MUHAMMED YILDIZ/KENAN ÖZGEN/TAHİR KARAKEÇİ
DİYARBAKIR - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Kutbettin Arzu, "Bizim işe, aşa, barışa ihtiyacımız var. Madem birlikte yaşayacağız, o zaman birlikte yaşamanın yolu silahsız mücadeleden geçiyor. Diyarbakır ve bölge halkı bu konuda irade de gösterdi" dedi. Bakan Arzu, Organize Sanayi Bölgesi'ni (OSB) ziyaretinde yaptığı konuşmada, gelişen OSB'nin daha fazla üretim için, bölge insanına daha fazla iş ve aş sağlaması için ellerinden geleni yapacaklarını anlattı. Bölgenin ve Türkiye'nin en önemli probleminin "Kürt sorunu" olduğunu anlatan Arzu, terör olaylarının bölgedeki huzur ortamını bozduğunu, barış ve demokrasi içerisinde çözüm bulunması için son dönemde olumlu adımlar atıldığını belirtti. Son dönemde yaşanan terör olaylarının, bölge ekonomisine çok büyük zararlar verdiğini vurgulayan Arzu, "İnşallah 1 Kasım demokrasi şölenini kazasız belasız atlatırız. Bundan sonra yeniden barış süreci, sorunları demokrasi içinde ve karşılıklı konuşarak, tartışarak çözme konusundaki irade, burada daha güçlü olur. Bugüne kadar kadar yapılan çalışmaların ve emeğin karşılığı daha fazla görülür" diye konuştu. "BİRBİRİMİZİ VURARAK BİRLİKTE YAŞAYAMAYIZ"
Birlikte kardeşçe yaşamayı savunduklarını dile getiren Arzu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz birlikte yaşamayı savunuyoruz, herkes bunu savunuyor. Terör örgütünün kendisi de bunu savunuyor. Dünyada en fazla Kürt nüfusu İstanbul'da yaşıyor. Bu birlikte yaşamayı istediğimizi gösteriyor. Eğer nüfusumuzun büyük çoğunluğu İstanbul'a gitmiş, orada yaşıyorsa, demek ki biz birlikte yaşamadan yanayız. Terör örgütü de bunu böyle söylüyor. Eğer biz birlikte yaşayacaksak, o halde silahın bunda bir yeri yok. Birbirimizi vurarak birlikte yaşayamayız." Arzu, terör olaylarının bölge ekonomisine ciddi darbe vurduğunu ifade ederek, herkesin el birliği ile bu sorunun çözümünün barıştan, demokrasiden geçtiğini kuvvetli bir irade olarak belirtmesi gerektiğini aktardı. Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin bunu daha çok vurgulaması gerektiğini anlatan Arzu, şunları söyledi: "Bizim işe, aşa, barışa ihtiyacımız var. Madem birlikte yaşayacağız, o zaman birlikte yaşamanın yolu silahsız mücadeleden geçiyor. Diyarbakır ve bölge halkı bu konuda irade de gösterdi. Bir siyasi parti 80 milletvekiliyle parlamentoda temsil edilir oldu. Dolayısıyla vatandaş, 'ben sorunun parlamentoda, barış, demokrasi içerisinde çözümünden yanayım, ben silahtan şiddetten yana değilim' diyor." Bölge halkının terör konusunda çözümden ve birlikte yaşamadan yana olduğunun altını çizen Arzu, "İnşallah bu seçim sürecinden sonra bu ses daha kuvvetli şekilde yankı bulur ve biz hep beraber bu sorunu barış, demokrasi içerisinde çözersek ki, çözeceğiz, başka alternatifimiz yok. Böylece OSB'nin ve bölgenin sorunlarını da çözmüş olacağız" ifadesini kullandı. Bakan Arzu, terör olaylarının çözümünü, güvenlikten ve demokrasiden taviz verilmeden gerçekleştirilmesine çalıştıklarını, bölgedeki vatandaşların kamyonlarla istediği yerden mal alıp istediği yere götürmesini arzuladıklarını dile getirdi. BEYAZ TOROS TARTIŞMASI
