Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merkez Yenişehir ilçesindeki Seyrantepe Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Diyarbakır 6. Olağan İl Kongresine katıldı. Erdoğan kongre salonu önünde toplanan partililere hitaben konuştu.
'BİZE BU KARDEŞLİĞİ ÇOK GÖRDÜLER'
Partililere, 2019 yılında yapılacak seçimlere hazır olmalarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim şimdiden soruyorum. Mart 2019'a hazır mıyız ? Mart yetmez, Kasım 2019'a hazır mıyız ? Durmak yok, yola devam. Gençler lisede, üniversitede bütün kardeşlerimizi kucaklayarak ev ev dolaşmaya var mıyız? Şimdi hedef 2019. Çok çektiniz çok. Şimdi yeni bir Diyarbakır inşaa ediyoruz. Artık siz de bu yeni Diyarbakır'ın ev sahiplerisiniz. Bize bu kardeşliği çok gördüler. Ne olurdu kardeşçe yaşasaydık ? Ne olurdu ama sabrettik. Sabreden kimse zafere ulaşır dedik ve ulaştık. Çok şehit verdik. Şu anda Afrin'de de sona geldik. O çukurların hepsi tarih oldu. Sur içi nasıl ? Camilerimizi delik deşik ettiler. Saat kulesinde ne işiniz var, orasını delik deşik ettiler. Kesilen kol yerine gelmez. Kesilen sakal daha gür biter ve gür bitti. Bizim tek devletimiz var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok" dedi. Erdoğan, daha sonra kongrenin yapıldığı salona geçti.
BİJİ SEROK ERDOĞAN TEZAHÜRATLARI
Erdoğan salonda, Kürtçe olarak, 'Biji serok Erdoğan (Yaşasın Başkan Erdoğan)' tezahüratları ve sevgi gösterileriyle karşılandı. Konuşması sık sık, 'Biji serok Erdoğan' tezehüratı ile kesilen Erdoğan "Diyarbakır'ı bölemediler, parçalayamadılar. Bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk" diyerek, sözlerine başladı. Diyarbakırlılara selamlarını ileten Erdoğan, salondakilerin coşkusu üzerine, "Bu heyecan, bu dik duruş Allah'ın izniyle martı da kasımı da farklı bir şekilde inşa ve ihya edecektir." dedi.
Diyarbakır'ın, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 32'lik "evet" oranıyla beklentilerin çok altında kaldığını belirten Erdoğan, bu kongrenin Diyarbakır'da yepyeni bir dönemin müjdecisi olacağına işaret etti. Erdoğan, "Reis bizi Afrin'e götür" tezahüratlarına, "Hazır mısınız? Hazırsınız. Tamam ben de komuta kademesiyle bu konuyu görüşeceğim. 'Gelsinler' diyorlarsa önde ben, sizler de arkadan hep beraber gideceğiz." karşılığını verdi.
Şair Arif Nihat Asya'nın "Fetih Marşı" isimli şiirinden "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. El de sensin dil de sen, gönüldesin, baştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın." dizelerini okuyan Erdoğan, salondaki AK Parti ana kademesinden 2019'daki seçimlerde kapı kapı dolaşma sözü aldı.
DİYARBAKIRLA ETLE TIRNAK GİBİYİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır bizi sever, biz de Diyarbakır'ı severiz." diyerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Diyarbakır'la aramıza kimsenin girmesine de izin vermeyeceğiz. Bizim Diyarbakır'la aramızdaki kardeşlik hukuku öyle düne, önceki güne dayanmaz. Bizim kardeşlik hukukumuz, Hz. Adem ile başlamış, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in ümmeti olmakla perçinlenmiş, coğrafyamızdaki bin yıllık birlikteliğimizle de mühürlenmiştir.
Bizim Diyarbakır'la olan muhabbetimiz, öyle buzdan heykel gibi güneşi görünce eriyen türden değildir. Biz, Diyarbakır'la etle tırnak gibiyiz. Biz, Diyarbakır'la aynı bedenin iki yarısı gibiyiz, hangi yarımız olmazsa diğeri de eksik kalır. Onun için Diyarbakır'la birlikteliğimiz inşallah hep devam edecek."
