Evren'in darbeden yıllar sonra solcuların karşısına sağcıların çıkarılmasının yanlış bir taktik olduğunu söylediği ortaya çıktı.
Zaman Gazetesi'nin 21 Ekim 1990 tarihli nüshasında 'Evren'in Hayatından İlginç Notlar' başlıklı bir yazı dizisi yayınlandı. Bu yayında Kenan Evren'in "Bilhassa talebeler arasındaki gruplaşmaların Ankara'da yoğunlaştığını biliyorduk. Bu, iyi bir gidiş değildi. Polis, üniversiteye Anayasa'ya göre giremediği için çok yanlış bir taktik uygulanarak solcuların karşısına sağcıları çıkararak bir denge kurmak kararı alındı. Bu sefer bu yanlışlık, sol güçlerle sağın üniversite dışına taşarak her tarafta örgütlenmelerine sebep oldu. Artık karşısında devletin gücünü göremeyenler, birbirleriyle vuruşmaya başladılar. Halbuki, sol terörün üzerine doğrudan devletin gücü gitseydi yılanın başı küçükken ezilmiş olur ve ülke bir kriz batağına saplanmazdı." dediği yazıyor.
Eylül 1968'de Konya'ya tayin edilen Evren, Konya mitingi için alınan tedbirleri ise şöyle anlatıyor: "Geçen seneki hadiseleri bildiğimiz için güvenlik tedbirleri aldık. Bunun için getirdiğimiz askerlere mermi verdik. Yürüyüşü takip için helikopter vazifelendirdik. Miting ve gösteri yapacak olanlara karşı 'Askerlere mermi dağıtıldı. Eğer geçen sene olanlar gene tekrarlanırsa yukarıdan helikopterde makineli tüfekle atış yapacak hatta bomba atacak' diye haberler yaydık. Hiçbir aşırılık olmadan, olay çıkmadan iş bitti."
1969'a gelindiğinde okullarda, şehirlerde işgallerin, boykotların çoğaldığını, işçilerin sokağa döküldüğünü anlatan Evren, adam öldürmeler, grevlerin artmasıyla birlikte Ordu içinde daha önce idareye el koymak isteyen darbe heveslilerinin çoğalmaya başladığını ifade ediyor. Evren, "Faruk Gürler zaman zaman bana açılırdı. Bir gün bana, kendisine imzasız olarak atılmış bir mektup göstermişti. Mektupta ordu içinde sevildiği ve yapılacak darbenin başına geçirileceği anlatılıyordu. Kendisi evhamlı bir mizaca sahip olduğu için yırtıp atacağı yerde bazı kişilerin kendisiyle uğraştığını söyleyerek her ihtimale karşı mektubu Genelkurmay Başkanlığına göndermişti. Bir tertip olmasından korkuluyordu. Bir komploya kurban gitmek istemiyordu." diyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz