Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşayan 14 yaşındaki Y.D., önceki akşam iddiaya göre, özel harekat polisleri tarafından zırhlı Ural tipi araca bindirilerek darp edilip gördüğünü ileri sürdü. Y.D.’nin iddialarına göre, yaklaşık 7 kilometrelik yol boyunca "Kürtlere küfret, Türk olduğunu söyle, Türkleri öv" gibi dayatmalara maruz kaldı ve darp edildi.
Şiddet nedeniyle Y.D.’nin görme ve duyma kaybı yaşama ihtimali olduğu belirtildi.
'SENİ LEŞ EDERİZ BURADA'
Y.D.'nin avukatı Ramazan Kayalp, olayı şöyle anlattı: “Gce saat 21.00-22.00 sularında 10 yaşındaki bir arkadaşıyla beraber eve giderken yolda Ural tipi zırhlı polis aracı tarafından çevrilen iki çocuk araca alınıyor. Araçta diğer çocuğun 10 yaşında olduğu öğrenilince hemen salıveriliyor ama müvekkilimi bırakmıyorlar. Araç hareket halindeyken darp ediyorlar ve sürekli 'Kürtlere küfret, Türk olduğunu söyle, Türkleri öv' gibi dayatmada bulunuyorlar. Müvekkil konuşmayınca şiddetin dozu artıyor ve Lice merkezden 7 kilometre uzaklıktaki tamamen tenha ve boş bir araziye götürüyorlar ve araç içerisindeki söylemlerini tekrarlayıp dövmeye devam ediyorlar. Müvekkil susunca sağ elini kafasına fularla, iki ayağını da birbirine çelik kelepçeyle bağlıyorlar ve tekrardan darp etmeye başlıyorlar. Sonra az ileride bulunan derenin kenarındaki bataklığa atıyorlar ve kafasına silah dayayıp 'Sizin zaten ailenizde bir leşiniz var. Seni de leş ederiz burada. Kimsenin ruhu duymaz' diyorlar."
'TESADÜFEN BİR ÇİFTÇİ BULUYOR’
Y.D.'nin hırkasının cebine muhtemelen taş koyulduğunu ve bunu GPS cihazı olarak lanse ettiklerini belirten Kayalp, şöyle devam etti: "'Sabaha kadar İstiklal Marşı, Mehmetçik Marşı ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi’ni ezberlemezsen gelip kafana sıkacağız' deniyor ve eli kafasına bağlı şekilde bırakılıyor. Gece yarısı şans eseri yoldan geçen bir çiftçi görüyor ve hemen Lice Devlet Hastanesi'ne götürüyor. Adli vaka olduğu için polis çağrılıyor ve hastaneye gelen ekip olayın farkında olduğu için darp raporu verilmemesi için doktora baskı yapıyor. O sırada müvekkilin babası da 'Siz ne yaparsanız yapın, ben bu işin peşini bırakmayacağım' diyor. Buna istinaden polisler çocuğu göstererek 'Bu size az bile. Sizin hakkınız tekrardan beyaz torosları gün yüzüne çıkarmak' diyor. Akabinde doktor darp raporu hazırlayıp çocuğun Diyarbakır'a sevkini gerçekleştiriyor."
Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisi süren Y.D.'nin görme ve duyma kaybı yaşama ihtimali olduğunu söyleyen Kayalp, Y.D.'nin durumunun kötüleştiğini, acil müşahede odasına alındığını ve yemek bile yiyemediğini söyledi.
‘İNSAN KARDEŞİNİ NASIL TANIYAMAZ?’
Y.D.'nin ablası G.D. de olayı doğrularken, "Ben kardeşimi o halde gördüğümde tanıyamadım. İnsan kardeşini nasıl tanıyamaz? 14 yaşındaki bir çocuğa bunu nasıl yaparsınız?" diye sordu.
Öte yandan Diyarbakır Barosu da ilgili kişiler hakkında 'işkence ve kötü muamele', 'kasten yaralama', 'kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma', 'tehdit' ve 'hakaret'ten dolayı suç duyurusunda bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
