, kaldırılmadığı taktirde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasına,"
YIKIM İÇİN DSİ'YE YAZI YAZILDI
Sözlü uyarı ve bölge koruma kurulunun kararına rağmen şuana kadar herhangi bir müdahalede bulunulmayışı, kim kimi koruyor sorusunu akla getirirken, olayın kamuoyuna yansıması üzerine, DHA'ya Sur Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Bilal Özkan yaptığı açıklamada, kaçak yapıyla ilgili inceleme yapıldığını ve DSİ Bölge Müdürlüğüne yıkılması için yazı gönderildiğini iddia etti. Başkan Vekili Özkan, şöyle dedi: "Belediye olarak gereken tespitlerin yapılması amacıyla inceleme yaptık. Daha önceki yıllarda da benzer kaçak yapıların olduğunu fotoğraflarla da tespit ettik. Tarihi On gözlü köprü gözleri altına döşenerek gözleri kapatılan kaçak yapının yıkılması ve boşaltılması için gerekli talimatları verdik. Devlet Su İşlerine resmi yazı yazarak doldurulan toprak ve duvarların yıkılması konusunda talimatı verdi."
Kaynak: Diyarbakır Söz