"MEDENİYETLER ABİDESİ EY DİYARBEKİR" ŞİİRİ
Erdoğan, şair İbrahim Halil Demir'in "Medeniyetler abidesi ey Diyarbekir" şiirinin "Peygamberleri, nebileri, sahabeleri, azizleri mahirce ağırlardın vakarlı bir aslan misali koynunda. Medeniyetler abidesi ey Diyarbekir. Yazarların, şairlerin, yanık seslerin otağıydın. Kimsesiz, dul ve yetimlerin en helal katığıydın. Medeniyetler abidesi ey Diyarbekir. İsmin yazılırdı altın harflerle tarihin sayfalarına." dizelerini okuyarak, bu şehri işte böyle bildiklerini söyledi. Erdoğan, "Diyarbakır, yaşadığı tüm sıkıntıları, uğradığı tüm haksızlıkları, maruz kaldığı tüm zulümleri geride bırakarak aydınlık bir geleceğe doğru kararlı adımlarla Allah'ın izniyle ilerleyecek." dedi.
DİYARBAKIRD'A ÇOK YANLIŞLAR YAPILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın gerçekten zor günler geçirdiğini vurgulayarak, "Diyarbakır'a geçmişte çok büyük yanlışlar yapıldı. Biraz da bu yüzden Diyarbakır, terör örgütlerinin cirit attığı bir yer haline geldi. Bu güzel şehir, adeta rahmetli Gaffar Okkan gibi emniyet müdürlerini dahi acımasız çarkları içinde yutan bir şiddet düzeninden ne yazık ki böyle bir zulme terk edildi." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti'yi kurma çalışmaları sırasında bölgeyi ziyaret ettiğinde, buradaki dostlarına "Hükümete geldiğimizde bizden ne istersiniz?" diye sorduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aldığım cevap neydi? 'Olağanüstü hali kaldırın başka bir şey istemeyiz.' Sakın ha o dönemin olağanüstü halini bugünküyle karıştırmayın. Bugün olağanüstü hal yetkilerinin yüzde 5'i bile kullanılmıyor. Özellikle hak ve özgürlükler noktasında en küçük bir kısıtlama dahi söz konusu değildir.
O dönemdeki olağanüstü hal öyle bir uygulamaydı ki tüm vatandaşlarımızın başının üstünde Demokles'in kılıcı gibi sallanıyordu. İktidara geldiğimizde ilk iş, daha ilk ayında olağanüstü hali kaldırdık. Ama bununla kalmadık, bürokratik vesayeti kırdıkça demokrasimizin güçlendirilmesi konusunda daha cesur ve kararlı adımlar atma imkanı bulduk."
ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ ÇITASINI YÜKSELTMEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özgürlük ve demokrasi çıtasını yükseltmek için eskiden beri talep edilen ne varsa hemen hemen hepsini hayata geçirdiklerini vurguladı.
Devlet Güvelik Mahkemeleri (DGM) gibi özel yargılama usullerini kaldırmaktan işkenceye sıfır tolerans uygulamasına kadar pek çok reforma imza attıklarını, insanların günlük hayatlarını zorlaştıran yanlış uygulamalara son verdiklerini anlatan Erdoğan, bunların arasında yerleşim yerlerinin isimlerinden, çocuklara istenilen isimlerin verilmesine kadar pek çok konunun olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi, bunlarla müzik ve film yapılabilmesi, akademik çalışma yürütülebilmesi gibi hususlardaki bütün taleplerin hayata geçirildiğini kaydetti.
DEMOKRATİKLEŞME HİÇ BİTMEYEN YOLCULUKTUR
Kamu hizmetlerinin sunumunda bölgedeki vatandaşların konuştukları dillerin kullanımı veya tercüman bulundurulması gibi yeniliklere imza atıldığını dile getiren Erdoğan, demokratikleşme ve bireysel özgürlüklerin genişletilmesinin hiç bitmeyecek bir yolculuk olduğunu vurguladı.
