Diyarbakır'da yaşayan kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve siyasetçiler teröre karşı yürütülen başarılı operasyonlardan sonra Güneydoğu'da sağlanan huzurdan memnuniyet duyduklarını bildirdi.
Binlerce sivilin hayatını kaybettiği ve on binlerce asker ve polisin şehit düştüğü PKK'ya yönelik kararlı mücadelenin ardından, Güneydoğu'da yaraların devlet şefkatiyle sarılması bölgede yaşayan kanaat önderlerince memnuniyetle karşılanıyor.
Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Başkanı Tayyip Elçi, 2000'li yıllardan bugüne ülke genelinde ve bölgede dini, kültürel, hak ve hukuk alanında çok büyük gelişmeler yaşandığını belirtti.
28 Şubat döneminde ramazan ayında öğrencileriyle gözaltına alındığını ve betonda yatmak zorunda kaldıklarını anlatan Elçi, bugün gelinen aşamada hak ve özgürlüklerin önünün açılmasından bir Müslüman ve Kürt olarak memnuniyet duyduklarını ifade etti.
O dönemde başındaki takke ile herhangi bir resmi kuruma giremediğine işaret eden Elçi, yaşanan değişimi şöyle anlattı:
"Bugün hem dini hem de milli kıyafetimizle Sayın Cumhurbaşkanımızın Külliyesi'ne kadar gidebiliyoruz onunla aynı karede yer alabiliyoruz. Kürtçe bir kaset bile dinlemeye hasretken 80'li, 90'lı yıllarda Kürtçe şarkı dinleyebilmek için gizli saklı yerlerden ancak bir kaset alabiliyorduk. Şimdi TRT Kürdi'de yirmi dört saat Kürtçe yayın yapılabiliyor. Kürtçe kitap bulmakta zorlanıyorduk. Ama şu an Kültür Bakanlığı eliyle Kürt kültürüne ait kitaplar yine Diyanet aracılığıyla Kürtçe Kur'an-ı Kerim meali, Siyer-i Nebi gibi kitapların bastırılması bunların somut örnekleridir."
- "Allah devamını nasip etsin"
Şimdiye kadar yapılanların gelecekteki değişikliklerin işareti olduğunu vurgulayan Elçi, "Sebep olanlardan Allah razı olsun diyoruz. Ülkemiz bu münasebetle elhamdülillah çağ atladı diyebiliyoruz. Bugün ümmet coğrafyasına ve özelde Türkiye’ye baktığımızda maddi ve manevi gelişmeler açısından benzeri olmayan bir ülkeyiz. Mazlumların sığındığı naçarların gelip barınabildiği ve ümmete abilik rolünü oynayabilen bir ülkeyiz. Bu açıdan Rabbimize hamdediyoruz sebep olanlara dua ediyoruz. Allah devamını nasip etsin." diye konuştu.
- "Cumhurbaşkanımızın güzel icraatları bütün halkın görmesini isterim"
ÖNDER Diyarbakır İmam Hatipliler Derneği Başkanı Mehmet Siraç Öztoprak, bu coğrafyanın insanlarının 639 yılından beri Müslüman olduğunu ve bir daha da bu doğru inancından vazgeçmediğini belirterek, "Bu aslında demokratik anlayışa da ters düşen bir durum. Hiçbir parti, HDP başta olmak üzere diyorum Kürtleri temsil etme noktasında tek başına olamaz. Hele PKK, asla Kürtlerin temsilcisi olamaz. Dini değerleri dışlayan hiçbir anlayış bu coğrafyada neşvünema bulamaz, insanların gönlüne giremez." dedi.
Son dönemde kentte görevlendirme yapılan belediyeler eliyle ciddi yatırımlar yapıldığını ve vatandaşın sağlanan huzurdan memnun olduğunu aktaran Öztoprak, şöyle konuştu:
"Umarım bir daha geriye doğru bir dönüş olmayacak. Umarım bir daha göz yaşları dökülmeyecek anneler ağlamayacak huzur ve sükun hem bölgemiz hem bütün Türkiye ve İslam alemi için özlenen beklenen böyle bir huzurdur. Rabbim ihsan buyursun. İnsanlara da farklı fikirleri olsa bile bunu dille izah etmeleri doğrudur. Silahla güçle zorbalıkla fikirleri kabul ettirmek doğru değildir. Cumhurbaşkanımızın güzel icraatları bütün halkın görmesini isterim."
- "Kürtlerin derin şuuru PKK'yı ve siyasal ayağını durduracaktır"
2007'de Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) desteklediği Adıyaman bağımsız milletvekili adayı Ahmet İnan ise PKK'nın gerçekleştirdiği hain saldırıların halkı bıktırdığını belirtti.
"Ben Kürtlerin hakkını talep ediyorum." iddiasında bulunan PKK'nın bizzat Kürtleri katlettiğini vurgulayan İnan şöyle konuştu:
"Hem gelip halkınızı bombalayacaksınız, hem halkı konutlarından edip mahalleleri zorla boşaltacaksınız. Sur'dan Bağlar'a doğru kaydırmak istediler. Ancak Bağlar'daki insanlar teyakkuz haline geçti ve o teröristlere yol vermedi. Bağlar'ı da Sur haline getirmek istediler ama halk PKK'nın terörüne karşı (edi bese) yeter artık dedi. Ama bunlar o kadar yüzsüz ki halkı basit görüyorlar. Kürt halkının derin vicdanını bilmiyorlar. Kürt halkının derin vicdanında gerçekten barış vardır. Kürt halkı hiçbir zaman şiddeti, keyfi olarak insanları öldürmeyi, katliam yapmayı, kan akıtmayı hiçbir zaman istemez. İşte o Kürtlerin derin şuuru PKK'yı ve siyasal ayağını durduracaktır."
Diyarbakır eski Sur Belediye Başkanı Cemal Toptancı da PKK'nın emperyalist güçler tarafından yönetildiğini vurgulayarak, Kürtlerin terör örgütü ve uzantılarına aldanmaması gerektiğini kaydetti.
Toptancı, "Kürt meselesinde Kürtleri kullanarak, kanını dökerek, seküler, ateist Türklerin hegemonyasını kurmayı amaçlıyorlar. Kürtler Müslüman'dır. Kemalizm'den yıllarca çekti. Burada bizim medreselerimiz kapatıldı. Şimdi terör örgütü ve uzantıları aynı rolü üstleniyor. Türk Kemalizmi'nin ötesinde bir de Kürt Kemalizmi'ni inşa ediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz