TBMM Adalet Komisyonunda, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının ardından, İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı görüşüldü.
Tasarıyı komisyona sunan Bozdağ, İş Mahkemeleri Kanunu'nun 30 Ocak 1950 tarihinde kabul edilen 67 yaşında kanun olduğunu söyledi.
Kanunun yürürlüğe girdiği 1950 yılından bu yana geçen 67 yılda, iş hayatının çok hızlı değişim ve gelişim gösterdiğini ifade eden Bozdağ, bakanlığın, mevzuatın bu değişim ve gelişime uyumlu olması için çalışma başlattığını ve bu çerçevede komisyon kurduğunu belirtti.
Bozdağ, çalışmalar sırasında bütün paydaşlarla görüşüldüğünü, Yargıtay, akademisyenler, işçi ve işveren sendikaları ile bir araya gelindiğini ve ortak çalışmalar yapıldığını anlattı.
Daha sonra ilgili bakanlarla bir araya geldiklerini, işçi ve işveren temsilcilerinin bir arada olduğu ortak toplantılar yaptıklarını, tarafların dinlendiğini, önerilerini aldıklarını dile getiren Bozdağ, en sonunda ihtilaflı olan konularda, işçi lehine olan talepleri tercih ederek tasarıyı komisyona getirdiklerini bildirdi.
Adalet Bakanı Bozdağ, iş mahkemeleri ve Yargıtayın yükünün zamanla arttığını söyledi.
- "Hukuk uyuşmazlığının yüzde 30'u iş uyuşmazlığı"
2017 yılı mayıs ayı itibarıyla yüzde 50'si sosyal güvenlik hukukunda uzman olmak üzere 320 iş mahkemesinde, 376 hakimin bu uyuşmazlıkları çözmek için görev yaptığını belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
"İş mahkemesi kurulmayan yerlerde ise 514 asliye hukuk mahkemesi iş mahkemesi sıfatıyla iş uyuşmazlıklarına ilişkin davalara bakmaktadır. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2016 yılı sonu itibarıyla, ilk derece mahkemelerinde bakılan 3 milyon 524 bin 898 hukuk uyuşmazlığının yaklaşık yüzde 15’ine tekabül eden 522 bin 535’i iş uyuşmazlıklarından kaynaklanmaktadır.
İş davalarının yıllık ortalama görülme süresi 2014 yılında 417, 2015 yılında 431, 2016 yılında 434 gün olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum 2016 yılı sonu itibariyle, 23 hukuk dairesi bulunan Yargıtayımızın 5 dairesinin iş ve sosyal ve güvenlik uyuşmazlıklarına özgülenmesini zorunlu kılmıştır. 2016 yılı sonu verilerine göre, Yargıtayın baktığı 779 bin 67 hukuk uyuşmazlığından 234 bin 153’ü iş uyuşmazlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu rakamlar, Yargıtaydaki toplam hukuk uyuşmazlığının yüzde 30'unun iş uyuşmazlığı olduğu anlamına gelmektedir."
Bekir Bozdağ, 2016 yılında Yargıtay hukuk dairelerinde dosyaların ortalama görülme süresinin 286 gün olduğunu belirtti.
- Arabuluculuk düzenlemesi
Tasarıyla getirilen önemli bir konunun da arabuluculukla ilgili getirilen düzenlemeler olduğunu ifade eden Bozdağ, bunun son derece önemli reform olduğunu söyledi.
İş uyuşmazlığının ortalama görülme süresinin, ilk derece mahkemelerinde 434 gün Yargıtayda ise 286 gün olmak üzere toplam 2 yıla tekabül ettiğini kaydeden Bozdağ, "Bir işçilik alacağı veya işe iade nedeniyle mahkemeye başvurulduğunda, dava açma ve yargılama masraflarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Örneğin 10 bin TL'lik bir alacak için iş mahkemesine dava açan bir işçi, ilk etapta yaklaşık 679 TL harç ve masraf ödemek durumundadır. Dolayısıyla bir işçilik alacağı veya işe iade nedeniyle mahkemeye başvurulduğunda kanun yolları dahil olmak üzere yargılama süreci oldukça uzun sürmekte ve önemli bir masraf yapılması gerekmektedir." dedi.
Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İş mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlıkların yapısı, tarafların konuyu müzakere ederek anlaşmaları suretiyle sonuçlandırılmasına daha uygundur. İşçi ve işveren tarafı uzun yıllar birlikte çalışmış ve ekmeğini bölüşmüştür. Dolayısıyla aralarındaki meseleleri, geçmişteki hukuklarına dayanmak suretiyle konuşarak, yani mahkemeye müracaat etmeden halletmeleri mümkündür. Zaten işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların, mahkeme dışında alternatif uyuşmazlık çözüm yolları marifetiyle çözülmesinin gerekliliği, özellikle son yıllarda konunun paydaşları ve aktörleri tarafından da dile getirilmektedir.
Tasarıyla getirilen 'önce arabulucuya başvurma zorunluluğu', iş uyuşmazlıklarının mahkemelere oranla çok kısa süre içinde ve daha az masrafla çözüme kavuşturulmasına yardımcı olacaktır. Süre boyutu itibariyle bakarsak; görevlendirilen arabulucunun sorumluluğunda yürütülen arabuluculuk görüşmeleri kural olarak 3 haftada bitirilecektir, ancak zorunlu hallerde 1 hafta daha uzatılabilecektir. 23 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla, arabulucuya götürülen hukuk uyuşmazlıklarının yüzde 89'unun işçi-işveren uyuşmazlığı olduğu, bunların yüzde 94'e yakın oranda anlaşmayla sonuçlandığı, arabulucuya giden iş uyuşmazlıklarının yaklaşık yüzde 94’ünün de bir gün veya bir günden daha az süren müzakerelerle sonuçlandırıldığı görülmüştür."
Adalet Bakanı Bozdağ, arabuluculuk görüşmelerinde ödenecek masrafın, tarafların arabulucuda anlaşıp anlaşmama ihtimaline göre ayrı ayrı kurgulandığını söyledi.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamaması halinde saat esaslı olarak arabulucu ücretinin belirleneceğini kaydeden Bozdağ, "Bir saat, tarife uyarınca 120 TL olarak kabul edilecek ve ilk iki saatlik görüşme Hazineden karşılanacaktır." diye konuştu.
- "İşçinin aleyhine bir durum yok"
Bekir Bozdağ, arabuluculuk düzenlemesinde işçinin aleyhine bir durumun söz konusu olmadığını, bir ay içinde anlaşma olmadığı zaman mahkeme yolunun yine açık olduğunu söyledi.
İşçi alacakları konusunda mahkemelere açılan davalarda alınan kararların infazına bakıldığı zaman, bazı şirketlerde çalışan işçilerin açtıkları davalarda işçi aleyhine kararlar çıktığının görüleceğini kaydeden Bozdağ, "Kamuda çalışan işçilerin bu konuda bir sorunu yok. Kamu onların bütün haklarını vererek onlarla ilgili iş yapıyor. Mahkemeye gittiği zaman da zaten kamu bunları tıkır tıkır ödüyor." dedi.
Bakan Bozdağ'ın konuşmasının ardından söz alan AK Parti, CHP, HDP ve MHP milletvekilleri tasarının alt komisyona gönderilmesini istedi. Bekir Bozdağ da tasarının alt komisyona gönderilmesinin faydalı olacağını düşündüklerini kaydetti.
Müzakerelerin ardından tasarı alt komisyona gönderildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz