Geçtiğimiz günlerde Adana’da yalnız yaşadığı evinin banyosunda cesedi bulunan 27 yaşındaki Ayça Tekin’in cinayet nedeniyle öldüğü ortaya çıktı. Tekin’in “Kardeşim” dediği ve bir kardeş gibi sevdiği bilinen katil zanlısı 20 yaşındaki Abdullah Koyuncu imiş. Abdullah Koyuncu polise verdiği ifadede ise kan dondurdu.
20 yaşındaki Abdullah Koyuncu "Dertleşmek için gittim, şimdi olmaz yemeğe gideceğim dedive ben de konuşmak istemeyince kolundan tutup çektim. Yere düşüp başını çarptı" ifadelerini kullandı.
DHA’nın haberine göre; Adana’nın Seyhan ilçesinin Sümer mahallesinde bir dairede oturan ve bir parfümeri mağazasının müdürlüğünü yapan Ayça Tekin’den haber alamayan yakınları, 21 Nisan’da erkek arkadaşı E.B. ile gittikleri evin giriş kapısını çilingire açtırıp, kilitli olan yatak odası kapısını da kırarak girdikleri banyoda genç kızın cesedini bulmuştu.
Cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş ve cinayet bürosu ekipleri yatak odasının kapısında olmayan anahtarı salonun çekmecesinde bulunca “Cinayet”ten şüphelenmişti. Genç kızın tableti ve cep telefonu ve giriş kapısının anahtarının da olmadığını anlayan Polisler, önce cinsel taciz üzerinde durmuştu.
KATİL RAHAT HAREKET ETSİN DİYE
Otopsiden çıkan sonuçta genç kızın beyin kanaması nedeniyle öldüğü, bakire olduğu ve herhangi bir cinsel saldırı izine rastlanmaması Polisi “Hırsızlık amacıyla cinayetin işlenmiş olabileceği” düşüncesine sevk etmişti. Ancak Polis, katilin rahat hareket etmesini sağlamak için “Kalp Krizi” sonucu öldüğünü duyurmuştu. KARDEŞİM DEDİĞİ GENÇ, KATİLİ OLDU!
Binanın güvenlik kamerası kayıtlarını da inceleyen polis, bir gencin Ayça Tekin’in evine sık sık gelip gittiğini tespit etti. Polis, bu kişinin Tekin ile bir dönem birlikte çalışan Abdullah Koyuncu olduğunu belirledi ve Koyuncu’yu bulmak için çalışma başlattı. Polisler, şüpheliyi Adana’nın Merkez Yüreğir İlçesinin Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki evinde yakaladı. Gözaltına alınan Abdullah Koyuncu ise suçunu itiraf etti. SONRA KONUŞALIM DEYİNCE…
Cinayet gününü ayrıntıları ile bir bir anlatan Abdullah Koyuncu ifadesinde; "Biz Abla kardeş gibiydik. Onun her işine koştum, her istediğinde yanına gittim. Beni kardeş gibi seviyordu. Ailemle aramızda sorun çıktı, rahatlamak, içimi dökmek istiyordum. Konuşmak için evine gittiğimde, ’Sonra konuşalım yemeğe gideceğim’ diyerek yatak odasına gidip makyaj yapmaya başladı. Ben de öfkelendim, kolundan tutup çekince düşüp başını betona vurdu. Kendinden geçti, bunun üzerine ayılıp benden şikâyetçi olacağını düşünerek başını ve vücudunu tekmeledim" diye konuştu. CENAZESİNE DE GİDECEKMİŞ!
Ayça Tekin’in öldüğünden emin olunca korkup paniğe kapıldığını ileri süren Abdullah Koyuncu, cesedi banyoda bırakıp, kapısını kapattığını, yatak odasını da kilitleyip anahtarını salondaki çekmeceye koyduğunu da itiraf etti. Koyuncu, olay yerine motosikletle geldiğini ve çalıştıramayınca iki arkadaşını telefonla arayıp kendisini almalarını söylediğini belirterek; "Onlara olayı anlatmadım. Mahalleye gidince, Ayça’nın cep telefonu ile tabletini kırdım, hafıza kartlarını yanıma aldım. Evin anahtarını da sulama kanalına attım. Cenaze törenine katılmayı çok isterdim, ama dikkat çekeceği için korktum, bu yüzden gitmedim. Ben de onu ablam gibi seviyordum. Böyle olmasını hiç istemezdim çok pişmanım" diye konuştu. Ekipler sulama kanalından evin anahtarını, bilgisayar ve cep telefonunun parçalarını zanlının da attığını söylediği yerde bulup, dosyaya ekledi. Kaynak: Diyarbakır Söz