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ''Beyaz Toros'' açıklamasına da değinen Arzu, şunları kaydetti: ''Başbakanımız Davutoğlu'nun söylediği, 'Türkiye'nin nereden nereye geldiğiyle' ilgilidir. Bugün burada yaşayan insanların bir kısmı bunları yaşamadı. Beyaz torosun ne olduğunu bilmeyen yüzlerce insan var. Sur'da, Silvan'da ya da Cizre'de belli yerlerin kapatılması, güvenlik güçlerinin alınmaması, bombaların patlatılması karşısında bile arkadaşlarımız, vatandaşlarımızın güvenliklerini sağlamanın yanı sıra özgürlüklerinden de taviz vermemenin çabası içine giriyorlar. Geçen gün bir güvenlik görevlisinin, bir basın mensubunun başına silah dayamasıyla ilgili Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy hemen gerekeni yaptı, Şırnak'ta bir panzerin arkasına bir kişinin bağlanmasıyla ilgili hemen gerekli adli işlemler yapıldı. Bunları geçmişte yaşadık. Ama geçmişte bunlar konuşulamıyordu bile." Hak ihlallerinin olmasını istemediklerini, işkenceye sıfır toleransı savunduklarını belirten Arzu, geçmişte insanları evlerinden alıp götürüldüğünü, birkaç gün sonra o insanların cesediyle karşılaşıldığını, ailelerinin bunun sorgulamasını bile yapamadığını söyledi. "Bugün Allah'a çok şükür en ufak bir şeyde hak arama yol ve yöntemleri açık'' diyen Arzu, TRT Kürdi kanalı kurulurken, Kürt meselesini savunanların buna karşı çıktığını ve oraya çıkan sanatçıları tehdit ettiğini anımsattı. Arzu, PKK'nın kendisinin bile çok fazla uymadığı sözde ateşkesin de sürmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Vali Hüseyin Aksoy, OSB Müdürü Mehmet Özel, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Ahmet Sayar ile OSB Yönetim Kurulu üyelerinin de bulunduğu ziyarette Bakan Arzu, sanayici ve iş adamlarının sorunlarını dinledi. EĞİL İLÇESİNDE TEMASLARDA BULUNDU
Diyarbakır'daki temaslarını sürdüren Bakan Arzu, Vali Hüseyin Aksoy, İl Emniyet Müdürü Adnan Taşdan ile Eğil ilçesinde Hazreti Elyasa ve Hazreti Zülkifl peygamberlerin kabirlerini ziyaret ederek, dua etti. İlçe merkezinde esnaflarla görüşen Arzu, vatandaşlarla sohbet etti. Kaymakamlığa geçen Arzu burada yaptığı açıklamada, Diyarbakır'da çok sayıda peygamber ve alimin makamlarının, mezarlarının bulunduğunu söyledi. Ancak Diyarbakır'ın bu yönü ile çok fazla bilinmediğine işaret eden Arzu, Diyarbakır'ın bu değerleri ile tanınması için çok çaba sarfettiklerini belirtti. Arzu, bu kapsamda Hazreti Süleyman Camisi ile çevresinde restorasyon çalışmaları yapıldığını dile getirdi. "MEMLEKETE HUZURU GETİRECEĞİZ, MEMLEKETİ KALKINDIRACAĞIZ"
Diyarbakır'ın sahip olduğu inanç ve kültür değerlerinin önemine dikkati çeken Arzu, "Burası inanç turizmi açısından ciddi bir merkez haline geldi. Bunun daha iyi bilinmesi ve Diyarbakır'a gelindiğinde bu peygamber ve alimlerin duasının alınması açısından buranın tanıtılması lazım. Bunun için buraya geldik" diye konuştu. Arzu, son dönemde bölgede yaşanan sıkıntılar ve bu sıkıntıların yansımalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmak için ziyaretlerinin süreceğini aktardı. Kaynak: Diyarbakır Söz
İşe, aşa, barışa ihtiyacımız var!
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Arzu "Bizim işe, aşa, barışa ihtiyacımız var. Madem birlikte yaşayacağız, o zaman birlikte yaşamanın yolu silahsız mücadeleden geçiyor. Diyarbakır ve bölge halkı bu konuda irade de gösterdi"