Zaman geçtikçe, şartlar değiştikçe talepler ve beklentilerin de değişim göstereceğine işaret eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde hangi kesimin nerede bir sorunu varsa bunun çözümü için çalışmak, mücadele etmek bizim boynumuzun borcudur. Ama katettiğimiz mesafenin önemini de asla gözden ırak tutmamalıyız. Türkiye'nin son 15 yılda gerçekleştirdiği sessiz devrimin, geçmiş 150 yılın tüm taleplerinin ötesine geçtiğini inkar etmek, bu ülkeye, bu devlete ve bu millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Biz, inancımız gereği kimsenin kökenine, meşrebine, doğduğu yere bakmayız. Bizi sadece Allah'ın yarattığı bir kul olan, karşımızdaki insanın bu sıfatıyla sahip bulunduğu haklarını kullanıp, kullanmadığı ilgilendirir. Rizeli Tayyip Erdoğan da Allah'ın bir kuludur, Diyarbakırlı Mehmet, Bekir, Baran, Hatice, Zeynep, Hazal da Allah'ın bir kuludur. Şayet illa bir üstünlük sebebi arayacaksak, bakacağımız tek yer o da ittika yani takva olacaktır. Hal böyleyken birilerinin illa kökeninden veya meşrebinden dolayı birtakım ayrıcalıklar, ilave haklar istemesini maşeri vicdana kabul ettirmek mümkün değildir."
81 MİLYON VATANDAŞ 81 VİLAYET BÜTÜNDÜR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde, sadece Kürt olduğu için baskı gören, haksızlığa uğrayan kim varsa Tayyip Erdoğan olarak onun yanında yer alır, onunla birlikte mücadele ederim. Ülkemizde ister Müslüman ister bir başka dinin müntesibi olsun, sırf inancından dolayı ayrımcılığa maruz kalan varsa onun da yanında olurum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 81 milyon vatandaşı ve 81 vilayetiyle bir bütün olduğunu vurgulayan Erdoğan, ne herhangi bir kimseyi ne herhangi bir vilayeti kimsenin ötekileştirmesi, dışlamasının söz konusu olamayacağının altını çizdi.
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, "Vatanımızı böldürmeyiz. Yok bilmem PYD, yok bilmem PKK. Böyle bir şey olamaz." dedi.
"Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok." ifadesini kullanan Erdoğan, bu yolda emin adımlarla yürüyeceklerini söyledi.
BU DEVLET HİÇ KİMSENİN ŞAHSİ MALI DEĞİLDİR
Bir, iri, diri, kardeş ve hep birlikte Türkiye olmanın önemine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Devlet kurmanın, devleti yaşatmanın öyle kolay olmadığını çevremizde yaşanan hadiseler bizlere gösteriyor. Ne dedik? Kimse bu ülkeyi bölmeye gayret etmesin. İnlerine gireriz. Cudi'de, Gabar, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde girdik. Gerekirse Kandil'de de gireriz dedik. Orada da girdik. Bu devlet, hiç kimsenin şahsi malı değildir. 81 milyonun tamamının malıdır. Bu dört ilke, ülke ve millet olarak istiklalimizin ve istikbalimizin teminatıdır. Bunlardan birinin dahi yıpratılmasına, örselenmesine, tehdit edilmesine rıza gösteremeyiz. Ülkemizin birliğine, beraberliğine, geleceğine yönelik saldırılara karşı Diyarbakırlı kardeşlerimin de canları pahasına karşı koyduklarını biliyorum."
Diyarbakırlıların çok çile çektiğini bildiğini dile getiren Erdoğan, "Evlerden evlere ne gibi tüneller kazıldığını biliyorum. Diyarbakır'ın 15 Temmuz'da 2 şehidi var. Kardeşlerim; yıllarca bu ülkenin kanını adeta bir kene gibi emen bölücü terör örgütünün Diyarbakır'a ve bölgeye en küçük bir hayrı dokunmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"BİTTİ BU İŞLER, ARTIK HUZUR VAR"
Kayyumlarla yolda gelirken yeni Diyarbakır'ı gördüğünü aktaran Erdoğan, "Kırklar Dağı'nın halini gördünüz değil mi? Ne oldu şimdi Kırklar Dağı? Gereği yapıldı mı, yapıldı. Olay bu. Bu ülkede bölücü terör örgütü, benim halkıma, vatandaşıma, Kürt kardeşlerime çok çektirdi. Ama artık çektiremeyecek. Bitti bu işler. Artık bir huzur, refah toplumunun bu bölgede inşallah erdemine erecekler." ifadelerini kullandı.
Sadece kan döken, acıya sebep olan, yakan yıkan, insanların onurunu ve namusunu tehdit eden terör örgütünün gerçek yüzünün herkes tarafından görüldüğüne dikkati çeken Erdoğan şöyle konuştu:
"13,14,15 yaşında kızları dağlara kaçırmak suretiyle, onlara orada nelerin yapıldığını televizyonlarda izlediniz değil mi? İşte bunlar, bu. Özellikle 2015 yılındaki çukur eylemlerinde bu örgütün sergilediği hoyratlık ve alçaklık, hakikatleri gün gibi ortaya dökmüştür. Örgütün yol açtığı yıkımı, devlet olarak biz yeni baştan inşa ederek ortadan kaldırdık. Diyarbakır içinde adeta yepyeni bir Diyarbakır ortaya çıkardık."
DİYARBAKIR'A YÖNELİK YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'a yapılan diğer yatırımlar hakkında bilgi vererek, "Geçtiğimiz 15 yılda Diyarbakır'a 24 katrilyon liralık yatırım yaptık. Hem de bu yatırımlar terör örgütüne rağmen, onun müteahhitlerimizi tehdit etmesine, öldürmesine rağmen, iş makinelerini yakmasına, yatırımcıları kaçırmak için elinden geleni yapmasına rağmen gerçekleşti. Terör örgütü sadece ülkemizin ve milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine değil aynı zamanda gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine de düşman. Biz her şeye rağmen Diyarbakır'ı da bölgemizi de hizmetsiz bırakmadık." dedi.
AFRİN'E YÖNELİK OPERASYON
TSK ve Özgür Suriye Ordusunca Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na değinen Erdoğan, "Artık Afrin'deyiz, anbean Afrin'e girdik giriyoruz. Buraya girerken şu anda Afrin'de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı nedir diye sordum. Aldığım cevap, 3569 terörist etkisiz hale getirilmiş. Artık Afrin'in neredeyse 4'te 3'ü kontrolümüzün altına girmiş vaziyette. İnşallah 'Nasrun minallahi ve fethun karib ve beşşiril muminin' müjdesi yakın, fetih yakın, artık benim oradaki kardeşlerim evlerine, topraklarına gidecekler. Yetti artık. Bütün bu sabırlardan sonra şimdi fetih müyesser olacak. Şehitlerimiz var ama Elhamdüllilah onlar biliyorlar ki biz o yüce makama doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.
BUNLAR İŞGAL ORDUSUDUR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şehirden bir gencimizin ifadesiyle 'Denizi olmadığı halde her gün insanların boğulduğu Diyarbakır' artık geride kaldı." dedi. Her kim, eline silahı alıp vatandaşların hakkına, hukukuna el uzatmaya, milletin birliğini, beraberliğini, devletin bekasını tehdit etmeye kalkarsa askerin, polisin hazırda beklediğini vurgulayan Erdoğan, "Adı ister PKK olsun, ister FETÖ, ister DEAŞ olsun, ister YPG, bizim için fark etmez. Arkasında kimin, hangi gücün olduğu da fark etmez. İstiklalimizi ve istikbalimizi tehdit eden hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, hemen başını ezeceğiz. Bu ülkede huzurla yaşamak istiyorsak, demokrasimizi korumak, özgürlüklerimizi genişletmek istiyorsak böyle hareket etmeye mecburuz."
Hedefleri doğrultusunda, tavizsiz şekilde yürümeyi sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, Diyarbakır'ı sadece bölgenin değil, ülkenin de en önemli ticaret, sanayi, kültür, sanat, spor merkezlerinden biri haline getireceklerini söyledi.
Erdoğan, "Fırat'ın ve Dicle'nin bereketini, bölge insanı ve milletimizin tamamına kazandırana kadar kaybedecek tek bir dakikamız yoktur." ifadesini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz