ABD, Kandil'de bulunan PKK'nın kemikleşmiş kadrosunu silmeyi planlıyor. Örgütün Suriye kolu olan ve daha çok denetimlerinde bulunan YPG bünyesinde, yeni bir ad altında PKK'nın oluşturulması hesabı yaptığı askeri kaynaklar tarafından yorumlandı. Söz konusu değerlendirmeyi güçlendiren unsurlardan biri, çarşamba günü ABD Savunma Bakanı James Mattis'in mevkidaşı Nurettin Canikli'ye yaptığı “YPG'yi, PKK'ya karşı savaştırabiliriz” teklifi oldu. ABD'nin YPG'yi, PKK'ya karşı kullanabileceğini 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü'nde 21 Kasım 2017 tarihli “Yeni bir PKK mı?” başlıklı yazısıyla gündeme getiren ve öngörüleri gerçekleşen emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, yaşanan son gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
ABD aslında, PKK'ya yönelik ne yapılmak istendiğinin ipuçlarını ekim ayında ABD Büyükelçisi'nin ‘Abdullah Öcalan, saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir' sözleriyle verdi. Terörist başı Öcalan ve Kandil'deki kemikleşmiş PKK kadrosu ile ilişkilerini sürdürmek istemediklerinin ve Öcalan'ı örgütün başından sildiklerinin mesajıydı.
ÖRGÜTÜ YOK ETMEYECEK
YPG'nin PKK ile savaştırılmasını, sadece lider kadroya yönelik olarak algılamak gerekiyor. Örgütü ortadan kaldırıcı bir niyetleri olmayacak. Aksine dört ülkedeki silahlı grupların (HPG-Türkiye, YPG-Suriye, PJAK-İran, PÇDK-Irak) organik yapısı muhafaza edilerek, YPG bünyesinde yeni bir ad altında yeni bir PKK yaratılmak isteniyor.
PKK'nın üst yöneticilerinin kemikleşmiş dünya görüşleri, değişmez mücadele alışkanlıkları, esnek olmayan örgütün hiyerarşik düzeni gibi sebeplerle, ABD Kandil üzerindeki hakimiyetini YPG'de olduğu kadar derinleştiremedi. Kendileri ile daha yakın iş birliği yapabilecek yeni liderlerle yola devam etmek istiyorlar.
Eğer ABD yeni bir PKK oluşturursa, Barzani bölgesinde de bu örgütün hakimiyetini kılmak isteyecek. Bu nedenle ileride bu gücü Barzani peşmergelerine karşı da kullanacak. Barzani'yi bağımsızlık referandumu döneminde yüz üstü bırakmalarının arka planında da esasen bu var.
PKK MEVZİLERİ NATO PATENTLİ
Genelkurmay İç Güvenlik Dairesi eski Şube Müdürü emekli Kurmay Albay Ünal Atabay ilginç bir noktaya dikkat çekti:
Terörist mevzilerinin; bizim NATO orijinli dokümanlarda yer alan ölçülere ve fiziki yapılara çok yakın bir benzerlikte olduğunu görmekteyiz. Ayrıca, bu mevzilerin arazideki yerlerinin seçiminde de ABD patentli NATO doktrinini uyguladıklarına şahit olmaktayız.
Arazide bu tip savunma mevzilerini hazırlamak, yerlerini doğru bir şekilde seçebilmek ve silah sistemlerini buralara planlı doktriner bir anlayış içerisinde yerleştirmek ancak profesyonel bir aklın desteğiyle olabilir.
Örgüt, tesis ettiği savunma ve direnme noktalarında, gerek tertiplenmeleri gerekse taktikleri itibariyle; dünyaya düzenli bir ordu olduklarını, harp kuralları çerçevesinde mücadele ettiklerini lanse etmeye çalışıyor. Örgüt böylece kendisine, sözde hukuki bir statü giydirebilme arayışı içerisindedir.
Kaynak: Diyarbakır Söz