Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
Eski Milletvekili Kışanak hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. PKK/KCK yapılanması, KCK sistemine geçiş ile PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H hakkında detaylı bilgilere yer verilen iddianamede, Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde bir evde ele geçirilen dokümanın incelendiği, bu bilgiler doğrultusunda Kışanak'ın PKK/KCK terör örgütünün Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nde aktif görev aldığının tespit edildiği kaydedildi.
- KCK'dan Demirtaş ve Kışanak'a talimat
İddianamede, eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın evinde ele geçirilen harddiskin de incelendiği ifade edilerek, KCK/TM yapılanmasının Türkiye sorumlusu Sabri Ok'un, aralarında KCK sözcüsü Ali Oruç, Kışanak ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a görev talimatı içeren mektup gönderdiğinin belirlendiği aktarıldı. İddianamede, örgüt içinde infaz edilen bir kişi için KCK tarafından hazırlanan mektuba ilişkin şu bilgilere yer verildi:
"(İkram Ersöz) Bu arkadaşın ciddi bir araştırma ve soruşturmaya tabi tutulmadan, yargılanmadan cezalandırıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle İkram Ersöz'ün infaz edilmesinin haksız bir uygulama olduğu sonucuna varılmıştır. Bu arkadaşın onurunun iade edilmesi ve ailesinden özür dilenmesi gerekmektedir. Olayın bir biçimde yaşanmış olmasından dolayı üzüntümüzü belirtmek istiyoruz. Bilindiği gibi bu mücadelede verdiğimiz binlerce şehidin bir kısmı da ne yazık ki bu tür olaylar sonucu yaşanmıştır."
İddianamede, söz konusu mektupta KCK'nın, yürüttüğü soruşturma neticesinde Ersöz'ü suçsuz bulduğu ve haksız yere infaz edildiğinin anlaşılması üzerine "iadeiitibar" için hazırlanan mektubun ailesine götürülmesi amacıyla Kışanak, Oruç ve Demirtaş'ın da aralarında olduğu 2-3 kişilik grubun görevlendirilmesi talimatı verdiği belirtilerek, "Bu dokümanlardan açıkça belli olduğu gibi, Kışanak'ın KCK/TM yapılanması içinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu anlaşılmıştır" denildi.
- "Örgüt mensuplarının yaptığı görüşmeler"
İddianamede, Yenişehir ilçesinde bir evde yapılan aramada hakkında soruşturma yürütülen bir şüphelinin ikametgahında ele geçirilen dokümana ilişkin de şunlar kaydedildi:
"Bu dokümanda terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatları ile KCK/TM Yerel Yönetimler Komisyonunca gerçekleştirilen Yerel Yönetimler Konferansı'na katılanların isimleri yer alıyor. Şüpheli Kışanak'ın da milletvekili olarak bu listede ismi geçiyor. PKK terör örgütü adına Türkiye'de faaliyet yürüten KCK/TM yapılanması içinde bulunan örgüt üyelerinin faaliyetlerini yürüttükleri, 'yerel yönetimler bürosu' olarak adlandırılan yerde mahkeme kararlarıyla yapılan ortam dinlemesinde, örgüt mensuplarının değişik tarihlerde yaptığı görüşmelerde şüpheli Kışanak'ın adının geçtiği tespit edildi.
Buna göre, PKK/KCK terör örgütü elebaşının yatmakta olduğu cezaevinde kötü muamele gördüğü gerekçesiyle ülke genelinde terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen toplumsal olayların Diyarbakır'daki organizatörlerinden birisinin de Kışanak olduğu anlaşılmıştır."
Kışanak'ın, PKK/KCK güdümünde yayın yapan kanal, internet siteleri ve örgüt çağrıları doğrultusunda örgütçe önem atfedilen günlerde eylem ve organizasyonlara siyasi faaliyet görünümü altında katıldığının belirlendiğine işaret edilen iddianamede, şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.
Gültan Kışanak hakkında, Diyarbakır'da "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla düzenlenen etkinlikte sarf ettiği sözler nedeniyle de Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Kışanak: Gözdağı vermeye çalışıyorlar
Öte yandan Kışanak, hakkında 10 yıl hapis istemi içeren iddianamenin kabul edilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açılan davaların hukuksal altyapıdan yoksun, konjonktürel davalar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Türkiye yargısı uluslar arası hukuk standartlarını özümsemediği için dönemin koşullarına göre suç ve ceza üreten bir mekanizma haline gelmiştir.” denildi. Daha öncede benzer kaotik ortamlarda tamamen politik saiklerle davalar açıldığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Benim ve aynı kulvarda siyaset yaptığım binlerce yol arkadaşım hakkında da soruşturma ve dava açılmış, binlerce kişi haksız ve hukuksuz bir şekilde mağdur edilmiştir.”
‘Bağımsızlığı ve meşruiyeti tartışmalı’
Yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı ve meşruiyetinin tartışmalı hale geldiğinin vurgulandığı açıklamada, “Zaten tartışmalı olan Türk yargı sistemi son yıllarda muhalif kesimlere karşı takındığı tutum ile tarafsızlığını ve bağımsızlığını tümden yitirdiği gibi meşruiyeti de tartışmalı hale gelmiştir.” denildi.
‘Siyasi parti faaliyetleri ’
Açıklamada, açılan davalar hakkında bilgi verilerek, şöyle denildi: “Hakkımda açılan söz konusu davalardan ilki; 8 Mart 2015 tarihinde Dünya Emekçi Kadınlar Günün vesilesi ile yapılan mitingde yaptığım konuşma ile ilgilidir. Türkiye ve Ortadoğu’daki kadın mücadelesine ilişkin görüşlerimi kamuoyu ile paylaşmamdan ibarettir. Diğer dava ise Siyasi Partinin Eş Genel Başkanı olduğum dönemde yürüttüğüm siyasi faaliyetler, katıldığım toplantılar, konferanslar maalesef suç delili olarak dosyaya eklenmiştir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz