Güvenlik güçlerinin geçen yıl Cudi Dağı'na düzenlediği operasyonda ikna edilerek teslim olmaları sağlanan mensubu 2 kişi, ilk kez hakim karşısına çıktı. Diyarbakır nüfusuna kayıtlı 'Denktav' kod adlı N.D. ile İran nüfusuna kayıtlı 'Asur' kod adlı P.R., PKK'ya katıldıklarından dolayı pişman olduklarını söyledi. N.D., İstanbul'da öğrenciyken kandırılarak örgüte katıldığını belirterek, Cudi Dağı'ndaki komutanla arasındaki konuşmayı hatırlattı.
N.D., "Propagandadan etkilenip dağa çıktım. Bana 'kendi sistemimizi kuracağız' dediler. Örgüte katılan korkudan bir daha kaçamıyor. Cudi operasyonu benim için bir fırsat oldu. Komutanın 'teslim olun' demesindeki ses tonu bana güven verdi ve teslim oldum. Ailemin yanına gitmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Şırnak'ın Cudi Dağı Tuşimiya Deresi mevkiinde, 18-23 Aralık 2011 tarihleri arasında yapılan operasyonda 'teslim ol' çağrılarına uyarak bulundukları mağaradan silahsız çıkarak teslim olan 2 PKK'lı hakkında, 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmaya, tutuklu sanıklar P.R. ve N.D. ile avukat Cavit Torun hazır bulundu. sanıklardan N.D., kendileri hakkında 'Devletin birliğini ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozma' iddiasıyla dava açıldığını, kendisinin bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını savundu. Sanık N.D., "Güvenlik güçlerine karşı tek bir kez bile çatışmaya girmedim ve tek kurşun atmadım. Dağdayken geri hizmetteydim." dedi.
"İSTANBUL'DA ÜNİVERSİTE OKURKEN KANDIRILDIM"
Terör örgütüne İstanbul'da mimarlık fakültesi okurken, yapılan propaganda ve arkadaş çevresinin yönlendirilmesiyle katıldığını anlatan N.D., "Birkaç kez PKK'dan kaçma girişimlerim oldu. Korkudan kaçamadım. Askerin son operasyonu benim için fırsat oldu. Ben güvenlik güçlerine tek bir kurşun sıkmadım. Etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istiyorum." diye konuştu. Terör örgütünün arşiv işleriyle ilgilendiğini belirten N.D., "Bu yüzden hiçbir eyleme katılmadım. Bilgisayar ortamında belgeleri düzenliyordum. Arşivleri düzenliyordum." ifadesini kullandı.
"ARKADAŞLARIM BANA ATEŞ ETTİ"
Mağaradan, teslim olmak için çıkmaya karar verdikten sonra 5 yıldır birlikte dağda kaldıkları arkadaşlarının kendisine ateş ettiğini belirten N.D, teslim olmak isteyenlere hayat hakkı tanınmadığını söyledi. N.D., "Mağaradaki PKK'lılar bana ateş etti. Dışarıda da asker bekliyordu. Teslim olduktan sonra bir komutanla yaptığımız konuşma basında yer aldı. Beni aileme götüreceğini söyledi. Ben pişmanım. Tahliyemi istiyorum." şeklinde konuştu.
"ÖRGÜT BENİ AVRUPA DİYE ŞIRNAK'A GÖNDERDİ"
Sanıklardan İran uyruklu P.R. ise örgütün kendisini, Avrupa'ya götüreceği yönünde söz verdiğini, buna kanarak PKK'ya katıldığını belirtti. P.R., "Avrupa yerine beni Şırnak'a gönderdiler. O dağlara çıkan bir daha dönemiyor." dedi. Cudi'de çıkan çatışmada mayıncı olarak bildikleri 'Bager' kod adlı örgüt mensubunun öldürüldüğünü anlatan P.R, "Çıkan çatışmada 2 örgüt mensubu, kaldığımız mağaraya kaçtı. Asker mağaranın etrafını sardı ve teslim olun çağrısında bulundu. İki gün boyunca bizim teslim olmamızı bekledi. Botan bölgesinin komutan yardımcısı teslim olmamıza izin vermiyordu. Mağaraya çok gaz bombası atılınca çatışma çıktı." ifadelerini kullandı.
"PKK'NIN CUDİ'DE DOÇKALARI VAR"
PKK'nın, Cudi Dağı'ndaki Liçka bölgesinde ağır makineli doçkalara sahip olduğunu kaydeden P.R., ifadesinde Cudi'deki teröristlerden 53 tanesinin ismini güvenlik güçlerine verdiğini söyledi.
"DAĞ BİR ÖLÜM ÇUKURUDUR"
Sanıkların avukatı Cavit Torun ise müvekkillerinin güvenlik güçlerinin 'teslim ol' çağrılarına uyarak teslim olduğunu hatırlattı. Torun, "Dağ bir ölüm çukurudur, bu insanlar o çukurdan kurtuldukları için kendilerini çok şanslı hissediyorlar. Habur'dan gelenlerle mukayese edildiğinde tutuklanmalarını bile beklemiyordum. Çünkü 'pişmanız' lafı onların ağızlarından cımbızla alındı. Ancak müvekkillerim açık açık 'Biz yaptığımızdan çok pişmanız' diyorlar. Devletin vermiş olduğu söz var. ve bu söz müvekkillerim için de geçerlidir. Çünkü ikisi de pişman olduklarını açık ve net şekilde beyan ediyorlar. Ayrıca, tek bir eylemleri de bulunmuyor. Yapılan incelemelerde bir erkek örgüt mensubunun dağda yaşam süresi 4-5 yıl, kadın için ise 3-4 yıldır. Müvekkillerim 5-6 yıldır dağda olup sağ kalıyorlarsa çatışmaya katılmadıkları ve geri hizmette kaldıklarını gösteriyor." diye konuştu. Mahkeme heyeti, etkin pişmanlık talebini değerlendirmek üzere duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Şırnak 23. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı askeri birliklerin, 18-23 Aralık 2011 tarihleri arasında Tuşimıya Deresi mevkiinde yaptıkları operasyonda bir mağarada oldukları belirlenen PKK'lılara 'teslim ol' çağrısında bulunulmuştu. Çağrıya uyan 2 PKK'lı silahsız teslim olurken, 4 PKK'lı silahlarıyla etkisiz hale getirilmişti. Genelkurmay tarafından basına dağıtılan operasyon görüntülerinde, komutanların teslim olanlara şefkatli davrandıkları görülmüştü. Komutan, teslim olan PKK'lıya, "Sana baktığımda memleketimin bir evladını görüyorum. Korkulacak, endişe edilecek bir şey yok. Size söylenen 'asker ele geçirirse öldürür' yalandır. Bütün amacımız seni ailene kavuşturmaktır. Başka bir niyetimiz yok." demişti.
CİHAN
Kaynak: Diyarbakır Söz