Kandil'de istihbarat savaşı

MİT-JİTEM-El Muhaberat kavgasına SAVAK da dâhil oldu. Güç dengesi Suriye ve İran’ın eline geçiyor. KCK/PKK ise yerini sağlamlaştırmak için bu ‘taşeronluğa’ razı görünüyor.

Kandil'de istihbarat savaşı

Daha önce Kandil’de patlak veren MİT-JİTEM-El Muhaberat savaşına İran’ın istihbarat servisi SAVAK da katıldı. PKK içinde en az El-Muhaberat elemanları kadar etkili olan SAVAK ajanları örgütün kilit konumundaki makamlarda yer alıyor. Sayıları Suriyeliler kadar değil; ancak yeni konseptte ön plana çıkmış durumdalar. SAVAK ile El- Muhaberat ajanları arasında şu anda bir mutabakat var ve bu gücü PKK’ya yön vermede kullanıyorlar.

KANDİL'DEKİ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ

Murat Karayılan, Suriyeli Bahoz Erdal ile anlaşamadığı için İran kanadına yakın duruyor. Fakat Suriyeliler ile İranlılar arasında son dönemde ciddi bir ittifak başlamış durumda. Bu, PKK’nın giderek İran ve Suriye’nin kontrolüne geçtiğinin bir göstergesi. Her ne kadar örgütün üst düzey yöneticileri Türk vatandaşı olsa da asıl silahlı kanadı Suriye ve İranlılar yönetiyor. İddiaya göre, iki ülkeden gelenlerin PKK’ya katılması kendi gizli servislerinin projesi dâhilinde.

MİT-JİTEM-MUHABERAT SAVAŞI

Aksiyon, daha önce “KCK’da MİT-JİTEM-Muhaberat savaşı’’ (27 Şubat 2012) başlığı ile Kandil’deki gizli servislerin çatışmasını ve iktidar mücadelesini gündeme getirmişti. İddialara göre son dönemde buna SAVAK da dâhil oldu. Örgütteki İranlıların oranı azımsanmayacak ölçüde. Bunlar arasında SAVAK’ın görevlendirdiği kendi elemanlarının sayısı az değil. Kritik ve çözülmeyen birçok olayda İranlıların yer alması bu iddiaları doğruluyor. İranlı örgüt mensuplarının önemli bölümünün hâlâ aydınlanmayan Dağlıca ile Aktütün gibi baskınlara katılmış olması düşündürücü. Adam kaçırma, ani baskınlar, karakol saldırılarını büyük ölçüde İranlılar organize ediyor.

KANDİL KARMAŞIK BİR HALDE

 

Bu arada SAVAK ile El Muhaberat ortaklığı Kandil’i karmaşık bir hâle soktu. MİT ve JİTEM arasında başlayan örgüt içi kavga iki gizli servisin oluşturduğu gücün yanında sönük kaldı. Suriye’deki çatışmalara PKK’daki Suriyeliler katılırken yine örgüt içindeki İranlıların da dâhil olduğu kaydediliyor. Sayı konusunda net bir bilgi yok; fakat Bahoz Erdal Suriyelileri, Gazi Avara ise İranlıları yönlendiriyor. İranlıların özeliği, sadece Kandil bölgesi ve civarındaki kamplara değil, Türkiye içlerindeki örgüt kamplarına kadar girmiş olmaları. Bu kişiler hem örgüte hem de İran gizli servisine Türkiye hakkında istihbarat veriyor. İranlı militanların, Amanos, Erzurum, Muş, Tunceli ve Diyarbakır’a kadar dağıldığı ifade ediliyor.

Son rakamlara göre, örgüte katılanların yüzde 80’i Suriye, yüzde 20’si İran, yüzde 10’u ise Türkiye vatandaşı. Türkiye’den katılanlar daha çok bulundukları ildeki kırsala dağıtılıyor. Burada amaç; kırsalda öldürülen kişinin cesedini şehre getirip provokasyon çıkarmak. Örneğin Hakkâri’den örgüte katlan kişi Hakkâri kırsalına, Van’dan katılan kişi Van kırsalına gönderiliyor. Katılımın Suriye ve İran’dan yüksek olması ise PKK’nın bölgedeki kargaşadan faydalanıp kendi yerini Kandil’de sağlamlaştırmak istemesinden kaynaklanıyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler